Kayıt
11 Mayıs 2007
Mesajlar
20.770
Beğeniler
258
Şehir
İstanbul
Takımı
Besiktas
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grupta konuştu. AKPM sürecinde seçim öncesi Çavuşoğlu konusunda gensoru veren CHP'li vekil ile salonu terk eden MHP'li vekili böyle açıkladı. Bunlar Türkiye'nin önüne taş koyuyor dedi.

Konuşmaya başlamadan önce Çavuşoğlu'nu tebrik ediyoruz... partimizin üstlendiği görevler iktidarımız zamanında yapılanlar başarıalrdır. İKÖ sekreterine bir Türk başkan seçimi yine iktidarımız döneminde gerçekleşti. Birçok uluslararası komisyonda üyelerimizle temsil ediliyoruz. Bütün bunlar kendi kendine olmadı. Aktif roller üstlendik. Ama üzüntüyle ifade etmeliyim ki AK Parti iktidarı Türkiye'nin itibarını artırırken muhalefetin tavır ortadadır. AKPMye ilk kez bir TÜrk meclis başkanlığını üstleniyor.Bu Türkiye'nin başarısıdır.

Muhalefet bu başarıyı tebrik erdemini bile gösteremiyor. Bırakın tebriği bir CHP vekil soruşturmaya destek veriyor. Tuğrul Türkeş de salondan çıkıyor. Türkiye'nin bazı temsilcileri bu süreci engelleme arayışına giriyor. Hani milliyetçiydiniz. Bir MHP'li de niçin başmüzakereci toplantıya katıldı diye soru önergesi veriyor. Muhaleffet çağı vizyonu idraki kaldırmasa da biz Türkiye'nin önünü açacağız.

Bugün konomiye ilişkin yeni gelişmeyi paylaşmak istiyorum. İki reyting kuruluşu Türkiye'nin notunu yükseltmişti. Dün de JCR Kredi Derecelendirme Kuruluşu Türkiye'nin notunu yükseltti. Türkiye'nin dayanıklılığını gösterdi diyor .

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''AK Parti iktidarı Türkiye'nin uluslararası itibarını artırırken, konumunu yükseltirken, önemini ortaya koyarken, muhalefet partilerinin sergiledikleri tavır, ülkemiz açısından içler acısıdır'' dedi.

AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'nun AKPM Başkanlığına seçilmesinden sonra muhalefetin tavrını da eleştiren Erdoğan, ''Muhalefet bu başarıyı bile takdir etmek, bu mutluluğu bile paylaşmak erdemini gösteremiyor'' diye konuştu.

Partisinin TBMM grup toplantısındaki konuşmasına Mevlüt Çavuşoğlu'nun, geçen hafta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanlığına seçildiğini hatırlatarak başlayan Erdoğan, Çavuşoğlu'nu bir kez daha kutladı ve görevinde başarılar diledi.

Çavuşoğlu'nun iki yıl bu görevi sürdüreceğini ifade eden Erdoğan, ''Temennimiz, bu başarının bundan sonra da devamıdır. Tabii ki bu gurur duyulacak bir gelişme. Ülkemizin AK Parti döneminde uluslararası düzeyde artan önemini ortaya koyan bir gelişme'' dedi.

Türkiye'nin uluslararası kuruluşlarda gösterdiği etkinliklerin ve üstlendiği görevlerin, sergiledikleri dış politikanın önemini ve ağırlığını yansıttığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin 2009, 2010 yılları için BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine iktidarları döneminde seçildiğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Medeniyetler İttifakı Projesi Eşbaşkanlığını İspanya ile birlikte iktidarımız döneminde üstlendik. İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreterliğine bir Türk'ün seçilmesi, ikinci dönem dahil yine AK Parti döneminde gerçekleşti. BM Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü Genel Direktörlüğüne bir Türk'ün gelmiş olması yine iktidarımız döneminde gerçekleşti. BM ortak teftiş birimi üyeliğinden tutunuz, Uluslararası Atom Enerji Kurumu yönetimine, İşkenceyi Önleme Komitesine kadar bir çok platformda üyelerimizle temsil ediliyoruz.

Bütün bunlar kendi kendiliğinden olmadı. Her platformda, her zeminde kendimizi anlattık, tezlerimizi anlattık, öneriler getirdik, sorunların çözümünde aktif roller üstlendik. Fakat üzüntüyle ifade etmeliyim ki şu anda ekranları başında bizleri izleyen milletime bunu özellikle duyurmak istiyorum; AK Parti iktidarı Türkiye'nin uluslararası itibarını artırırken, konumunu yükseltirken, önemini ortaya koyarken, muhalefet partilerinin sergiledikleri tavır, ülkemiz açısından içler acısıdır...

