Haftada birkaç futbol antrenmanı, fizyolojik, anatomik ve psikolojik yararlar sağlıyor, sosyalleşmeyi kolaylaştırıyor.
Kopenhag Üniversitesi Egzersiz ve Spor Bilimleri Bölümü’nce yürütülen 3 yılllık bir çalışma futbolun sağlık etkileri üzerindeki olumlu etkilerini çarpıcı bir biçimde ortaya koydu. Araştırmayı yürüten bilimcileri bile şaşırtan sonuçlar öylesine net ki, İskandinav Spor Bilimi ve Tıbbı adlı bilimsel dergi 6 Nisan 2010 tarihli özel sayısını “Sağlık için Futbol” kapağıyla araştırmayla ilgili 14 bilimsel makaleye ayırdı.
Araştırmayı yürüten bilimciler, yaşları 9 ile 77 arasında değişen ve daha önce futbol oynamamış denekler üzerinde futbol antrenmanlarının etkilerini incelemişler. Sonuç, en az koşu çalışmalarınınki kadar, hatta daha da ileri olabilen geniş bir yelpazede fizyolojik, anatomik ve zihinsel yarara işaret ediyor. Araştırmacılara göre haftada 2-3 saatlik futbol antrenmanı, cinsiyet, yaş ve deneyimden bağımsız olarak kalp-damar, iskelet-kas sistemlerinde ve metabolik sistemde olumlu yönde önemli adaptasyonlar sağlıyor.
Araştırmacılardan Profesör Jens Bangsbo, antrenmanların haftada bir ya da iki kez bir saatlik antrenmana düşürülmesi durumunda bile olumlu etkilerin uzun süre devam ettiğini söylüyor. Sonuçlar, antrenmanların ayrıca düşme ve kemik kırılması tehlikelerini azalttığını ve yüksek tansiyon tedavisi için de yararlı bir araç olabileceğini gösteriyor. Araştırmacıların üzerinde birleştikleri olumlu bir bulgu da bazı faydaları bakımından futbol antrenmanlarının, koşu antrenmanlarına üstün olduğu.
KADINLARA HAREKET VE SOSYALEŞME SAĞLIYOR
Araştırmada kadınların koşu ve futboldan sağladıkları sosyal fayda da karşılaştırılmış. Gerek koşucuların, gerekse futbolcular gruplar halinde çalışmasına karşılık iki tarafın kendi aralarındaki etkileşim biçimleri ve yaptıkları sporun en önemli yanı konusundaki düşünceleri oldukça farklı. Koşucular bireysel performanslarına odaklanırken, futbolcular kendilerini bir takım olarak görüp, deneyimlerini “biz” kimliği ile yansıtıyorlar.
Bunun önemli bir sonucu da deneyin sona ermesinden bir yıl sonra da futbol grubunun futbol oynamayı sürdürmesine, hatta aralarından birçoğunun futbol takımlarına katılmasına karşılık koşucuların antrenmanları bırakmış olması. Araştırmacılar bu durumu koşucuların daha çok kendi sağlıkları ve “vücutlarının biçime sokma” dürtüsüyle hareket etmelerine karşılık futbol grubu için oyunun kendisinin, verdiği zevkin ve takım arkadaşlarını zorda bırakmamanın önemli olmasına bağlıyorlar.
MICHELLE OBAMA DA DESTEKLİYOR
Futbola önemli bir destek, henüz yeni sayılabilecek bir başlangıç yaptığı ABD’den, hem de Beyaz Saray’dan geliyor. Barack Obama’nı eşi “First Lady” Michelle Obama, Amerikalı çocuklarda obezite eğilimiyle mücadele için başlattığı “Haydi Kıpırdayalım” (Let’s Move) kampanyası çerçevesinde futbolu da önerilen etkinlikler kapsamında gösterdi.
Deneyin destekçilerinden olan Uluslar arası Futbol Federasyonları Birliği FIFA’nın araştırma birimi F-MARC, araştırma sonuçlarından Afrika ve Güney Amerika’da sağlık farkındalığını arttırmak ve futbolu bir eğitim aracı olarak kullanmak amacıyla başlatılan “Sağlık için 11” kampanyasında yararlanacak.
Araştırmacılar bulgulardan Avrupa’da da yetişkinler ve çocuklar için oluşturulan “Açık Futbol Kulübü” ve “Futbol işbaşında” projelerinde yararlanmayı da planlıyorlar.
