StarkDrache

Bilgiliyim
Kayıt
13 Mayıs 2007
Mesajlar
2.956
Beğeniler
0
Şehir
Kuzey Yarım Küre
CaN_KsK demiş ki:
Sony, 350 bin fotoğraf makinesini geri çağırdı




Sony, dünyadaki 350 bin Cyber-shot dijital fotoğraf makinesini, dış metal kaplamasının soyularak kullanıcının eline zarar verebileceği endişesiyle geri toplayacağını açıkladı.


Japon elektronik devi Sony, uluslararası piyasaya sürülen 350 bin Cyber-shot dijital fotoğraf makinesini, dış metal kaplamasının soyularak kullanıcının eline zarar verebileceği endişesiyle geri toplayacağını açıkladı.

Geri alınacak Cyber-shot DSC-T5 modelinin, 2005’in Eylül ayında piyasaya çıktığını ve şu an üretiminin yapılmadığını belirten Sony Sözcüsü Ryoko Takagi, yaptığı açıklamada, fotoğraf makinesinin dış metal kaplamasının, yeterince güçlü yapıştrılmadığı için soyulmalar olabildiği, bunun da ellerini çizmek suretiyle kullanıcılara zarar verebileceğini söyledi. Bu konuda sadece Japonya'da 30 şikayetin bulunduğunu belirten Takagi, benzer haberlerin yurt dışı piyasadan da geldiğini ifade etti.

Sony Cyber-shot DSC-T5 dijital fotoğraf makinasının, 66 bininin iç piyasada tüketildiğinikaydeden Takagi, geri kalanının deniz aşırı ülkelerde satıldığını söyledi. Ağustos ve Ekim 2005 tarihleri arasında üretilen fotoğraf makineleri, 3010001’den, 3081200’ne kadar seri numarasına sahipler.
Adamlar Sağlam İş Yapıyorlar Exclamation
 
Kayıt
17 Mayıs 2007
Mesajlar
4.792
Beğeniler
0
Şehir
Akçay
HTC Touch, kalem ve parmağı tanıyor




Ağustos ayında Turkcell aracılığıyla satışa sunulacak HTC Touch, iş hayatıyla özel hayatı dengelemeye olanak tanıyan iletişim, eğlence ve iş yaşamıyla ilgili birçok özelliği bir araya getiriyor.


Microsoft Mobile tabanlı telefonlar konusundaki en güçlü markalardan Uzakdoğulu HTC’nin, 3 boyutlu menü ve parmağınızı ekranda sürükleyerek kontrol etmenizi sağlayan TouchFLO özelliğine sahip mobil telefonu HTC Touch, ağustos ayında Turkcell aracılığıyla Türkiye’de satışa sunulacak. Ürünün satışı, kasım ayına kadar sadece Turkcell kanalıyla gerçekleşecek.

Parmak ucuyla kontrolünün daha verimli, doğal ve sezgisel dokunmatik ekran dolaşımına olanak tanıdığı inancıyla tasarlanan HTC Touch, parmağı tanıyarak ve ekran üzerindeki hareketlerine tepki vererek, dokunmatik ekran tabanlı cihazların kontrolünde yeni ve benzersiz bir yol sunuyor. Öyle ki cihaz, ekrana dokunan parmakla kalem arasındaki farkı algılayıp ona göre tepki veriyor.

HTC Touch, dokunmatik ekran teknolojisinin temelini oluşturan TouchFLOözelliğine sahip ilk cihaz olma özelliğini taşıyor. Kullanıcıların “Kişiler”, “Medya” ve “Uygulamalar” başlıkları altında 3 ekranı kapsayan, 3 boyutlu hareketli arayüze erişmek için sadece parmaklarını yukarı doğru hareket ettirmeleri yetiyor. Ekranın sağına veya soluna parmak hareketleriyle, arayüz dönebiliyor. Bu da kullanıcıların en çok kullandıkları özelliklere kolay erişmelerini sağlıyor. TouchFLO ayrıca web siteleri, dokümanlar, mesajlar ve kişi listelerinde parmak dokunuşuyla kaydırarak gezinmeye de olanak tanıyor.