Bakınız, 61 yıldır AKPM'ye üyeyiz. İlk kez bir Türk ve ilk kez Doğu Avrupa'dan bir ülke Meclis Başkanlığını üstleniyor. Bu, Türkiye'nin başarısıdır. Dikkat edin; AK Parti'nin demiyorum. Türkiye'nin başarısıdır. Türkiye'nin gururudur. Ülkemiz adına mutluluk duyacağımız bir başarıdır.

Muhalefet bu başarıyı bile takdir etmek, bu mutluluğu bile paylaşmak erdemini gösteremiyor. Bırakınız, bu mutluluğu paylaşmayı, bırakınız tebrik etmeyi Mevlüt Çavuşoğlu kardeşimizin başkan olması aleyhine gelişen önergeye CHP milletvekili Sayın Birgen Keleş ne yazık ki destek veriyor. MHP milletvekili Sayın Tuğrul Türkeş de oylamaya katılmıyor, salondan çıkıyor. Mevlüt Çavuşoğlu kardeşimiz 47 ülkenin 40'ından fazlasının teklifiyle başkanlığa aday oluyor ama Türkiye'nin muhalefet partisine mensup bazı temsilcileri adeta bu süreci engelleme çabasına giriyor. Hani milliyetçiydiniz ya, Nerede? Hani ülkeyi çok seviyordunuz, Nerede? Bu ne kindir yahu? Bu nasıl yaklaşım tarzıdır?

Düşünebiliyor musunuz, birçok devlet başkanı, dünya lideri, arkadaşımızı arayıp kutlarken, şu ana kadar hiç bir genel başkan arayıp da 'tebrik ederim, hayırlı olsun' deme nezaketini gösteremedi. Üstüne üstlük bir muhalefet milletvekili de -MHP'li Ertuğrul Kumcuoğlu-, 'Niçin başmüzakereci Egemen Bağış arkadaşımız için Konseydeki toplantıya katıldı' diye yazılı soru önergesi veriyor.''

''MUHALEFETİN ÇAPI''

AK Parti'nin Türkiye'yi dünya gündemine taşırken, Türkiye'nin imajını, önemini artırmanın mücadelesini verirken, muhalefetin hazımsızlıklarla, küçük hesaplarla kısır tartışmalar ürettiğini ifade eden Erdoğan, ''Muhalefetin çapı, vizyonu, idraki kaldırmasa da biz, Türkiye'nin menfaatlerini korumaya, Türkiye'nin uluslararası etkinliğini artırmaya devam edeceğiz'' dedi.

Erdoğan, konuşmasında, ekonomiye ilişkin iki yeni gelişmeyi de milletvekilleriyle paylaştı. Aralık ayı ve Ocak ayı başında kredilendirme kuruluşlarının Türkiye'nin notunu artırdığını hatırlatarak, dün Japon kredilendirme kuruluşunun Türkiye'nin uzun dönem borçlanma notunu BB eksiden BB'ye yükselttiğini bildirdi.

Japon kredi değerlendirme kuruluşunun gerekçesine de değinen Erdoğan, gerekçede, ''Türkiye, küresel kriz döneminde dış şoklara karşı dayanıklılığını gösterdi'' ifadesine yer verildiğini anlattı.

İhracat rakamlarına da değinen Erdoğan, Ocak ayı ihracat rakamlarının, bir önceki yılın ocak ayına göre, yüzde 12,5 artarak 7 milyar 912 milyon dolara yükseldiğini söyledi. TÜİK'in de 2009'un tamamı için yıllık ihracatı açıkladığını ifade eden Erdoğan, buna göre 2009'un tamamında 102 milyar 165 milyon dolarlık ihracat yapıldığını bildirdi.




baykal geçen hafta işsizi memuru 4C'liyi bir anda kurtardı. Bir kere Baykal'ın topğlumun bu kesimlerini hatırlaması da gelişmedir. Yoksul ve emeklinin sorunlarını bir çırpuıda çzöüyor. Daha sırtında kamburu yok. Bekar. Herkese veriyor yöntem çözüm ne yok. Baykal'ın söylemi popilist söyleme denk düşmektedir.

