Evet yanlış duymadınız S.R.O forum alemlerinde bir ilk online güncel teknolojik haberler 12.02.2008 /18.00 itibariyle başlamış bulunuyor...
Not:Haberlerden resimleri önemli olanlar koyalıcaktır.[Yeni çıkan ürün vs.]
Not:Yeni topicler açılmayacak,burada topic düzenlenecektir.[Bunun için haftalık girin]
Not Haberler Haftalıktır!
Korsan Yazılımlarla Mücadele Yetersiz!
Türkiye, korsan yazılım kullanımının neden olduğu ekonomik kayıplar açısından 22`nci sırada yer alıyor. Bilgi teknolojisi ve telekomünikasyon sektöründeki kuruluşlar için araştırma ve analizler yapan uluslararası araştırma şirketi IDC`nin, korsan yazılımla mücadele amacıyla faaliyet gösteren İş Yazılımcıları Birliği (BSA) ile birlikte yaptığı 2006 yılı "Küresel Korsan Yazılım Araştırması" tamamlandı. Araştırmanın sonuçlarına ilişkin bilgi veren BSA Türkiye Koordinatörü Tolunay Tomruk, korsan yazılım kullanımının geçen yıl 2005 yılına göre 62 ülkede düştüğünü, 13 ülkede yükseldiğini söyledi.
Kişisel bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla korsan yazılım kullanımının da arttığına işaret eden Tomruk, araştırmaya göre korsanlıktan kaynaklanan yazılım sektöründeki kayıpların yüzde 15 oranında artarak 39.5 milyar dolara yükseldiğini kaydetti.
"Etkili denetim ve yaptırım şart"
Tomruk, araştırmada Türkiye`de korsan yazılım kullanım oranının bir önceki yıla göre 1 puan azalarak yüzde 64`e gerilediğinin belirlendiğini söyledi.
Türkiye`de üst üste üç yıldır korsan yazılım kullanımı oranının birer puan azaldığını ifade eden Tomruk, buna karşın neden olduğu ekonomik kayıpların yüzde 250 artarak yılda 314 milyon dolara ulaştığını kaydetti.
`Korsan yazılımla mücadelenin daha başarılı olabilmesi için denetim ve yaptırımların daha da etkinleştirilmesi gerekiyor` diyen Tomruk, `Korsan yazılım kullanımı azaltılırsa Türkiye, genç nüfusunun da etkisiyle bilişim teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren yerli ve yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi haline gelir` dedi.
"36 bin kişiye istihdam sağlanır"
Tomruk, korsan yazılım kullanımının önlenmesi açısından Türkiye`de mevzuatın yeterli olduğunu ancak uygulamanın istenilen hızlara ulaşamadığını, bunun da ekonomik kayıpları artırdığını ifade etti. Korsan yazılım kullanımında sadece 10 puanlık bir düşüşün, sektörde 36 bin kişiye istihdam imkanı sağlayacağını vurgulayan Tomruk, bunun GSMH`ya 1 milyar dolarlık ilave gelir anlamına geldiğini belirtti.
IDC`nin araştırmasına göre, 2006 yılında bazı ülkelerdeki korsan yazılım kullanım oranları yüzde olarak şöyle:
Türkiye: 64
Avusturya: 26
Belçika: 27
Danimarka: 25
Finlandiya: 27
Fransa: 45
Almanya: 28
Yunanistan: 61
İrlanda: 36
İtalya: 51
Hollanda: 29
Portekiz: 43
İspanya: 46
İngiltere: 27
Japonya: 25
Macaristan: 42
Polonya: 57
Brezilya: 60
Meksika: 63
Malezya: 60
Tayvan: 41
--------------------------------------
Cep Telefonu Dinlemeye Son!
Türk araştırmacılar, Edison'un icat ettiği ampule alternatif nanoteknoloji ürünü ışık kaynağı üretti. Bu müthiş buluş Bilkentli araştırmacıların imzasını taşıyor. ”Ayarlanabilir beyaz ışık” teknolojisi ile Edison’ın icat ettiği Ampuller tarih olacak. Edison’ın keşfi olan ampuller ısıyı ışığa dönüştürüyordu. Türk imzası taşıyan buluş ise üretilen nanokristalli ledler ile elektrik enerjisini direkt ışığa çeviriyor. LED (Light Emitting Diode, Işık yayan Diyot) tabanlı ışık kaynaklarının ömrü 23 yıl sürecek. Türklerin müthiş buluşu otomobillerin aydınlatma sistemini de kökten değiştirecek.
Üstelik bu yeni ışık kaynağı yüzde 90 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Yeni buluş, enerji tasarrufu ile küresel ısınma sorununa da çözüm yolunda katkı sağlayacak. Bu müthiş çalışma, dünyanın en prestijli dergileri arasında bulunan ''NANOTECHNOLOGY'' dergisinin 14 Şubat 2007 baskısında da kapak konusu oldu.
Müthiş buluş, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir ile öğrencileri Sedat Nizamoğlu, Tuncay Özel ve Emre Sarı'nın imzasını taşıyor.
Demir, başkanlığını yaptığı araştırma grubunun, nanokristal kullanarak beyaz ışık üretimini dünyada ilk kez ayarlanabilir renk özellikleri ile başardıklarını kaydetti.
LED'lerin günümüzde ampulsüz trafik ışıkları, kamera, mikroskop ışık kaynakları gibi kullanım alanları olduğunu ifade eden Demir, “LED'ler, evlerimizde kullandığımız ampuller ve florasan lambalarının yerine geçecek. Keşif, geleceğin iç mekan ve otomotiv aydınlatma fonksiyonlarını tamamen değiştirecek nitelikler taşıyor” dedi.
BİR ÖMÜRDE 4 AMPUL
Yeni teknoloji ürünü ışık kaynaklarının çok uzun yıllar dayanabildiğini ve elektrik enerjisini bire on oranında az kullandığını belirten Demir, ”Ampullerin dayanaksızlığını evimizde ne sıklıkta ampul değiştirdiğimizi düşünerek kolayca anlayabiliriz. Bir LED'i günde 12 saatten 23 yıl süreyle kullanabilmemiz mümkündür, bu da ortalama yaşamda sadece 4 defa ışık kaynağını yenilemek anlamına geliyor” dedi.