Windows Mobile 6 Professional işletim sisteminin çok sayıda fonksiyonuna sahip olan HTC Touch, Outlook Mobile, Office Mobile, Windows Live ve binlerce 3. parti uygulamayı çalıştırabilecek özellikleri içinde barındırıyor. Kullanıcılar Internet Explorer’la internette gezinebiliyor, e-posta alıp gönderebiliyor, Messenger’da sohbet edebiliyor ve web’de kendi alanlarına dosya gönderebiliyorlar.

HTC Touch’ın 240x320 piksel çözünürlüğe sahip 64 K renkli 2.8 inçlik ekranı, e-posta, mesajlar, takvim randevuları ve kişilere, dünya çapında yüzlerce şehrin hava durumuyla ilgili bilgilere tek bir dokunuşla erişim olanağı sunuyor. 2 megapiksel kamera, Wi-Fi, Bluetooth, 64MB dahili bellek ve microSD kart özelliklerini barındıran HTC’nin yeni PDA telefonu, 1100 mAh gücündeki lityum iyon pili ile 5 saate kadar konuşmaya olanak sağlıyor. 99.9x58x13.9 (mm) ebatlarında ve 112 gram ağırlığındaki HTC Touch’ın fiyatı önümüzdeki günlerde açıklanacak.
 
Kayıt
17 Mayıs 2007
Mesajlar
4.792
Beğeniler
0
Şehir
Akçay
Futbolcuya beste yaptıran futbol topu




Aldığı darbelere göre farklı müzik sesleri çıkaran SoundBall adlı futbol topu tasarımı, erkek oyunu olarak bilinen futbolu, müziğin tınıları ile yumuşatıyor.


Hareketleri algılayan yeni bir futbol topu tasarımı, aldığı darbelere göre müzik sesi çıkartarak, futbol oyununa ritm katıyor.

Hem müzisyen hem de mucit olan Aleksei Stevens tarafından tasarlanan SoundBall adlı futbol topunun bu işlevi, hareket algılayıcı sensörler, Bluetooth ve bir bilgisayarın birlikte çalışması ile gerçekleşiyor. SoundBall'un içinde bulunan hareket algılayıcı sensörler, yuvarlanma, hızlı darbe, düşme ve kendi etrafında döndürülme gibi hareketleri algılayıp; bunları Bluetooth teknolojisi ile yakınındaki bilgisayara gönderiyor.

Hareket datalarını Bluetooth aracılığı ile alan bilgisayar, bu dataları, üzerindeki yazılımı kullanarak, önceden eşleştirilmiş elektronik seslere çeviriyor. SoundBall'un her hareketinin, bu şekilde elektroniksese dönüştürülmesi, mücadele ve kazanma arzusunun ön plana çıktığı ve erkek sporu tanımlaması yapılan futbola, müziğin ritmini katarak yumuşatıyor.

Türkiye'de liglerin başlamasına az bir sürenin kaldığı bu günlerde, SoundBall'un bizim ligimizde kullanıldığı takdirde ne tarz ilginç kompozisyonlar ortaya çıkaracağını da düşünmeden edemiyoruz. Kim bilir? Belki oynanan karşılaşmanın kalitesi karşısında seyir zevki yaşayan taraftarın, bunun yanında kulaklarının da bayram etmesini sağlayacak futbol topu, çokça şikayetçi olduğumuz küfürün, tribünlerden silinmesine de katkı yapar.

Emek Kaplangil
 

Dampyre

Buralıyım
Kayıt
9 Nisan 2007
Mesajlar
3.218
Beğeniler
0
Şehir
Neptune..!
Hıçkırığı durduran alet
-Resim Silinmiş.

