'Gönül'leri fethetti
Diyarbakır 1-0 öndeyken topu çizgiden çeviren, ardından nefis bir golle beraberliği sağlayan Gökhan Gönül, futbol otoritelerinden tam not aldı.
Rıdvan Dilmen (Milliyet)
O kadar pas yaptılar ki, oyunun devamında Diyarbakır’ı yordular. İlk yarının sonuna doğru atılan gol, bence hakikaten “Yılın golü 3. hafta atıldı” diyecek kadar güzeldi. Takımın sol bekinin, golü atan sağbeke pozisyonu bıraktığı bir gol izledik. Aynı metrekare içinde hem sağbek hem solbek vardı. Maçın en iyi oyuncusu Gökhan Gönül’dü. Ona Emre Belezoğlu eşlik etti. Özellikle son bölümlerde Kazım müthiş işler yaptı.
Erman Toroğlu (Hürriyet)
Fenerbahçe’de maçın sonucunu değiştiren adam Gökhan Gönül. Geçen hafta da çok iyiydi, bu hafta da. 2-0 olacak topu çizgiden çıkaran o. Rakip kaleye gidip ilk golü atan yine o. Ama Bilica-Lugano gerçeğine, daha doğrusu Bilica-Lugano ikilisine dikkat etmek lazım. Aralarına atılan her top gol pozisyonu olacak. Biraz çabuk adamlara karşı da penaltı yapma şansları fazla. Bariz gol şansından atılmaları da.
Yalçın Türk (Fanatik)
Gökhan Gönül, Emre, Semih ve Kazım’ın inatçı direnişi Fenerbahçe’yi ayakta tuttu. Aslında rakibin sert ve saldırgan futboluna karşı Sarı-Lacivertliler’in, sakin ve ayağa paslarla organize olması gerekirdi. Herhalde Daum devre arasında bu uyarıyı yapmış olacak ki, Fenerbahçe daha fazla topla oynayıp, organize olarak Diyarbakırspor’un hırsını ve sertliğini aldı götürdü.
Gürcan Bilgiç (Sabah)
Beraberlik golünün hemen önünde Carlos’u, golün karşısında da Gökhan Gönül’ü görüyorduk. İki bek, takımın en önemli hücum gücü olmuştu bir anda. İşin garibi, Fenerbahçe’nin kaleyi bulan ilk şutuydu beraberlik sayısı... Maçı, önce çizgiden çevirdiği topla ikinci golü kesip, ardından beraberliği getiren Gökhan Gönül’ün çevirdiğini belirtelim. Kazım ile gelen galibiyet şutunun arkasında da Emre Belözoğlu’nun müthiş pası olduğunu hatırlatalım.
Hakan Yaşar (Vatan)
Bu sezon değişen bir Fenerbahçe var. O da, bu takımın geriye düşse bile ayağa kalkabilmesi. Geçen yılki Fener’i ‘çalar saat’ bile uyandıramazdı. Şimdi ise rakip rüzgar estirse, bu fırtınaya dönüşüyor. Hele de rakip ayağına bastığında. 2. yarıda bir reaksiyon futbolu sergilediler. Rakip taş attıkça da itinayla golleri birer birer attılar. Maçın 3 iyi Fenerbahçelisi Gökhan Gönül, Emre ve Kazım. Yani 3 yerli oyuncu. Bu, bir ruhun uyanışıdır.
Deniz Gökçe (Akşam)
Fenerbahçe, Emre’nin mükemmel pası ve peş peşe birkaç verkaç sonucu ilk pozisyonunda gole ulaştı. İkinci devrede Fenerbahçe’nin fizik kondisyonunun daha iyi olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır yarı sahasına yerleşti ve goller peş peşe geldi. Fenerbahçe’de çok konuşmasına rağmen kilidi çözen Emre’ydi. Sağ kanattan sürekli bindiren Gökhan da çok etkiliydi. Dos Santos da kollektif oyunda göze çarpan oyuncu oldu.