Bunlar 3 Kasım'da tarihe karıştıç. 2003'ten bugüne 158 bini kadrolu 70 bini sözleşmeli olmak üzere tam 228 bin öğretmen atamasını bu iktidar gerçekleştirmiştir. Milli bütçemizin birinci sırasına MED oturdu.En fazla personeli MEB'e verdik. Bu yıl 40 bin öğreten atamasını tüm imkanları zorlayarak gerçekleştiriyoruz. Buradan asla sapma yapamayız. tabiki öğretmenleri uzaydan getirmiyoruz. Bu ülkenin gençleri içerisinden atama yapıyoruz.

TEKEL İŞÇİLERİ

devlet yönetimi ciddiyet ister hel hele ekonomi yönetimi daha fazla ciddiyet ister. Ankara'da Tekel işçilkerinin bir kısmı eylem yapıyorlar. Dikkat edin bir kısmı. 1992 -2003 yılları arasında kıddem tazminatları ile işten çıkarıldı. 2003'te müzakerelerimizin ardından işçi sendikalrı ile onların talebi doğrultusunda 4C sürecini başlattık. Şimdi aynı süreci sendiklar inkar ediyorlar. Aynı kişiler diyor bunu. Bu nasıl dürüstlük. Biz dedik ki özelleştirmelerden dolayı kimse işinden olmasın. Hatta bizden önce işini kaybeden 14 bi,n işçöiyi aldık. Şu anda Tekel'de istihdam edilen işç, 10 bin 850 kişdir. Bunlara biz her ay 40 trilyon ödüyoruz. Sendikalarla 2 yıl önce görüştük. Bize bir 6 ay müsade edin dediler. Gerek Türk iş başkanı ve diğer sendikacılar oturduk konuştuk. Dedik ki artık bunları kapatıyoruz. Dedik ki bu olay özellştirme olayı değildir. Bu tütün depolarınuın tamamen tasfiyesidir. Biz 2 yıldır bu işçi kardeşlerimize tütün işleme devam etsin dedik. Biz 500-600 kişi ile devvam edeceğiz ama diğerleri için bitti.

kapatılan iş yeridne ihbar kıdem tazminatı verir işi bitirirsiniz. Biz yien bu işçi kardeşlerğimizi 4C kapsamına alalım. ÜCretler üzerinde çalışın dedim arkadaşlarımıza sadece Tekel'i değil hepsini bu kapsam da değerlendirelim.

Sosyal güvenlik ve özlük hakları korunacak. Şimdi ne diyorlar yazılı ve sözlü medyaya teessüf ediyorum. Biz emanetçiyiz tüyü bitmemiş yetimin parasının emanetçisiyiz. Dedikleri şu aç susuzuz. Eğer onlar tekel işçisi ile dümn itibariyle paraları tıkır tıkır ödendi. 40 bin lira kıdem ve ihbar tazminatı hesaplarında. Bir ay içerisinde 4C'den istifade etmek istiyorsan. 10bin Tekel işçisi bu 4c'den istifade edecektir. Maaşlarını hepsi alacaktır. Artış oalcak mı tabi ki oalcak. Geöçen gün kendileri iel görüştük. Baktık ki orada kıdem tazminatı noktasında sıkıntıları var. Biz bunun devamı konusunda yasal mani yoksa çalışsın dedim. Ama yeni süreci kıdem tazminatı alacak şelkilde düzenleyecek.

Dün geldiler biz bunu istemezik dediler. 11 Katrilyon bizim iktidarımızca ödendi. Değerli arkadaşlarım KEY adında paralar kesildi bunu da biz ödedik. Bizim bu kadar yapıcı yaklaşımımız karşısında ajitasyonlar nedir? Oraya giden kim Baykal. Sen önce kendi belediyelerindeki sorunu çöz onu hallet. Türk İş önünde 300-500 işçi ki bunların yanına gelen uç birlikler 'Öğretmen olamayanlar birliği' ne demek bu. Bunu kazananlar kazanıyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir fakülteyi bitiren öğretmen oluyor diye iş buluyor diye bir şey yok ki!

Geçen gün söyledim işçi memur bir araya gelsin çömzelim bırakalım toplu görüşmeyi toplu sözleşme imzalayalım. Ama işlerine gelmiyor.Biz her seferinde yapıcı davrandık. Ben sendikadan geliyorum ve işçi olarak da yaşadım. İBB zamanında işçilere ne haklar kazandığımı bilirler... Bu hatırlatmayı yapmayı kendim için görev talep ediyorum. Olay aşırı uçların parçası olmuştır. Tekel işçi,lerin eylemi amacını aştı. Hükümet karşısı kampanyaya dönüştü. CHP ve MHP istismar ediyor. Bunlar iktidar ortağı idiler. Onların iktidarları döneminde bunlar işsiz kaldı. Bunların ieçrisinde medya kuruluşları var istismara devam ediyorlar. Kirli senaryoların başaramadığını başaracaklarını zannediyorlar.