LED'lerle tüm dünya elektrik harcamasının yüzde 50 miktarında azaltması öngörülüyor. Dünyada üretilen tüm elektriğin yüzde 20'si aydınlatmada kullanılıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı nanokristal katkılı beyaz ışık kaynakları hem bilim dünyasında hem de endüstride büyük ilgi çekti. Bu müthiş buluşun tasarımı, modellemesi, fabrikasyonu, deneysel karakterizasyonu ve kuramsal analizi de dahil olmak üzere tüm basamaklarının Bilkent Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Şimdi geriye sadece üretmek kaldı.
-------------------------------------
Ampülü Patlatan Türk Buluşu
Türk araştırmacılar, Edison'un icat ettiği ampule alternatif nanoteknoloji ürünü ışık kaynağı üretti. Bu müthiş buluş Bilkentli araştırmacıların imzasını taşıyor. ”Ayarlanabilir beyaz ışık” teknolojisi ile Edison’ın icat ettiği Ampuller tarih olacak. Edison’ın keşfi olan ampuller ısıyı ışığa dönüştürüyordu. Türk imzası taşıyan buluş ise üretilen nanokristalli ledler ile elektrik enerjisini direkt ışığa çeviriyor. LED (Light Emitting Diode, Işık yayan Diyot) tabanlı ışık kaynaklarının ömrü 23 yıl sürecek. Türklerin müthiş buluşu otomobillerin aydınlatma sistemini de kökten değiştirecek.
Üstelik bu yeni ışık kaynağı yüzde 90 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Yeni buluş, enerji tasarrufu ile küresel ısınma sorununa da çözüm yolunda katkı sağlayacak. Bu müthiş çalışma, dünyanın en prestijli dergileri arasında bulunan ''NANOTECHNOLOGY'' dergisinin 14 Şubat 2007 baskısında da kapak konusu oldu.
Müthiş buluş, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir ile öğrencileri Sedat Nizamoğlu, Tuncay Özel ve Emre Sarı'nın imzasını taşıyor.
Demir, başkanlığını yaptığı araştırma grubunun, nanokristal kullanarak beyaz ışık üretimini dünyada ilk kez ayarlanabilir renk özellikleri ile başardıklarını kaydetti.
LED'lerin günümüzde ampulsüz trafik ışıkları, kamera, mikroskop ışık kaynakları gibi kullanım alanları olduğunu ifade eden Demir, “LED'ler, evlerimizde kullandığımız ampuller ve florasan lambalarının yerine geçecek. Keşif, geleceğin iç mekan ve otomotiv aydınlatma fonksiyonlarını tamamen değiştirecek nitelikler taşıyor” dedi.
BİR ÖMÜRDE 4 AMPUL
Yeni teknoloji ürünü ışık kaynaklarının çok uzun yıllar dayanabildiğini ve elektrik enerjisini bire on oranında az kullandığını belirten Demir, ”Ampullerin dayanaksızlığını evimizde ne sıklıkta ampul değiştirdiğimizi düşünerek kolayca anlayabiliriz. Bir LED'i günde 12 saatten 23 yıl süreyle kullanabilmemiz mümkündür, bu da ortalama yaşamda sadece 4 defa ışık kaynağını yenilemek anlamına geliyor” dedi.
LED'lerle tüm dünya elektrik harcamasının yüzde 50 miktarında azaltması öngörülüyor. Dünyada üretilen tüm elektriğin yüzde 20'si aydınlatmada kullanılıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı nanokristal katkılı beyaz ışık kaynakları hem bilim dünyasında hem de endüstride büyük ilgi çekti. Bu müthiş buluşun tasarımı, modellemesi, fabrikasyonu, deneysel karakterizasyonu ve kuramsal analizi de dahil olmak üzere tüm basamaklarının Bilkent Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Şimdi geriye sadece üretmek kaldı.
---------------------------------------
Şüpheli Mailleri Açmayın
Merkezi Mersin'de bulunan Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, son günlerde MSN üzerinden kontör temin etme yönteminin arttığını, ''modern ve teknolojik hırsızlar''ın, kullanıcıları mağdur ettiğini belirtti.
Göktaş, ÇETKODER'in düzenlediği ''MSN tuzakları, cepten dolandırıcılık'' konulu toplantıda, Yahoo, Google, MSN Messenger gibi haberleşme programlarının şifrelerini kıran kötü niyetli kişilerin vatandaşları dolandırdığına dikkati çekti. Şifresi kırılan internet kullanıcısının adresinde bulunan kişilere ulaşan hırsızların kontör talebinde bulunduğunu ifade eden Göktaş, bazı hırsızların da kırdıkları MSN messengerde kayıtlı adreslerden borç para talep ettiğini vurguladı.
Mustafa Göktaş, ayrıca bazı sitelere yönlendirerek ya da dosyalar göndererek, kullanıcılara ait şifre bilgilerinin haksız kazanç elde edebilmek için ele geçirilmeye çalışıldığını bildirdi. Bazı zararlı yazılımlarla bilgilerin ele geçirildiğini anlatan Göktaş, şunları kaydetti:
''Bir başka yöntem ise 'haberi gördün mü, girip okusana, senin için bak ne yazdım, ne hazırladım' tarzı ilgi çekici söylemler ile vatandaşları hazırlanan sahte web sayfalarına yönlendirip MSN şifreleri yazmaları sağlanıyor. Bu işlemin gerçek olduğunu sanan vatandaş, şifresini şüphelenmeden yönlendirilen sayfaya girmekte ve bilgileri hackerların eline geçmekte. Çok dikkatli olunmalı. Modern ve teknolojik hırsızlar, MSN kullanıcılarını mağdur ediyor.
Çalınan MSN adresi ve şifresinin [email='[email protected]]'[email protected][/email]'' adresi aracılığı ile tekrar elde edilebilir. Ancak MSN kullanıcıları şifrelerini ve bilgilerini sürekli güncellemeliler, şifreler en az 10-12 haneli olarak belirlenmeli ve rakamların yanı sıra harfler ve semboller de kullanılmalı.'' Göktaş, kontör, şifre istekleri ile kredi kartı numarası ve internet hesap bilgisi veya banka hesap bilgisi gibi taleplere şüpheyle yaklaşılması gerektiğini anlattı. Sanal sohbet ortamında tanışılan kişilere aile, adres, telefon, işle ilgili konularda bilgiler verilmekten kaçınılması gerektiğini belirten Göktaş, şöyle devam etti:
''Mail adreslerinize gelen şüpheli mailler, en yakın arkadaşınızdan bile olsa kesinlikle açılmamalı ve silinmelidir. MSN yolu ile gönderilen web adreslerine girilirken dikkatli olunmalı, e-posta adresi ve şifre ile giriş yapılmamalıdır. Ayrıca, kendilerini polis ya da jandarma olarak, savcı olarak tanıtan dolandırıcılar 'bir soruşturmaya esas olmak üzere sizi aradık, soruşturma yapıyoruz' diyerek cepten karşı tarafı dakikalarca konuşturup vatandaşın faturasını kabartırken dolandırıcı kişi 'konuştukça kazan' kampanyasından kontör kazanıyor. Her geçen gün yeni bir dolandırıcılık ve sahtekarlık olayı gündeme geliyor. Vatandaş bilmeden mağdur oluyor. Ancak vatandaşın merak ve güven duygusunun sömürüldüğü bir gerçek.