Suyla dolu bir metal kap ve iki elektrod üreticisinden oluşan Hıçkırık Tedavisi Aleti, vagus ve frenik sinirlerini uyararak hıçkırığa son verdiriyor.
Hıçkırığı durdurmanın garip olmayan bir yolu var mı? Bazı insanlar kağıt torbalar içine nefes alıp veriyor, bazıları korkutma işlemlerine girişiyor, bazıları limonlu su içiyor, bazıları ise başları öne eğik bir şekilde su içmeye çalışıyor. Hıçkırık devam ettikçe denenen yöntemler de aşırıya kaçıyor.
Hıçkırık Tedavisi Aleti’nin (Device for the Treatment of Hiccups) muciti Philip Charles Ehlinger, Jr’a göre, 48 saatten az süren hıçkırıklara ‘hıçkırık nöbeti’; 48 saatten uzun sürenlere ‘devamlı’; bir aydan uzun sürenlere ise ‘çetin’ deniyor.

Bir aydan uzun süren hıçkırık! Bu noktadan sonra insanlar kusma, dillerini çekme veya göz yuvarlağına baskı uygulama gibi yöntemlere başvurabiliyor.

ÇALIŞMA ŞEKLİ
Hıçkırık Tedavisi Aleti, bir metal kap ve iki elektrod üreticisinden oluşuyor. Elektrod üreticilerinden biri kişinin yanağıyla, diğeri ise şakaklarıyla temas ediyor. Kap suyla dolu olduğundan, kişi suyu içtiğinde elektrik devresi oluşuyor. Böylece vagus siniri ve frenik sinir uyarılarak hıçkırık “güvenilir bir biçimde” sonlandırılıyor.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Kayıt
17 Mayıs 2007
Mesajlar
4.792
Beğeniler
0
Şehir
Akçay
Phoenix; Mars'a fırlatıldı
Cape Canaveral - ABD'nin Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'ya bağlı Phoenix (Anka Kuşu) uydusu, bu sabah Florida eyaletinde Atlas Okyanusu kıyısında bulunan Cape Canaveral ana uzay üssünden fırlatıldı.

Mars'ın kuzey kutbunda ''buz'' katmanları arasında su molekülü arayacak olan Phoenix robot uydusu, Delta roketiyle fırlatıldı. Araç, 25 mayıs
2008'de Mars'a inecek.

NASA'nın Poenix planı müdürü Barry Goldstein, aracı yönlendiren California-Pasadena'da kurulu 77 yıllık ordu kurumu Jet Motorları Geliştirme Merkezinden (Jet Propulsion Laboratory) yaptığı açıklamada, ''Mars'a yola çıkmak için harikulade sabah'' dedi.
Phoenix, sabah yerel saatle 05.26'da (TSİ 12.26) fırlatıldı. Araç, 10 ayda 679 milyon kilometre giderek Mars'a inecek.Mars'ın kuzey kutbu havzasında yüzmilyonlarca yıllık derin donmuş su katmanının üstüne inmeye çalışacak Phoenix uydusu, 25 Mayıs 2008'de iniş anlarında atmosfer sürtünmesinden koruyacak zırhıyla paraşüt ve frenleme motorlarını çalıştıracak. Araç, 2,3 metrelik koluyla buz katmanından numune almaya çalışacak. İçindeki 8 özel fırında alacağı numuneyi eriterek su analizine tabi tutacak.


Alınacak sonuç, bilim adamlarına, bir zamanlar sıvı olabilecek ''Merih suyu'' içinde organizma taşınıp taşınmadığının anlaşılmasını sağlayacak.
''Hayat'' olup olmadığı daha yakından tahmin edilebilecek.Phoenix, 1970'lerdeki ''Viking Mars Araçları'' tasarısında olduğu gibi ''doğrudan yaşama ve olası canlı türlerine'' bakmayacak. Dolaylı yoldan koşulların mikroorganizmaların yaşaması için uygun olup olmadığını irdelemeye çalışacak.