Kullanılıyorsunuz 3 milyonu aşkın insanın asgari ücretlinin memurun vebali var. Bu parayla çalışacak milyonalrca işsizvar. Buradaki olay hak arayışı içerşiide masum talep değil hükümet karşıtı işin parçası olmuştur. Paraları yatan işçileri sesleniyorum Kamuda çalışmak isteyenler gitsin imzalasınlar. Hazinedeki tek bir kuruş milletin emanetidir. Biz bu hakkı çarçur etmeyeceğiz... Şu anda yapılan eylem yasal değildir. Bunlar yasal değil fakat biz bu demokratik davranışımızı bu ay sonuan kadar sürdürceğiz. Artık yasal olan adım neyse ay sonunda atacağoz. Kusura bakmasınlar bu ülke yol geçen hanı değildir.

KARANLIK İDDİALAR

Ortada karanlık iddialar var ama b u meseleler masaya yatırılmakta tartışılmaktadır. Muhalefet demokrasinin tarafı değilmiş gibi çarpıtmaya devam ediyor .Baykal bu planların tek hedefi Ak PArti değildir. Sivil siyasettir. Karanlık hesaplar sanmaki senin önünü açar. Sayın Baykal bir kez olsun adaleti savun. Sayın Baykal ışığı yakıyor hemen anında yazarlar aynı istikamette yazıyorlar. Konuşulmasından rahatsız olanalr var. Hükümeti gaza getirmeuye çalışanalr da var. Bizim devletin kurumları ile çatışma içerisine girmemizi arzu edenler, her bir araya geldiğimizde bir şey var diyorlar... Ama biz onlar kadar sorumsız davranamayız. Biz hassas ve serinkanlı olmak zorundayız.. Bizim hassasiyetimizi Ak Parti iktidarının devamlılığı ile izah etmek yanlış olur...

Bu Türkiye'yi aydınlık geleceğe ulaştırma hasssiyetidir. Baykal'ın tavırı kara leke olarak geçecektir tarihe. Gerek Ergenekon'la ilgili söyledikleri ortadadır. Aşkı Memnu dizisi bile dedi. Bu iddialar ne için kullanılıyor. Yargıda olan bir konu için kullanılıyor. Arkadaşları gitti duruşma izledi. CHP'nin orada ne işi var. Her fırsatta Atatürk partisisiniz o sıralamaya taşıamaya ne hakkınız var. Bizi mağdur olarak itham edenlere de sesleniyorum. Ak parti hiçbir zaman mağdur rolü oynamayacaktır. Ak Parti mileltin başını öne eğdirmedi eğmedi. Biz yetkiyi milletten alıyoruz. Onlara karşı sorumluyuz. Bir grup çıkıyor senaryoyu eleştiriyor. Bir başkası çıkıyor. gaz veriyor diyor. Bir başkası çıkıyor farklı bir şey diyor. Aynı kesimler sorunu görmekten muahtaplarını görmekten ısrarla kaçınıyor. Kırk dereden kırk ayrı su getiriyor. Biz Ak Parti olarak hukukun üstünlüğünü savunuruz. Biz kurumların içerden ve dışardan zedelenmemesi konusunda aynı hassasiyeti gösteriyoruz.

Herkes gerçeklerin ortaya çıkmasını beklemek zorundadır. Kimse etnik köken ve din yüzünden sduçlu olamaz. Tehdit görülemez. Bu alevidir. Bu sunnidir. Başına örter diye içki içer diye suçlu ilan edilip fişlenemez. Tehdit oalrak görülemez. Eğer bu kişiler böyle bir şey yaparlarsa hgesap verir. Hukukta kimsenin kimseye karşı ayrıcalığı yoktur. Elbette istihbarat yaparak vatandaşını tehdit olarak görülerek yapılamaz...

Neden bugün yapıyorsanız diyorsanuz şartlar bugün oluştu. Bunu yazan çizenlere de söylüyorum 10 yıl önce köşende böyle yazabiliyor muydun. Ferman buyurdunuz diyordunuz.

MHP bir bakanlık hakkında gensoru veriyor. Gensoru konusunda kendi icreaatlerini görme şansı olacak...



Kaynak:Haber7
 
Yukarı Alt