---------------------------------------
10$ a Cep Telefonu
Deloitte TMT Bölümü yaptığı araştırmada, ekonomik yavaşlamanın riskler ile birlikte fırsatları da getirdiğini, fiyatların düşmesi ile 2009′da 10 dolara cep telefonu alınabileceği öngörüsünde bulundu.
Deloitte, ABD’de konut piyasasında yaşanan mortgage krizi ardından dünya ekonomisinde yavaşlamanın 2008 yılında telekomünikasyon sektörünü küresel düzeyde nasıl etkileyeceğini araştırdı. Araştırma sonucunda telekom sektörü ile öngörülerini yayınlayan Deloitte, tüm dünyada fiyatların düşmesinin 2009′da, 10 dolara cep telefonu satılmasına neden olacağını açıkladı.
Deloitte raporunda;” Tüm dünyada fiyatların giderek ucuzlaması, cep telefonlarını yaygınlaştırıyor ve piyasanın derinliğini artırıyor. Bugün 50 doların altında satılan pek çok marka olduğu gibi, 2009 itibariyle toptan satış fiyatı 10 dolar olan bir cep telefonunun piyasaya çıkması bekleniyor. Ancak cep telefonu sahipliği oranı küresel düzeyde %50′ye ulaştığı için, pazarın büyümesi her şeye rağmen yavaşlıyor” açıklamasında bulundu
2008 yılında küresel telekomünikasyon sektörüyle ilgili tahminlerde de bulunan Deloitte TMT Bölümü, mobil teknolojileri makineler ve diğer iletişim platformlarıyla birlikte kullanmak, GPS teknolojisinin güçlendirilmesi, İnternet ortamındaki yeni iletişim araçları ve özellikle orta yaşın üstündekiler için geliştirilecek kullanımı kolay uygulamalar telekom sektörünün önündeki önemli potansiyel gelişim alanlarını oluşturduğunu, söyledi.
Yapılan tahminlerin 2008 yılında mobil telekom sektörünün de son derece etkileyici bir büyüme göstereceğini ortaya koyduğunu söyleyen Deloitte’nin, 2008 yılı için 10 önemli telekomünikasyon öngörüsü ise şöyle sıralanıyor:
1. Mortgage krizinden sonra iletişimin bazı alanlarında kriz olasılığı var ama işletmeciler için tehlike olmayacak hatta fırsatlar söz konusu
2. 10 dolarlık cep telefonları piyasaya çıkacak
3. Eski avlar yeni avcılar olacak: 2008 yılında birleşme ve satın almalar devam edecek
4. GPS ucuzlayacak
5. Telekom sektörü gençliğe yatırım yapmaya devam edecek
6. GSM sektörü 21 yaşını kutlayacak
7. Yeni teknolojiler ve yeni iş modelleri pazara hızla girmeye devam ederken, geleneksel teknolojiler yaşamlarını sürdürmeye devam edecek
8. Mobil iletişimin ve mobil data transferini %70′i binaların içinden gerçekleştirilecek
9. İletişimde yaşanan ve şiddetle talep olunan hız artışları ciddi bir sorgulamadan geçecek ve iş planı sağlıklı olmayan hız artırılmasına dönük yatırım planları durdurulacak
10. Sayısal iletişim daha da hacim kazanacak, çeşitlenecek, canlanacak ve önemli hale gelecek
---------------------------------------
Dünyanın En İnce 8 MP Fotoğraf Makinesi
3x Optik Zoom Prizma Lens’lerle ince dizaynda bir ilke imza atan BenQ, yeni DSC X800 modeliyle etkileyici fotograflari kolaylik çekmenize imkan sagliyor.
BenQ DSC X800 modeliyle PMP (Personel Media Player - Tasinabilir Medya Oynatici) segmentine yeni bir soluk getiriyor. Mükemmel dizayni ve güçlü lens teknolojisiyle BenQ DSC X800 kullanicilarina uzaktan ayarla fotograf çekme imkani ve yakin nesneleri 1cm uzakliktan filmleme imkani sunuyor. Gücünü 3x optik zoom özelligine sahip Prizma tipi lenslerinden alan BenQ DSC X800, ayrica farkli dizayniyla da dikkat çekmeyi basariyor. Ayrica BenQ DSC X800′ün 3 inç LTS LCD ekrani, fotograflarinizi ya da video’larinizi mükemmel kalitede izleme imkani sunar.
Kullanicilarina PMP özelligiyle ayni anda müzik ve video dosyalarini oynatma imkani sunan BenQ DSC X800, bunun yaninda mükemmel fotograflar çekme imkani da sagliyor. MPEG-4 dosyalarini izleyebiliyor,beraberinde gelen kulakliklariyla ses kalitesini en üst seviyede yasayabiliyorusunuz. Yüksek ISO degeri (ISO 4000) sayesinde karanlik-los ortamlarda bile mükemmel fotograf kalitesi saglaniyor. Bu sekilde anilarinizi dogal ortaminda yasayabiliyorsunuz.
MPEG-4 formatindan VGA 640×480 çözünürlük ile 30 frame/saniye video klip çekme imkani saglayan BenQ DSC X800, bu özelligi sayesinde kesintisiz ses ve görüntü akisi saglar. Çektiginiz fotograflariniza sesli mesaj ekleme özelligi ile BenQ DSC X800 size anilarinizi daha canli tutma imkani sunar.
BenQ DSC X800′ün genis ekrani, ince dizayni ve akilli kontrol tuslariyla desteklenen ergonomik tasarimi sayesinde, kullaniminin ve fotograf çekmenin aslinda ne kadar kolay ve keyifli oldugunu bir kez daha farkina varacaksiniz. Fotograf çekerken en çok karsilasilan sorunlardan biri olan titresim ve bulanik fotograf çekme problemini BenQ DSC X800, essiz S.S.F (Süper Titresim Engelleyici) teknolojisiyle ortadan kaldiriyor. Hareket halindeyken çekeceginiz tüm fotograflarinizda S.S.F Modu sayesinde, tüm bulanik fotograflariniz artik mükemmel bir keskinlige sahip olacak.