AA
 
Kayıt
17 Mayıs 2007
Mesajlar
4.792
Beğeniler
0
Şehir
Akçay
Irak sendromuna sanal gerçeklik tedavisi
ABD, Irak savaşının psikolojik etkilerini üzerinden atamayan askerlerini sanal gerçeklik ile tedavi edecek. Savaşın, fiziksel ortamından kurtulmasına rağmen, yaşadıklarını zihninden bir anda silemeyen askerlerin tedavisi için kullanılan bu yöntemle, tıp literatüründe adı Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olarak geçen hastalık iyileştirilmeye çalışılacak.

Görüntü, ses ve ısı unsurlarının teknoloji yardımı ile biraraya getirildiği sanal gerçeklik terapisinde, hastaya TSSB'ye neden olan anın tekrar, fakat sanal olarak yaşatılması amaçlanıyor. Bu şekilde; bozukluğa neden olan durumla tekrar yüzleşme fırsatı yakalayan hasta, tedavi edilmeye çalışılıyor.
-Resim Silinmiş.
Görüntü ve sesin, hastanın baş kısmına takılan bir set ile iletildiği yöntemde; kişide bu hastalığı ortaya çıkaran durum tasvir edilebilecek. Birçok yolun kullanıldığıuygulamada; yaşanan olaya göre; alçak bir platformun üstünde bulunan sandalyeye oturmuş olan hastaya, atılan bombadan etkilenmiş bir araçtaymış hissi yaşatılabilecek. Uygulamada bunun yanısıra; patlayan bombanın yarattığı toz bulutu, yanık kokusu gibi yaşanan anı daha gerçekçi kılacak detaylar da kullanılabilecek.

Irak'taki savaşa katılan askerlerin yaklaşık yüzde 15'i ila yüzde 30'unu etkileyen hastalığın sanal gerçeklik ile tedavisine, yaz sonunda Madigan Ordu Sağlık Merkezi'nde (Madigan Army Medical Center) başlanması planlanıyor. Uçma, örümcek, yükselik gibi kaynaklara dayanan fobileri bulunan hastaların tedavisinde kullanılan bu yöntem aynı zamanda İsrail'de engelli vatandaşların rehabilitasyon uygulamalarında da kullanılıyor.
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
Kayıt
17 Mayıs 2007
Mesajlar
4.792
Beğeniler
0
Şehir
Akçay
Şifre çalma sitelerinde rekor IBM ISS X-Force ar-ge birimi son bir haftada 114,013 yeni şifre çalan web sitesi tespit etti. Anti-yemleme çalışma grubu bu sayının yeni bir rekor olduğunu bildirdi.
Belirlenen son yemleme siteleri verilerine baktığımızda, bu sitelerin %99.8’i otomatik şifre çalma kitleri kullanıyor. Geri kalan 158 (%0.2) sitenin ise herhangi bir otomatik yayılma stratejisi uygulamadığı tespit edildi.

Kayıtları incelendiğinde, söz konusu yemleme kit sitelerinin 111 adet alan adına bağlı olduğu ortaya çıktı. Bu alan adlarının %33’ü Hong Kong (.hk), %14’ü Tayvan (.tw) ve %8’i Çin (.cn) ‘e kayıtlı olduğu görüldü.

X-Force tarafından yapılan incelemede bu saldırıların %85 gibi büyük bir çoğunluğunun tek bir bankaya yönelik olduğu görüldü.
 
Kayıt
7 Nisan 2007
Mesajlar
769
Beğeniler
3
Dalga şeklinde kablosuz ergonomik klavye

Ağustos ayından itibaren 89$'lık fiyatıyla satışa çıkacak olan ürün bilindik ergonomik klavyelerden biraz daha farklı.Bilindiği gibi ergonomik klavyelerde tuş takımları kullanıcılara on parmak yazma alışkanlığı kazandırılmak üzere tasarlanıp yerleştiriliyor.

Wave'de ise hızlı yazdırmak ön planda. Kablosuz klavyedeki tuş takımları dalga şeklinde yerleştirilmiş. Aynı zamanda tuşların boyları ve açıları da standartların dışında. Dalga şeklindeki tasarım birbirne yakın tuşlar arasında daha hızlı geçiş yapmaya da olanak sağlıyor.

