Kayıt
10 Nisan 2007
Mesajlar
7.172
Beğeniler
0
Şehir
Paralel evren
gece gece fabuloso, diyelim.

karadeniz'de bir kıraathaneye günün birinde bir japon gelir, kapıdan girer ve gürler:

- var mı bana yan bakan?

kahvedekiler önce bir şaşırır, sonra japona şöyle bir bakar ve adamın özgüveninden tırsıp suspus olurlar. japon cevap alamayınca daha yüksek sesle bir daha sorar, kahvedekiler gene tısss. japon ısrarlıdır, soruyu üçüncü kez tekrarlar. arka masada oturan temel, topluca içine düştükleri bu zavallı durumu gururuna yediremez ve sonunda ayağa fırlar:

- varım ulan!
- gel o zaman dışarıya!

japon önde, temel arkada çıkarlar. dışarıdan "pat!", "çat!", "küt!" diye kavga sesleri gelir, sesler bir on dakika sürer ve aniden kesilir. kahvenin kapısı açılır. içeriye önce ağzı burnu fena halde dağılmış temel girer ve süklüm püklüm gidip masasına oturur. arkasından göğsünü gere gere japon girer, muzafferane bir edayla sağ elinin işaret parmağını havaya kaldırır ve açıklamasını yapar:

- ben bu adamı, masuto usta'nın tokito tekniğiyle dövdüm..

ikinci gün. aynı mekan, aynı insanlar, aynı zaman. kapı açılır ve japon tekrar girer içeriye, aynı şekilde "var mı bana yan bakan?" diye gürler, kahveden gene tısss. soruyu tekrarlar, gene sessizlik... bir kez daha sorar, arka masada oturan yüzü gözü sargılı temel yine gurur yapıp ayağa fırlar. çıkarlar dışarıya, yine pat, çat, küt, on dakika sonra sesler kesilir. önce temel, kafa göz iyice dağılmış halde, nerdeyse sürüklenir halde masasına gider oturur, arkasından japon girer, yine başparmağını kaldırır ve havasını atar:

- bu adamı, bu kez, hakito usta'nın kaito tekniğiyle dövdüm...

üçüncü gün. aynı yer ve zaman, japon tekrar girer kapıdan, "var mı bana yan bakan?" der, temel bu kez oturduğu yerden direkman "varım ulan!" diye fırlar. japon "gel bakalım dışarı" der, çıkarlar, dışarıdan patada kütede sesler gelir. bir on dakika geçer, sesler kesilmez. bir on dakika daha, hala güm, pat, çat... kahvedekiler meraklanmaya başlarlar. nihayet yarım saat sonra sesler kesilir. kapı açılır. önden ağız burun çarşamba pazarına dönmüş halde japon girer ve ilk gördüğü sandalyeye yığılır. arkadan temel girer, elindeki metal nesneyi havaya kaldırıp der ki:

- ben de bu lavuğu toyota'nın krikosuyla dövdüm...
 
Yukarı Alt