Kayıt
18 Ağustos 2007
Mesajlar
4.875
Beğeniler
0


Nedir yalnızlık ? Bir basına mı kalmaktır sessizligin ortasında yapayalnız ? İcinizdeki depresen duyguları hapsedip onları sindirmek midir ? Yoksa kalabalıklar arasında yuruken dısarıda olanları umursamayıp kendi icimizdeki sesi mi dinlemektir ?

Kimileri için hayatın ortasına konulmus icinden cıkılması imkansız dipsiz bir kuyu gibidir o, kimine göre sessizlikle birlikte gelen urkutucu ve korkutucu bir karanlık, kimileri icinn acı vericidir. Ancak kimilerine göre de özgurluk, gecici bir mutluluk, kendine guvendir, kendine yeter olmaktır, her seye ragmen hayatla bas edebilme yetisidir. Bazıları icin de bilakis yasam tarzıdır. Cok sevdigim bir arkadasım bir sozu aklıma gelr hep, '' bazen yanlız kalmak iyidir, dınlenırsın, dusunursun, daha dinc ve düzgün kararlar verrisin, hatta en iyi dostun yastıgın olsun. O, seni herkesden iyi anlar ve cok iyi bir dinleyicidir.'' aslında haklı da...

Etrafımızdaki onca kalabalıga ragmen neden yalnız kalmak isteriz ? Evde veya herhangi bir mekanda tek basımıza, onun verdigi rahatlıkla kendimizi en özgur kisi zanederiz gecici oldugunu bile bile. O anı doya doya yasamak isteriz. Kısa bir surede olsa hayatımızdaki butun sorumluluklar, emir vakiler bir surelgine de olsa terk etmislerdir yasadıımız ortamı.

Yalnızlıgı severiz, cunku bize gecici bir mutluluk vaat eder; insanın kendiyle bas basa kalması hesaplasmasıdır bir bakıma. Kendinle bas basa kalmak, bir an hayatın buyun olumsuzluklardan sıyrılıp, kuytu bir kösede, hani bazılarının deyimiyle, kendine vakit ayırmak bu olsa gerek. Ama bütün bunlar olurken aklımızın bir kösesinde daima vakit ayırabilecegimiz arkadas ve dostlarımız hatta cok sevdigimiz kisiler daima vardır.

Şairler ve yazarlar, kısaca sanatla ic ice olanlar onu daha derinden yasar ve bizlere yansıtırlar sarkıları ve dizleri aracılııyla. " Yalnızlık paylasılamaz, paylasılırsa yalnızlık olmaz " der Özdemir Asaf, sair ve yazar Attila İlhan '' Tek basına özgurluk ne ise yarar, suc ortagı bir sevgiliyle paylasılmadıktan sonra '' diyerek yalnızlıgına isyan eder adeta, Aşık Veysel " Dost, dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yarim kara topraktır " diyerek dem vurur dostlarından...

MFÖ " Hep yalnızlık var sonunda... yalnızlık ömur boyu " diye haykırır şarkılarının arasından müzigin essiz ritmiyle beraber, yalnızlıgın sonsuzlugunu belirtircesine. Orhan Veli yalnızlıgına küsmüstür sanki, " Bilmezler yalnız yasamayanlar Sessizlik nasıl korku verir insana İnsan nasıl konuşur kendisiyle Nasıl koşar aynalara Bir cana hasret bilmezler. "

Zaman degişiyor, degerler degişiyor, gelisen teknolojiyle birlikte insanlar arası iletisim kolaylasıyor. Ama o hep aynı, dimdik duruyor karsımızda bir duvar gibi. Neden bütün bu gösterisin ortasında yalnızlıgımızı paylasacak birileri varken sadece kendimizle paylasıyoruz onu, neden?

Her ne kadar bizler " Yalnızlık Allah'a mahsustur " diyerek farkında olmadan onu reddetsek de, aslında her insan kendi içinde yalnızdır...

Yalnızlıgınızı paylasabileceginiz birilerini bulmanız dilegiyle....
 
Kayıt
17 Mart 2007
Mesajlar
1.846
Beğeniler
0
Şehir
Status:GhosT
bende yalnızlık karamsarlık yaşam biçimi haline geldi...inş buluruz yalnızlığımı paylaşacak kişi...ama gelmicek gibi... :(
 
Yukarı Alt