Set halinde alınabilecek olan üründe fare de kablosuz ve ergonomik bir yapıya sahip.




 
Kayıt
17 Mayıs 2007
Mesajlar
4.792
Beğeniler
0
Şehir
Akçay
Samsung 971P'ye IDEA Tasarım Ödülü
Dünyanın önde gelen elektronik firmalarından Samsung, 971P model monitörüyle, dünyanın en iyi tasarımlarının mücadele ettiği 2007 IDEA yarışmasında, ‘en iyi çevre birimi kategorisinde' birinciliğe layık görüldü.

Amerika Endüstri Tasarımcıları Topluluğu ve BusinessWeek tarafından her yıl verilen IDEA Altın Tasarım Ödülü'nü kazanan Samsung 971P, üç sıra katlanabilir ayağa ve geometrik dizayna sahip. Samsung, bu ödülle son 5 yılda aldığı 15. IDEA ödülüne layık görüldü.

Samsung 971P, hemen hemen her pozisyona çok rahat bir şekilde gelmenin yanı sıra, 178 derece görüş açısı sunuyor. 19 inç büyüklüğündeki ekranı 1280x1024 piksel çözünürlük ve 16.7 milyon renk desteği sunuyor. 6mstepki süresi, 250 cd/m2 parlaklık ve 1500:1 kontrast oranına sahip 971P'de siyah ve beyaz renk seçeneği bulunuyor
 

Dampyre

Buralıyım
Kayıt
9 Nisan 2007
Mesajlar
3.218
Beğeniler
0
Şehir
Neptune..!
X-Wishes Racing (PC)

Bilgisayar başında klavyeden araba yarışı oynamak veya konsolda aynı şekilde Gamepad le birlikte oynamak bazı açılardan beni sıkar. Garip bir ifadeyle kontrollere bakarım diğer taraftan da ekrana. Tamam grafik vardır, ses vardır; fakat bana arabanın verdiği o hissi vermez. Bu olay üstüme biraz toz kondurur aslında. Kontrolleri giderim bir direksiyonla denerim bu sefer, daha eğlenceli gelir. Ama arada eksik olan birkaç nokta var bunlar ne ki? Düşündükçe bunun cevabını arıyorum, aslında biraz yaklaştım. Hatta çözümünü buldum gibi. Yarışmacı olmak zor ve direk olarak yarış içinde olmak daha da zor, kolay değil. Bu eylemi sanal da olsa hissetmek lazım. İşte bu sırada imdadıma X-Wishes Racing yetişiyor.

Ne simülatör ama

X-Wishes Racing ne diye sorulursa kendisi bir adet yarış simülatörüdür. X-Wishes sanal dünyadaki yarışları ciddi olarak ayağımıza kadar getiriyor. Şöyle ki; kendisinin Force Feed Back özelliği var. Yani oyundaki ayrıntıları bize hissettiriyor. Herhangi bir virajı dönerken arabanın savurganlığını, yolda giderken titremesini, egzozun bağrışını, zorlanan motorun uğultu sesini direk kulaklarımızın içine vuruyor. Böylece gerçekçi bir sürüş keyfini yaşamayı hissettirebiliyor. X-Wishes ın ilginç diğer noktalarından biri de koltuğunun ayarlarının oturduğunuz zaman kolayca yapılması. Böylece oyuncu rahat olacağı şekli alıyor. Oyunu oynarken diğer yandan keyfimize bakabiliriz.

Farklılık

X-Wishes yarış simülatörü olarak kullanılıyor, ancak çeşitli yerlerde. Platform olarak ayrımı da yok. PC, PlayStation 2-3 ve X360ta kullanılabiliyor. Monitör veya televizyonun önüne monte ediliyor. Söküp takması genel olarak kolay. Kullanıldığı zamanlar da gerekli olan yer kadar, alan kaplıyor. Kullanılmadığı zaman yani katlandığında kullanım alanı yarısına kadar düşüyor. Direk olarak karşımıza hengame gibi bir şey yok. Sadece kendisi için gerekli alanı alıyor. Birçok kişi X-Wishes ın kablolarının dert olduğunu söyleyebilir. Ancak ortada dert edilecek bir kablo da yok. Sadece gücün gelmesi için, ana elektrik kablosu var. Bunu fişe takıp çalıştırıyoruz. Kısaca bu konuda da şikayetçi olunacak tarafı yok.

