Kayıt
7 Aralık 2007
Mesajlar
15
Beğeniler
0
Bilgisayarınız Naciye ye Aşık Olur

Sevgili Naciye;
Seni ram'inin alamayacağı kadar çok seviyorum. Zipsiz, zapsız olduğun gibi... Seni ilk gördüğüm anda formatlandım. Bana öyle bir sistem transfer ettin ki, hiç bir komut artık beni senden ayıramaz. Seninle çoklu ortamlar da dahil, her ortamda mutlu olabileceğimi biliyorum. Senin megahertz'in beni de ateşliyor. Bakışların beni taa derinden scan ediyor. Sana çok güveniyorum, bu mektubumu başkasına forward etmeyeceğini de çok iyi biliyorum. Ben, seninle evleneceğim Naciye. Evleninceye kadar da söz; sana hiçbir şey insert etmeyeceğim. Evlenmeden önce DR NORTON'dan randevu aldım, ikimiz de usulen bir virus taramasından geçeceğiz. Merak etme hiç bilmediğim software'lerle ilişkim olmadı. Senin için hardware'i taş gibi diyorlar, ancak biliyorsun ki benim için software güzelliği hardware güzelliğinden önde gelir. Naciye, seninle biz çok dvd'ler seyredeceğiz. Sana evlilik yıldönümünde 24 hızlı rewritable dvd alacağım. Pembe slotlu kasamız, içinde nurtopu gibi hard disklerimiz olacak. Tatillerimizde ikimiz de birer windows gezgini olacağız. Daha sonra da ver elini internet. Sana güzel görünmek için öyle çok çalışacağım ki, üç hafta sonra karşına yirmibir inch plazma ekran gibi çıkacağım. Ondan sonra istersen beni duvarına bile asabilirsin. Akşamları dizlerinin üzerinde bir laptop gibi yatacağım. Asla uyku moduna geçmeyeceğim Naciye. Biz seninle ışıkları kapatıp kucaklarımızda klavye sabahlara kadar chat edeceğiz. Ancak ilk yıllarda senden biraz tasarruflu olmanı isteyeceğim, onun için screen saver, standbye modu vs. anlarsın ya açık dikkatli olmanı isteyeceğim. Salonumuzun baş köşesine babamın eski 10 megabaytlık bilgisayarını koyacağım, malum şark köşeleri bana hep çok sıcak gelmiştir, yanına da 5,25 lik disketler. O biçim nostalji olacak. Hatta yılbaşı akşamları tetris falan oynayabiliriz. Kendimizi hep geliştireceğiz, zaman hangi ram'i gerektiriyorsa uyacağız. Birbirimizden fikir download'unu bir gurur meselesi yapmayacağız. Aramızda ayrı gayri olmayacak, herkes birbirinin sörfüne saygı duyacak. O seni istemeye anasını gönderen herifin sitesini crack ettim, anasını da hack edeceğim. Ben geleneklere sadık kalmak istiyorum seker Naciyecigim. TV kartını kız tarafı alırmış. Seni, çeyiz sandığındaki emek emek doldurduğun cd-rom'larla bekliyorum. Ben de sana amazon.com dan beş taşlı bir yüzük siparişi verdim bile. Nikahımızda da real player çalacak... Home page'indekilere de çok selam, her baytını öpüyorum, CPU'm daima seninle..

**********************
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi."

********************

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli
kahvede oturmus cay iciyorlar.
Amerikali cayini bitirince bardagi
havaya firlatmis, silahini çikarip
bardaga ates edip
parcalamis:
"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur
ki
biz Amerika'da
ayni bardakla iki
kere cay icmeyiz"
Ingiliz de bunun üzerinecayini bitirip bardagi
havaya firlatmis ve ates ederek bardagi
parçalamis:
"Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak
yapacak cam icin o kadar cok
kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere
cay
içmeyiz"
Bunun uzerine Irakli da çayini bitirmis, bardagi
havaya firlatmis, silahini çekip
Amerikali ve
Ingilizi
vurup oldürmüs
-"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o
kadar
cok var ki, biz
ayni adamlarla oturup iki kere
cay icmeyiz..."