BenQ DSC X800′ün Oto Yüz Izleme fonksiyonu, kalabalik bir fotograf karesinde tam dokuz kisinin yüzüne otomatik olarak odaklama imkani sunuyor. Bu sayede karede bulunan tüm yüzler, çektiginiz fotografiniza gayet net bir sekilde yansiyacaktir. Bazi fotograflarinizda nesnenin arka planinin karanlik oldugunu fark edersiniz. Bunun sebebi görüntüyü yakaladiginizda arka planin aydinlik olmasidir. Bu probleme Patentli Z-Aydinlatma ile çözüm getiren BenQ DSC X800, size aydinlatmayi ayarlama ve Playback Modu’nda fotografinizi dengeleme imkani sunar.
Seyahat ederken ya da hareket halindeyken fotograf çekmek beraberinde bazi zorluklar getirebilir. Sorunlar daha çok görüntü kalitesi kaynaklidir. Uzaktan gördügünüz ve fotografini çekmek istediginiz objeleri BenQ DSC X800′ün Usta Yakinlastima özelligiyle rahatlikla ve görüntü kalitesinden ödün vermeden fotograflayabilirsiniz. BenQ DSC X800 kullanicilarina ayrica uzak bir manzarada belirli bir alana odaklandiklarinda fotograflarinin kalitesinde hiçbir azalma olmadan VGA 30x yakinlastirma imkani saglar.
----------------------------------------------
N96 Çıkmış Bulunuyor!
Nokia, Mobile World Congress 2008 etkinliğinde, işbirliğini, yaratıcılığı ve paylaşımı teşvik eden yeni tümleşik cihaz ve İnternet servislerini tanıttı. Yeni haritalar ve ortam paylaşım topluluğu Share on Ovi, içerik odaklı İnternet’in önünü açıyor.
Finlandiyalı mobil iletişim devi Nokia, Barselona’da düzenlenen Mobile World Congress 2008′de, işbirliğini, yaratıcılığı ve paylaşımı teşvik eden yeni tümleşik cihaz ve İnternet servislerini tanıttı. Böylece, İnternet’in avantaj ve fırsatlarını birleştirmeye yönelik vizyonunu bir kez daha vurgulamış oldu.
Nokia’nın yeni haritaları ve ortam paylaşım topluluğu Share on Ovi, içerik odaklı İnternet’in önünü açıyor.
Nokia N96, Nokia N78, Nokia 6220 classic ve Nokia 6210 Navigator, yaya navigasyonundan mekan etiketlemeye, film seyretmekten video ve fotoğraf paylaşımına, çok sayıda lokasyon tabanlı ve multimedya deneyim sunuyor. Nokia, haritalama ve navigasyon gibi lokasyon tabanlı servislerin, mobil cihazlarda temel bir platform olacağına inanıyor. Şirket ayrıca, “Share on Ovi”yi tanıtarak, Ovi Internet servis ortamının bir sonraki adımını da açıkladı. “Share on Ovi”, kişisel ortamları yüklemeyi, yönetmeyi ve paylaşmayı kolaylaştıran bir bireysel ortam paylaşım topluluğu.
Nokia CEO’su Olli-Pekka Kallasvuo, konu hakkında şunları söylüyor: “İnternet’i masaüstü bilgisayarın sınırlamalarından bağımsız kılma çalışmalarımız sürerken, mobiliteyi tamamen yeni bir olasılıklar dünyasına taşıyoruz. Aslında, İnternet’i daha içerik odaklı ve kişisel hale getirerek yeniden tanımlıyoruz. İnternet, içerikle birlikte, kimi zaman şaşırtıcı ve beklenmedik sonuçlarıyla, anlık ve kişisel deneyimlerin ortamı oluyor.”
Maps 2.0: Navigasyon sokağa taşıyor
Nokia Maps, yaya navigasyonu özelliğini geliştirerek, multimedya şehir rehberleri ekleyerek, uydu görüntüleri sunarak ve yeniden tasarlanmış bir kullanıcı arayüzü sağlayarak, haritalama ve navigasyon deneyimlerini bir üst seviyeye taşıyor. Nokia Maps 2.0, uygulamaya, yaya odaklı bir navigasyon bileşeni olan “Walk” (Yürü) özelliğini ekliyor. Bu arada, dünya çapında bir otomobil navigasyon sistemi olan “Drive” (Sür) özelliğini de koruyor.
Share on Ovi: Bireysel ortam paylaşım topluluğu
Daha önce duyurulan Ovi Internet servisleri ortamını geliştiren Nokia, kişisel ortamları mobil, masaüstü ya da başka bir bağlı cihaz üzerinden yükleme, yönetme ve paylaşmayı kolaylaştıran ücretsiz bireysel ortam paylaşım topluluğu Share on Ovi’yi duyurdu. Share on Ovi, tüketicilerin sosyalleşebilecekleri, etkileşimde bulunabilecekleri ve işbirliği yapabilecekleri bir topluluk oluşturuyor. 100′ü aşkın farklı ortam türü için tasarlanan Share on Ovi, sınırsız depolama ve sınırsız aylık yükleme olanağı sunuyor. Burada hesap açmak isteyen tüketicilerin, adresini ziyaret etmeleri gerekiyor.
Dört yeni cihaz
Nokia N96, video ve TV için optimize edilmiş bir multimedya bilgisayar. 2,8 inçlik geniş ekranı, 16 gigabyte’lık dahili belleği ve çok çeşitli formatlarda yüksek kaliteli video desteği ile, mobil iletişimde yeni bir sayfa açıyor. Nokia N96 multimedya bilgisayarın, üçüncü çeyrekte pazara sunulması bekleniyor.
Nokia N78, müzik, navigasyon ve fotoğraf özelliklerini mobilitenin avantajlarıyla birleştiren bir multimedya bilgisayar. Nokia N78, Nokia Music Store, Nokia Maps ve Share on Ovi dahil yeni Nokia servislerinden yararlanmak üzere tasarlandı. N78′in, ikinci çeyrekte pazara sunulması bekleniyor.
Nokia 6220 classic, 5 megapiksel kamerayı A-GPS işlevselliğiyle birleştirerek paylaşmayı yeniden tanımlayan tam donanımlı bir cihaz. Yüksek kaliteli görüntü ve videolar çekilebiliyor, etiketlenebiliyor, düzeltilebiliyor ve online ya da cepten cebe paylaşılabiliyor, hatta televizyonda izlenebiliyor. Nokia 6220 classic’in, ikinci çeyrekte belli pazarlara sunulması bekleniyor.