X-Wishes Racing sadece bir yarış simülatörü değil. Aslında başka işlevleri de var. Sadece yarış oyunları için kullanmıyoruz. Diğer oyunlarda da, rahat bir şekilde bir yerde oturmamız için koltuğu oldukça rahat. Arkaya yaslanıp PS2 de rahat şekilde God of War ı oynayabiliriz. Gerçi God of War gibi aksiyon dolu bir oyun, insanı yerinden hop hop zıplatır ayrı konu. Bilgisayarlar için çalışma koltuğu olarak kullanılabilir. Aslında ergonomik tasarımı ve kullanıcıya göre ayarlanması sayesinde, uzun süre bilgisayarda çalışan kişiler için güzel. Şayet benim için direk olarak durum böyle. Uzun bir süre yazı yazmak için makine başında kalınca ve rahat bir sandalye yoksa altımda, bel ağrılarım başlıyor. Benim gibi veya rahat olmak isteyenlere yeter.

Primal Concrete Sledge

X-Wishes içinde normal olarak; yarış koltuğu, pedal sehpası, direksiyon sehpası, kablo kilitleme sistemi, çelik şasi, ayar elemanları ve koltuk yan bağlantıları var. Direksiyon ne yazık ki daha sonradan alınıyor. Monte edilip sökülmesi de oldukça kolay yapılıyor. Zaten gerekli tüm her şey kullanım kılavuzunda var. Kolayca takılıp, sökülmesi nedeniyle birçok yere de taşınabilir. Kısaca bu konular da sorun çıkartmıyor.

Saadete gelirsek X-Wishes Racing oldukça kullanışlı bir alet. Oyuncuyu havaya sokuyor ve gerçekçilik hissi sağlayabiliyor. Gri ve siyah şasi renklerinde sunuluyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak karbon fiber kaplama ve özel renklerde de yapılabiliyor. Bu tabii ki kullanıcının isteğine bırakılmış. Platform seçme derdi yok. Tüm konsollarda ve PC bazında uyumlu, herhangi bir sorun çıkartmadan bağlanabiliyor. Eğer ciddi anlamda sürüş ve yarış hissini yaşamak isterseniz, X-Wishes Racing bu konuda size cevap verecektir. Böylece rahat ve oldukça zevkli yarışlar yapabilirsiniz. X-Wishes Racing'le ilgili olarak www.x-wishesracing.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
 