**********************

Yıllarca, iki kahraman heykeli; biri erkek, biri dişi, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmış, ta ki bir gün bir melek cennetten gelene kadar...
- "Sizler iyi ve örnek birer heykel oldunuz, bu yüzden ben de size özel bir hediye vereceğim. Yarım saat için sizi canlandıracağım, siz de bu süre içinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demiş.

Ve melek ellerini çırpar çırpmaz heykeller canlanmış, birbirlerine biraz utanarak yaklaşmışlar, ama sonra hızla parktaki çalılıkların arkasına koşmuşlar. Kısa bir süre sonra çalılıkların arkasından kikirdeşmeler, kahkahalar duyulmuş, çalılar sallanmış. Onbeş dakika sonra, çalılıklardan çıkmışlar, ikisinin de yüzünde geniş bir tebessüm varmış.

- "Onbeş dakikaniz daha var!" demiş melek, gözlerini anlamlı anlamlı kırparak...
Dişi heykelin yüzündeki tebessüm biraz daha yayılmış ve erkek heykele dönmüş:

- "Harika! Ama bu sefer güvercini sen tut, ben pisliyim kafasına!"

******************

Bir uçakta tam yedi deli varmış... Bunlardan sadece uçağı kullanan birinci pilot normalmiş.. İkinci pilot da deliymiş.. Durgun ve normal hava şartlarında yolculuk yaparlarken birden bire uçağın sağa ve sola yattığını hisseden birinci pilot şaşkınlıkla ikinci pilota sorunun ne olduğunu sormuş; o da, "sanırım bu dengesizlik içeriden delilerden geliyor" diye cevap vermiş. Birinci pilot, ikinci pilota emir vermiş: "o zaman git ve rahat durmalarını söyle!". Bunun üzerine delilerin yanına giden ikinci pilot onları susturmayı başarmış. Birinci pilot ikinci pilota "nasıl susturdun" diye sorduğunda; "ben öğretmen oldum, onlar öğrenci oldular.. uçağın imdat zilini çaldım şu an tenefüsteler.." diye cevap vermiş.

************************

Galatasaray'linin biri berberde sacini kestiriyormus.
Berberin durduk yerde "Ilk gittigin maci animsiyor musun?" diye soracagi tutmus: "Evet, ne olacak?" demis bizimki sinirli sinirli. - Hangi macti?
- Bir Fenerbahçe maciydi.
- Kadikoyde mi?
- Evet, oradaydi."
Aradan bir-iki dakika gecmis. Berber yeniden sormus:
- Hangi macti demistin?
- Fenerbahçe maci.
- Nerede nerede?
- Kadikoy dedik ya!!
Bir-iki dakika sonra yine ayni hikaye:
- Demek hayatta gittigin ilk mac bir Galatasaray - Fenerbahçe maciydi ha?.
Bizimki sinirlenerek :
- Evet be, Fener maci dedik ya !...
Berber birkac dakika sonra ayni konuyu bir daha acmaya kalkisinca bizimki isyan etmis:
-Kardesim, ilk gittigim macin Fener maci oldugunu
elli kere soyledim. Niye yeniden yeniden soruyorsun?
Berber aciklamis :
- Fener deyince saclarin diken diken oluyor da, daha rahat kesiyorum ))

***********************

Temel Londra’ya uçakla seyahat ediyormuş. Uçakta her şey normal iken birden pilotun sesi duyulmuş:
- ’Sayın yolcular, uçağımızdaki 4 motordan bir tanesi bozuldu, ama biz 3 motorla rahat iniş yapabiliriz’ Neyse rahatlar herkes. 15 dakika sonra bir anons daha:
- ’Sayın yolcular maalesef 1 motorumuz daha bozuldu ama biz 2 motorla inişi yapacağız’ Herkes rahat ama bir anons daha gelmesinden korkmaktadır. 20 dakika sonra bir anons daha gelir:
-’Sayın yolcularımız 2 motordan biri daha bozuldu ama biz en iyisiyiz ve 1 motorla inişi size garanti ediyoruz’ Herkes ohh çeker rahatlar. Temel ise panik içinde:
- ’Uyy bu motorda bozulursa havada kalacağuz’
 
Yukarı Alt