Diyarbakır 1-0 öndeyken topu çizgiden çeviren, ardından nefis bir golle beraberliği sağlayan Gökhan Gönül, futbol otoritelerinden tam not aldı.
Rıdvan Dilmen (Milliyet)
O kadar pas yaptılar ki, oyunun devamında Diyarbakır’ı yordular. İlk yarının sonuna doğru atılan gol, bence hakikaten “Yılın golü 3. hafta atıldı” diyecek kadar güzeldi. Takımın sol bekinin, golü atan sağbeke pozisyonu bıraktığı bir gol izledik. Aynı metrekare içinde hem sağbek hem solbek vardı. Maçın en iyi oyuncusu Gökhan Gönül’dü. Ona Emre Belezoğlu eşlik etti. Özellikle son bölümlerde Kazım müthiş işler yaptı.
Erman Toroğlu (Hürriyet)
Fenerbahçe’de maçın sonucunu değiştiren adam Gökhan Gönül. Geçen hafta da çok iyiydi, bu hafta da. 2-0 olacak topu çizgiden çıkaran o. Rakip kaleye gidip ilk golü atan yine o. Ama Bilica-Lugano gerçeğine, daha doğrusu Bilica-Lugano ikilisine dikkat etmek lazım. Aralarına atılan her top gol pozisyonu olacak. Biraz çabuk adamlara karşı da penaltı yapma şansları fazla. Bariz gol şansından atılmaları da.
Yalçın Türk (Fanatik)
Gökhan Gönül, Emre, Semih ve Kazım’ın inatçı direnişi Fenerbahçe’yi ayakta tuttu. Aslında rakibin sert ve saldırgan futboluna karşı Sarı-Lacivertliler’in, sakin ve ayağa paslarla organize olması gerekirdi. Herhalde Daum devre arasında bu uyarıyı yapmış olacak ki, Fenerbahçe daha fazla topla oynayıp, organize olarak Diyarbakırspor’un hırsını ve sertliğini aldı götürdü.
Gürcan Bilgiç (Sabah)
Beraberlik golünün hemen önünde Carlos’u, golün karşısında da Gökhan Gönül’ü görüyorduk. İki bek, takımın en önemli hücum gücü olmuştu bir anda. İşin garibi, Fenerbahçe’nin kaleyi bulan ilk şutuydu beraberlik sayısı... Maçı, önce çizgiden çevirdiği topla ikinci golü kesip, ardından beraberliği getiren Gökhan Gönül’ün çevirdiğini belirtelim. Kazım ile gelen galibiyet şutunun arkasında da Emre Belözoğlu’nun müthiş pası olduğunu hatırlatalım.
Hakan Yaşar (Vatan)
Bu sezon değişen bir Fenerbahçe var. O da, bu takımın geriye düşse bile ayağa kalkabilmesi. Geçen yılki Fener’i ‘çalar saat’ bile uyandıramazdı. Şimdi ise rakip rüzgar estirse, bu fırtınaya dönüşüyor. Hele de rakip ayağına bastığında. 2. yarıda bir reaksiyon futbolu sergilediler. Rakip taş attıkça da itinayla golleri birer birer attılar. Maçın 3 iyi Fenerbahçelisi Gökhan Gönül, Emre ve Kazım. Yani 3 yerli oyuncu. Bu, bir ruhun uyanışıdır.
Deniz Gökçe (Akşam)
Fenerbahçe, Emre’nin mükemmel pası ve peş peşe birkaç verkaç sonucu ilk pozisyonunda gole ulaştı. İkinci devrede Fenerbahçe’nin fizik kondisyonunun daha iyi olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır yarı sahasına yerleşti ve goller peş peşe geldi. Fenerbahçe’de çok konuşmasına rağmen kilidi çözen Emre’ydi. Sağ kanattan sürekli bindiren Gökhan da çok etkiliydi. Dos Santos da kollektif oyunda göze çarpan oyuncu oldu.