Devamı gelecek...
Not:Haberlerden resimleri önemli olanlar koyalıcaktır.[Yeni çıkan ürün vs.]
Not:Yeni topicler açılmayacak,burada topic düzenlenecektir.[Bunun için haftalık girin]
Not Haberler Haftalıktır!
Korsan Yazılımlarla Mücadele Yetersiz!
Türkiye, korsan yazılım kullanımının neden olduğu ekonomik kayıplar açısından 22`nci sırada yer alıyor. Bilgi teknolojisi ve telekomünikasyon sektöründeki kuruluşlar için araştırma ve analizler yapan uluslararası araştırma şirketi IDC`nin, korsan yazılımla mücadele amacıyla faaliyet gösteren İş Yazılımcıları Birliği (BSA) ile birlikte yaptığı 2006 yılı "Küresel Korsan Yazılım Araştırması" tamamlandı. Araştırmanın sonuçlarına ilişkin bilgi veren BSA Türkiye Koordinatörü Tolunay Tomruk, korsan yazılım kullanımının geçen yıl 2005 yılına göre 62 ülkede düştüğünü, 13 ülkede yükseldiğini söyledi.
Kişisel bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşmasıyla korsan yazılım kullanımının da arttığına işaret eden Tomruk, araştırmaya göre korsanlıktan kaynaklanan yazılım sektöründeki kayıpların yüzde 15 oranında artarak 39.5 milyar dolara yükseldiğini kaydetti.
"Etkili denetim ve yaptırım şart"
Tomruk, araştırmada Türkiye`de korsan yazılım kullanım oranının bir önceki yıla göre 1 puan azalarak yüzde 64`e gerilediğinin belirlendiğini söyledi.
Türkiye`de üst üste üç yıldır korsan yazılım kullanımı oranının birer puan azaldığını ifade eden Tomruk, buna karşın neden olduğu ekonomik kayıpların yüzde 250 artarak yılda 314 milyon dolara ulaştığını kaydetti.
`Korsan yazılımla mücadelenin daha başarılı olabilmesi için denetim ve yaptırımların daha da etkinleştirilmesi gerekiyor` diyen Tomruk, `Korsan yazılım kullanımı azaltılırsa Türkiye, genç nüfusunun da etkisiyle bilişim teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren yerli ve yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi haline gelir` dedi.
"36 bin kişiye istihdam sağlanır"
Tomruk, korsan yazılım kullanımının önlenmesi açısından Türkiye`de mevzuatın yeterli olduğunu ancak uygulamanın istenilen hızlara ulaşamadığını, bunun da ekonomik kayıpları artırdığını ifade etti. Korsan yazılım kullanımında sadece 10 puanlık bir düşüşün, sektörde 36 bin kişiye istihdam imkanı sağlayacağını vurgulayan Tomruk, bunun GSMH`ya 1 milyar dolarlık ilave gelir anlamına geldiğini belirtti.
IDC`nin araştırmasına göre, 2006 yılında bazı ülkelerdeki korsan yazılım kullanım oranları yüzde olarak şöyle:
Türkiye: 64
Avusturya: 26
Belçika: 27
Danimarka: 25
Finlandiya: 27
Fransa: 45
Almanya: 28
Yunanistan: 61
İrlanda: 36
İtalya: 51
Hollanda: 29
Portekiz: 43
İspanya: 46
İngiltere: 27
Japonya: 25
Macaristan: 42
Polonya: 57
Brezilya: 60
Meksika: 63
Malezya: 60
Tayvan: 41
--------------------------------------
Cep Telefonu Dinlemeye Son!
Türk araştırmacılar, Edison'un icat ettiği ampule alternatif nanoteknoloji ürünü ışık kaynağı üretti. Bu müthiş buluş Bilkentli araştırmacıların imzasını taşıyor. ”Ayarlanabilir beyaz ışık” teknolojisi ile Edison’ın icat ettiği Ampuller tarih olacak. Edison’ın keşfi olan ampuller ısıyı ışığa dönüştürüyordu. Türk imzası taşıyan buluş ise üretilen nanokristalli ledler ile elektrik enerjisini direkt ışığa çeviriyor. LED (Light Emitting Diode, Işık yayan Diyot) tabanlı ışık kaynaklarının ömrü 23 yıl sürecek. Türklerin müthiş buluşu otomobillerin aydınlatma sistemini de kökten değiştirecek.
Üstelik bu yeni ışık kaynağı yüzde 90 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Yeni buluş, enerji tasarrufu ile küresel ısınma sorununa da çözüm yolunda katkı sağlayacak. Bu müthiş çalışma, dünyanın en prestijli dergileri arasında bulunan ''NANOTECHNOLOGY'' dergisinin 14 Şubat 2007 baskısında da kapak konusu oldu.
Müthiş buluş, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir ile öğrencileri Sedat Nizamoğlu, Tuncay Özel ve Emre Sarı'nın imzasını taşıyor.
Demir, başkanlığını yaptığı araştırma grubunun, nanokristal kullanarak beyaz ışık üretimini dünyada ilk kez ayarlanabilir renk özellikleri ile başardıklarını kaydetti.
LED'lerin günümüzde ampulsüz trafik ışıkları, kamera, mikroskop ışık kaynakları gibi kullanım alanları olduğunu ifade eden Demir, “LED'ler, evlerimizde kullandığımız ampuller ve florasan lambalarının yerine geçecek. Keşif, geleceğin iç mekan ve otomotiv aydınlatma fonksiyonlarını tamamen değiştirecek nitelikler taşıyor” dedi.
BİR ÖMÜRDE 4 AMPUL
Yeni teknoloji ürünü ışık kaynaklarının çok uzun yıllar dayanabildiğini ve elektrik enerjisini bire on oranında az kullandığını belirten Demir, ”Ampullerin dayanaksızlığını evimizde ne sıklıkta ampul değiştirdiğimizi düşünerek kolayca anlayabiliriz. Bir LED'i günde 12 saatten 23 yıl süreyle kullanabilmemiz mümkündür, bu da ortalama yaşamda sadece 4 defa ışık kaynağını yenilemek anlamına geliyor” dedi.