Dampyre

Buralıyım
Kayıt
9 Nisan 2007
Mesajlar
3.218
Beğeniler
0
Şehir
Neptune..!
GP2X
Son zamanlarda adından bir hayli fazla söz ettirmeye başlayan Linux tabanlı taşınabilir eğlence merkezi GP2X'i test merkezimizde ağırladık. Uzunca bir süre cihazı kaybettiğimi düşündükten sonra kardeş dergimiz EGM'nin ismini vermek istemediğim bir üst düzey yöneticisi tarafından kaçırıldığını öğrendim. Bu arkadaşın iletken olup olmadığını test ederek cihazın yerini öğrendim ve böylece ürünü incelemeye başladım. Sony PSP'nin tasarımını andıran GP2X'in teknik özelliklerinden bahsetmeden önce, içinde Linux tabanlı bir işletim sistemi olmasına özellikle değinmek gerekiyor. Yazılımcıların ve meraklı kullanıcıların, açık kaynak kodlu işletim sistemine her türlü eklentiyi yapabilmesi GP2X'in her zaman güncel ve her zaman yenilenebilir olmasını sağlıyor. Yazının sonundaki listeye bir göz atarsanız GP2X için yazılım ve oyun üreten firmaların ve amatör toplulukların adreslerini bulabilirsiniz. GP2X ile neler yapabilirsiniz? GP2X ile oyun oynayabilirsiniz, müzik dinleyebilirsiniz, video izleyebilirsiniz, TXT dosyalarını okuyabilirsiniz veya taşınabilir bellek olarak kullanabilirsiniz. En çok oyun konsolu özelliği ile tanınan GP2X'in üzerinde çalışan emülatör programları sayesinde yıllar öncesinin hit olmuş Amstrad, Atari, Amiga ve PC'deki DOS oyunlarını tekrar oynama şansını bulduk. GP2X'i TV'ye bağlama olanağımız da olduğu için büyük ekranda hem yeni oyunları hem de nostaljik oyunları oynamak gerçekten çok keyif verici oldu. SD Kart yuvası sayesinde diğer cihazlardan müzik, video, fotoğraf dosyalarını GP2X'e aktarmak mümkün. Yüksek kapasiteli bir SD kart alarak bütün arşivinizi yanınızda taşıyabilir ve gittiğiniz herhangi bir yerdeki TV'ye bağlayarak dostlarınızla paylaşabilirsiniz. Saymakla bitmez özelliklerine her geçen gün bir yenisi eklenen bu cihazın tek kötü yanı tam bir pil canavarı olması. Adaptörle çalışabilmesi güzel fakat uzun süre dışarıda kullanmayı düşünüyorsanız mutlaka yedek piller cebinizde bulunmalı. Hatta şarjlı AAA pil kullanmanızı şiddetle tavsiye olunur.

Birkaç kelimeyle kısa bir PSP karşılaştırması yaparsak en öne çıkan fark, GP2X'in açık kaynak kodlu geliştirilebilir bir işletim sistemine sahip olması. Bu sayede ticari amacı olmayan pek çok uygulama ve oyunu internetten indirerek ücretsiz kullanmak mümkün. PSP oyunları ise oldukça pahalı fakat daha profesyonelce hazırlanmış oyunlar. GP2X için profesyonel ticari oyunların da piyasaya düşmesi yakındır. PSP'yi TV'ye bağlamak için ek bir donanım gerekiyor fakat GP2X doğrudan TV'ye bağlanabiliyor. PSP kablosuz ağ desteğine sahip fakat GP2X'te bu özellik yok. Son olarak GP2X, PSP'den çok daha ucuz.

GP2X İnternet Sayfaları
www.gp2xtr.com
wiki.gp2x.org
www.gp32wip.com
www.maysubdivide.org
www.distant-earth.com/Open2x
www.mygp2x.com
www.gp32x.com
www.gp2x.de

Üretici Firma
GamePark Holdings
www.gamepark.com

Türkiye Distribütörü
Smart-Bs
www.smart-bs.com

Fiyat: 400 YTL (KDV dâhil)

Resimler için: http://www.gp2xtr.com/gallery.asp
 

Dampyre

Buralıyım
Kayıt
9 Nisan 2007
Mesajlar
3.218
Beğeniler
0
Şehir
Neptune..!
LCD PC

İşgal edildik! Evet hayatı kolaylaştırmak adına dört bir yanımızı elektronik cihazlar, yapay zekalar, bilgisayalar sardı. Nereye baksak onları görüyoruz. Nereye gitsek onlardan bir iz buluyoruz... Bunun yararı azımsanmayacak kadar büyük olsa da, makinelere böylesine bağlanmak insanı huzursuz etmiyor değil hani.



En çok iletişim sektöründe yenilik yaşıyoruz. Mektup ve telgraftan, internet üzerinden sesli ve görüntülü iletişime geçiş çok uzun zaman almadı. Öyle ki 90 ların başlarına kadar hem mektup hem de telgraf yoğun olarak kullanılıyordu. Şimdi ise, o zamanlar hayal edilemeyecek teknolojilerle donatıldık. Oda büyüklüğündeki bilgisayarlar şimdi dizimizin üstünde duruyorlar. Muhtemelen daha da ufalacaklar. Bunun ilk sinyallerini LCD PC veriyor zaten. LCD PC ne mi? P4 3.06 GHz işlemci, 1GB DDR RAM, 250 GB harddisk i ve bir monitörü sığdırabileceğiniz en dar makine!