LED'lerle tüm dünya elektrik harcamasının yüzde 50 miktarında azaltması öngörülüyor. Dünyada üretilen tüm elektriğin yüzde 20'si aydınlatmada kullanılıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı nanokristal katkılı beyaz ışık kaynakları hem bilim dünyasında hem de endüstride büyük ilgi çekti. Bu müthiş buluşun tasarımı, modellemesi, fabrikasyonu, deneysel karakterizasyonu ve kuramsal analizi de dahil olmak üzere tüm basamaklarının Bilkent Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Şimdi geriye sadece üretmek kaldı.
-------------------------------------
Ampülü Patlatan Türk Buluşu
Türk araştırmacılar, Edison'un icat ettiği ampule alternatif nanoteknoloji ürünü ışık kaynağı üretti. Bu müthiş buluş Bilkentli araştırmacıların imzasını taşıyor. ”Ayarlanabilir beyaz ışık” teknolojisi ile Edison’ın icat ettiği Ampuller tarih olacak. Edison’ın keşfi olan ampuller ısıyı ışığa dönüştürüyordu. Türk imzası taşıyan buluş ise üretilen nanokristalli ledler ile elektrik enerjisini direkt ışığa çeviriyor. LED (Light Emitting Diode, Işık yayan Diyot) tabanlı ışık kaynaklarının ömrü 23 yıl sürecek. Türklerin müthiş buluşu otomobillerin aydınlatma sistemini de kökten değiştirecek.
Üstelik bu yeni ışık kaynağı yüzde 90 oranında enerji tasarrufu sağlıyor. Yeni buluş, enerji tasarrufu ile küresel ısınma sorununa da çözüm yolunda katkı sağlayacak. Bu müthiş çalışma, dünyanın en prestijli dergileri arasında bulunan ''NANOTECHNOLOGY'' dergisinin 14 Şubat 2007 baskısında da kapak konusu oldu.
Müthiş buluş, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü ve Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir ile öğrencileri Sedat Nizamoğlu, Tuncay Özel ve Emre Sarı'nın imzasını taşıyor.
Demir, başkanlığını yaptığı araştırma grubunun, nanokristal kullanarak beyaz ışık üretimini dünyada ilk kez ayarlanabilir renk özellikleri ile başardıklarını kaydetti.
LED'lerin günümüzde ampulsüz trafik ışıkları, kamera, mikroskop ışık kaynakları gibi kullanım alanları olduğunu ifade eden Demir, “LED'ler, evlerimizde kullandığımız ampuller ve florasan lambalarının yerine geçecek. Keşif, geleceğin iç mekan ve otomotiv aydınlatma fonksiyonlarını tamamen değiştirecek nitelikler taşıyor” dedi.
BİR ÖMÜRDE 4 AMPUL
Yeni teknoloji ürünü ışık kaynaklarının çok uzun yıllar dayanabildiğini ve elektrik enerjisini bire on oranında az kullandığını belirten Demir, ”Ampullerin dayanaksızlığını evimizde ne sıklıkta ampul değiştirdiğimizi düşünerek kolayca anlayabiliriz. Bir LED'i günde 12 saatten 23 yıl süreyle kullanabilmemiz mümkündür, bu da ortalama yaşamda sadece 4 defa ışık kaynağını yenilemek anlamına geliyor” dedi.
LED'lerle tüm dünya elektrik harcamasının yüzde 50 miktarında azaltması öngörülüyor. Dünyada üretilen tüm elektriğin yüzde 20'si aydınlatmada kullanılıyor. Tüm bu nedenlerden dolayı nanokristal katkılı beyaz ışık kaynakları hem bilim dünyasında hem de endüstride büyük ilgi çekti. Bu müthiş buluşun tasarımı, modellemesi, fabrikasyonu, deneysel karakterizasyonu ve kuramsal analizi de dahil olmak üzere tüm basamaklarının Bilkent Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. Şimdi geriye sadece üretmek kaldı.
---------------------------------------
Şüpheli Mailleri Açmayın
Merkezi Mersin'de bulunan Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, son günlerde MSN üzerinden kontör temin etme yönteminin arttığını, ''modern ve teknolojik hırsızlar''ın, kullanıcıları mağdur ettiğini belirtti.
Göktaş, ÇETKODER'in düzenlediği ''MSN tuzakları, cepten dolandırıcılık'' konulu toplantıda, Yahoo, Google, MSN Messenger gibi haberleşme programlarının şifrelerini kıran kötü niyetli kişilerin vatandaşları dolandırdığına dikkati çekti. Şifresi kırılan internet kullanıcısının adresinde bulunan kişilere ulaşan hırsızların kontör talebinde bulunduğunu ifade eden Göktaş, bazı hırsızların da kırdıkları MSN messengerde kayıtlı adreslerden borç para talep ettiğini vurguladı.
Mustafa Göktaş, ayrıca bazı sitelere yönlendirerek ya da dosyalar göndererek, kullanıcılara ait şifre bilgilerinin haksız kazanç elde edebilmek için ele geçirilmeye çalışıldığını bildirdi. Bazı zararlı yazılımlarla bilgilerin ele geçirildiğini anlatan Göktaş, şunları kaydetti:
''Bir başka yöntem ise 'haberi gördün mü, girip okusana, senin için bak ne yazdım, ne hazırladım' tarzı ilgi çekici söylemler ile vatandaşları hazırlanan sahte web sayfalarına yönlendirip MSN şifreleri yazmaları sağlanıyor. Bu işlemin gerçek olduğunu sanan vatandaş, şifresini şüphelenmeden yönlendirilen sayfaya girmekte ve bilgileri hackerların eline geçmekte. Çok dikkatli olunmalı. Modern ve teknolojik hırsızlar, MSN kullanıcılarını mağdur ediyor.
Çalınan MSN adresi ve şifresinin [email='[email protected]]'[email protected][/email]'' adresi aracılığı ile tekrar elde edilebilir. Ancak MSN kullanıcıları şifrelerini ve bilgilerini sürekli güncellemeliler, şifreler en az 10-12 haneli olarak belirlenmeli ve rakamların yanı sıra harfler ve semboller de kullanılmalı.'' Göktaş, kontör, şifre istekleri ile kredi kartı numarası ve internet hesap bilgisi veya banka hesap bilgisi gibi taleplere şüpheyle yaklaşılması gerektiğini anlattı. Sanal sohbet ortamında tanışılan kişilere aile, adres, telefon, işle ilgili konularda bilgiler verilmekten kaçınılması gerektiğini belirten Göktaş, şöyle devam etti:
''Mail adreslerinize gelen şüpheli mailler, en yakın arkadaşınızdan bile olsa kesinlikle açılmamalı ve silinmelidir. MSN yolu ile gönderilen web adreslerine girilirken dikkatli olunmalı, e-posta adresi ve şifre ile giriş yapılmamalıdır. Ayrıca, kendilerini polis ya da jandarma olarak, savcı olarak tanıtan dolandırıcılar 'bir soruşturmaya esas olmak üzere sizi aradık, soruşturma yapıyoruz' diyerek cepten karşı tarafı dakikalarca konuşturup vatandaşın faturasını kabartırken dolandırıcı kişi 'konuştukça kazan' kampanyasından kontör kazanıyor. Her geçen gün yeni bir dolandırıcılık ve sahtekarlık olayı gündeme geliyor. Vatandaş bilmeden mağdur oluyor. Ancak vatandaşın merak ve güven duygusunun sömürüldüğü bir gerçek.
---------------------------------------
10$ a Cep Telefonu
Deloitte, ABD’de konut piyasasında yaşanan mortgage krizi ardından dünya ekonomisinde yavaşlamanın 2008 yılında telekomünikasyon sektörünü küresel düzeyde nasıl etkileyeceğini araştırdı. Araştırma sonucunda telekom sektörü ile öngörülerini yayınlayan Deloitte, tüm dünyada fiyatların düşmesinin 2009′da, 10 dolara cep telefonu satılmasına neden olacağını açıkladı.
Deloitte raporunda;” Tüm dünyada fiyatların giderek ucuzlaması, cep telefonlarını yaygınlaştırıyor ve piyasanın derinliğini artırıyor. Bugün 50 doların altında satılan pek çok marka olduğu gibi, 2009 itibariyle toptan satış fiyatı 10 dolar olan bir cep telefonunun piyasaya çıkması bekleniyor. Ancak cep telefonu sahipliği oranı küresel düzeyde %50′ye ulaştığı için, pazarın büyümesi her şeye rağmen yavaşlıyor” açıklamasında bulundu
2008 yılında küresel telekomünikasyon sektörüyle ilgili tahminlerde de bulunan Deloitte TMT Bölümü, mobil teknolojileri makineler ve diğer iletişim platformlarıyla birlikte kullanmak, GPS teknolojisinin güçlendirilmesi, İnternet ortamındaki yeni iletişim araçları ve özellikle orta yaşın üstündekiler için geliştirilecek kullanımı kolay uygulamalar telekom sektörünün önündeki önemli potansiyel gelişim alanlarını oluşturduğunu, söyledi.
Yapılan tahminlerin 2008 yılında mobil telekom sektörünün de son derece etkileyici bir büyüme göstereceğini ortaya koyduğunu söyleyen Deloitte’nin, 2008 yılı için 10 önemli telekomünikasyon öngörüsü ise şöyle sıralanıyor:
1. Mortgage krizinden sonra iletişimin bazı alanlarında kriz olasılığı var ama işletmeciler için tehlike olmayacak hatta fırsatlar söz konusu
2. 10 dolarlık cep telefonları piyasaya çıkacak
3. Eski avlar yeni avcılar olacak: 2008 yılında birleşme ve satın almalar devam edecek
4. GPS ucuzlayacak
5. Telekom sektörü gençliğe yatırım yapmaya devam edecek
6. GSM sektörü 21 yaşını kutlayacak
7. Yeni teknolojiler ve yeni iş modelleri pazara hızla girmeye devam ederken, geleneksel teknolojiler yaşamlarını sürdürmeye devam edecek
8. Mobil iletişimin ve mobil data transferini %70′i binaların içinden gerçekleştirilecek
9. İletişimde yaşanan ve şiddetle talep olunan hız artışları ciddi bir sorgulamadan geçecek ve iş planı sağlıklı olmayan hız artırılmasına dönük yatırım planları durdurulacak
10. Sayısal iletişim daha da hacim kazanacak, çeşitlenecek, canlanacak ve önemli hale gelecek
---------------------------------------
Dünyanın En İnce 8 MP Fotoğraf Makinesi
BenQ DSC X800 modeliyle PMP (Personel Media Player - Tasinabilir Medya Oynatici) segmentine yeni bir soluk getiriyor. Mükemmel dizayni ve güçlü lens teknolojisiyle BenQ DSC X800 kullanicilarina uzaktan ayarla fotograf çekme imkani ve yakin nesneleri 1cm uzakliktan filmleme imkani sunuyor. Gücünü 3x optik zoom özelligine sahip Prizma tipi lenslerinden alan BenQ DSC X800, ayrica farkli dizayniyla da dikkat çekmeyi basariyor. Ayrica BenQ DSC X800′ün 3 inç LTS LCD ekrani, fotograflarinizi ya da video’larinizi mükemmel kalitede izleme imkani sunar.
Kullanicilarina PMP özelligiyle ayni anda müzik ve video dosyalarini oynatma imkani sunan BenQ DSC X800, bunun yaninda mükemmel fotograflar çekme imkani da sagliyor. MPEG-4 dosyalarini izleyebiliyor,beraberinde gelen kulakliklariyla ses kalitesini en üst seviyede yasayabiliyorusunuz. Yüksek ISO degeri (ISO 4000) sayesinde karanlik-los ortamlarda bile mükemmel fotograf kalitesi saglaniyor. Bu sekilde anilarinizi dogal ortaminda yasayabiliyorsunuz.
MPEG-4 formatindan VGA 640×480 çözünürlük ile 30 frame/saniye video klip çekme imkani saglayan BenQ DSC X800, bu özelligi sayesinde kesintisiz ses ve görüntü akisi saglar. Çektiginiz fotograflariniza sesli mesaj ekleme özelligi ile BenQ DSC X800 size anilarinizi daha canli tutma imkani sunar.
BenQ DSC X800′ün genis ekrani, ince dizayni ve akilli kontrol tuslariyla desteklenen ergonomik tasarimi sayesinde, kullaniminin ve fotograf çekmenin aslinda ne kadar kolay ve keyifli oldugunu bir kez daha farkina varacaksiniz. Fotograf çekerken en çok karsilasilan sorunlardan biri olan titresim ve bulanik fotograf çekme problemini BenQ DSC X800, essiz S.S.F (Süper Titresim Engelleyici) teknolojisiyle ortadan kaldiriyor. Hareket halindeyken çekeceginiz tüm fotograflarinizda S.S.F Modu sayesinde, tüm bulanik fotograflariniz artik mükemmel bir keskinlige sahip olacak.
BenQ DSC X800′ün Oto Yüz Izleme fonksiyonu, kalabalik bir fotograf karesinde tam dokuz kisinin yüzüne otomatik olarak odaklama imkani sunuyor. Bu sayede karede bulunan tüm yüzler, çektiginiz fotografiniza gayet net bir sekilde yansiyacaktir. Bazi fotograflarinizda nesnenin arka planinin karanlik oldugunu fark edersiniz. Bunun sebebi görüntüyü yakaladiginizda arka planin aydinlik olmasidir. Bu probleme Patentli Z-Aydinlatma ile çözüm getiren BenQ DSC X800, size aydinlatmayi ayarlama ve Playback Modu’nda fotografinizi dengeleme imkani sunar.
Seyahat ederken ya da hareket halindeyken fotograf çekmek beraberinde bazi zorluklar getirebilir. Sorunlar daha çok görüntü kalitesi kaynaklidir. Uzaktan gördügünüz ve fotografini çekmek istediginiz objeleri BenQ DSC X800′ün Usta Yakinlastima özelligiyle rahatlikla ve görüntü kalitesinden ödün vermeden fotograflayabilirsiniz. BenQ DSC X800 kullanicilarina ayrica uzak bir manzarada belirli bir alana odaklandiklarinda fotograflarinin kalitesinde hiçbir azalma olmadan VGA 30x yakinlastirma imkani saglar.
----------------------------------------------
N96 Çıkmış Bulunuyor!
Nokia, Mobile World Congress 2008 etkinliğinde, işbirliğini, yaratıcılığı ve paylaşımı teşvik eden yeni tümleşik cihaz ve İnternet servislerini tanıttı. Yeni haritalar ve ortam paylaşım topluluğu Share on Ovi, içerik odaklı İnternet’in önünü açıyor.
Finlandiyalı mobil iletişim devi Nokia, Barselona’da düzenlenen Mobile World Congress 2008′de, işbirliğini, yaratıcılığı ve paylaşımı teşvik eden yeni tümleşik cihaz ve İnternet servislerini tanıttı. Böylece, İnternet’in avantaj ve fırsatlarını birleştirmeye yönelik vizyonunu bir kez daha vurgulamış oldu.
Nokia’nın yeni haritaları ve ortam paylaşım topluluğu Share on Ovi, içerik odaklı İnternet’in önünü açıyor.
Nokia N96, Nokia N78, Nokia 6220 classic ve Nokia 6210 Navigator, yaya navigasyonundan mekan etiketlemeye, film seyretmekten video ve fotoğraf paylaşımına, çok sayıda lokasyon tabanlı ve multimedya deneyim sunuyor. Nokia, haritalama ve navigasyon gibi lokasyon tabanlı servislerin, mobil cihazlarda temel bir platform olacağına inanıyor. Şirket ayrıca, “Share on Ovi”yi tanıtarak, Ovi Internet servis ortamının bir sonraki adımını da açıkladı. “Share on Ovi”, kişisel ortamları yüklemeyi, yönetmeyi ve paylaşmayı kolaylaştıran bir bireysel ortam paylaşım topluluğu.
Nokia CEO’su Olli-Pekka Kallasvuo, konu hakkında şunları söylüyor: “İnternet’i masaüstü bilgisayarın sınırlamalarından bağımsız kılma çalışmalarımız sürerken, mobiliteyi tamamen yeni bir olasılıklar dünyasına taşıyoruz. Aslında, İnternet’i daha içerik odaklı ve kişisel hale getirerek yeniden tanımlıyoruz. İnternet, içerikle birlikte, kimi zaman şaşırtıcı ve beklenmedik sonuçlarıyla, anlık ve kişisel deneyimlerin ortamı oluyor.”
Maps 2.0: Navigasyon sokağa taşıyor
Nokia Maps, yaya navigasyonu özelliğini geliştirerek, multimedya şehir rehberleri ekleyerek, uydu görüntüleri sunarak ve yeniden tasarlanmış bir kullanıcı arayüzü sağlayarak, haritalama ve navigasyon deneyimlerini bir üst seviyeye taşıyor. Nokia Maps 2.0, uygulamaya, yaya odaklı bir navigasyon bileşeni olan “Walk” (Yürü) özelliğini ekliyor. Bu arada, dünya çapında bir otomobil navigasyon sistemi olan “Drive” (Sür) özelliğini de koruyor.
Share on Ovi: Bireysel ortam paylaşım topluluğu
Daha önce duyurulan Ovi Internet servisleri ortamını geliştiren Nokia, kişisel ortamları mobil, masaüstü ya da başka bir bağlı cihaz üzerinden yükleme, yönetme ve paylaşmayı kolaylaştıran ücretsiz bireysel ortam paylaşım topluluğu Share on Ovi’yi duyurdu. Share on Ovi, tüketicilerin sosyalleşebilecekleri, etkileşimde bulunabilecekleri ve işbirliği yapabilecekleri bir topluluk oluşturuyor. 100′ü aşkın farklı ortam türü için tasarlanan Share on Ovi, sınırsız depolama ve sınırsız aylık yükleme olanağı sunuyor. Burada hesap açmak isteyen tüketicilerin, adresini ziyaret etmeleri gerekiyor.
Dört yeni cihaz
Nokia N96, video ve TV için optimize edilmiş bir multimedya bilgisayar. 2,8 inçlik geniş ekranı, 16 gigabyte’lık dahili belleği ve çok çeşitli formatlarda yüksek kaliteli video desteği ile, mobil iletişimde yeni bir sayfa açıyor. Nokia N96 multimedya bilgisayarın, üçüncü çeyrekte pazara sunulması bekleniyor.
Nokia N78, müzik, navigasyon ve fotoğraf özelliklerini mobilitenin avantajlarıyla birleştiren bir multimedya bilgisayar. Nokia N78, Nokia Music Store, Nokia Maps ve Share on Ovi dahil yeni Nokia servislerinden yararlanmak üzere tasarlandı. N78′in, ikinci çeyrekte pazara sunulması bekleniyor.
Nokia 6220 classic, 5 megapiksel kamerayı A-GPS işlevselliğiyle birleştirerek paylaşmayı yeniden tanımlayan tam donanımlı bir cihaz. Yüksek kaliteli görüntü ve videolar çekilebiliyor, etiketlenebiliyor, düzeltilebiliyor ve online ya da cepten cebe paylaşılabiliyor, hatta televizyonda izlenebiliyor. Nokia 6220 classic’in, ikinci çeyrekte belli pazarlara sunulması bekleniyor.
Devamı gelecek...