LCD PC

Şu an için 15' ve 17' lik iki ayrı modeli olan LCD PC ler, bildiğiniz Desktop tipi bilgisayarların LCD monitörde toplanmış hali olarak tanımlanabilirler. Yani görünürde bir monitör, bir klavye ve bir mouse ile bilgisayar kullanma keyfini LCD PC ler sayesinde yaşayabiliyoruz! Ağırlığı da masaüstü PC lere göre bir hayli hafif olan bu yeni nesil PC ler, fazla yer kaplamadığından dolayı, kolaylıkla heryere sığıyor.

Anakartı özel olarak tasarlanan LCD PC lerin, işlemci, sabit disk, RAM, ekran kartı vs... parçaları, monitörün arkasına monte edilmiş. Önden arkaya doğru 85 mm genişliğindeki monitörün içerisinde bulunan parçalar, anakart haricinde bildiğimiz desktop lardan farklı değil. Bu da cihazın tüketici karşısında güvenilirliğini arttırıyor.

Intel P4 veya Celeron 3.06 GHz işlemci kapasitesindeki bu PC lerde maksimum 250 GB harddisk ve yine maksimum 1 GB DDR RAM kullanılabiliyor. Intel yongalı Extreme Graphic işlemcisi kullanan LCD PC ler, desktop ların popülaritesine son vermeye hazırlanıyorlar. Öyle ki ortalama 5.35 kg lik ağırlıklarıyla LCD PC ler, dev rakiplerine karşı bir hayli hafif kalıyorlar.



Wireless teknolojisini de destekleyen bu yeni nesil PC lerde, mini TV kartı da bulunuyor. Bunların haricinde 6 adet USB 2.0 portu, AC-97 5.1 hoparlör, DVD Combo ve Modem... ile standartlaştırılıyorlar.

Görünen o ki bilgisayar dünyası büyüdükçe, makineler ufalmaya devam edecek. Yeni nesil bilgisayarlar, bir kaç inçlik ekranlarında geleceğin teknolojileri yansıtacaklar. Yakın bir gelecekte koku veren bilgisayarlarında piyasalarda olması düşünülüyor. Hem görsel hem işitsel anlamda kullanıcıların duygularına temas edebilen bu makineler, gelecekte koklama duyumuza da hitap edecekler. Yapacağımız tek şey, bekleyip gelişen teknolojiyi izlemek ve bunu yaparken de şaşkınlığımızı mümkün olduğunca gizlemek. Zira bunlar daha başlangıç...

extraokk
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Dizayn, müzik-çalar, kamera: W610i bu alanlarda bizi ikna etmeyi başardı. Eksi yönler arasında ise kullanım, olması gereken ama olmayan UMTS ve yavaş veri aktarımı var.

W610i son derece kompakt ve şık bir tasarım ile geliyor. Arka taraf plastikten yapılmış olmasına rağmen temizlenmiş özel çelik gibi gözüküyor. Yani her anlamda şık bir cihaz diyebiliriz. Rahatça anlaşılan menü sayesinde kolayca yolunuzu bulabiliyorsunuz. Walkman-Oynatıcı da son derece basit bir kullanıma sahip ve sayısız ayarlama imkânı sunuyor. Aynı şekilde kamera da otomatik odaklanma ve LED-Işığı gibi birçok özellik ile geliyor. Test fotoğraflarının kalitesi tatmin eder nitelikte. İyi bir ses kalitesi, yeterli batarya süresi ve küçük olmasına rağmen aydınlık ekranı da cep telefonunun diğer artılarından.
20071019170211.jpg

Eksiler tarafında ise şunlar var: UMTS yok ve alışılmazı zor bir klavye söz konusu. Parlak yüzey birkaç parmak izi sonrası hiç de çekici gözükmüyor. Sıkça fotoğraf çekip müzik dinleyenlere yanında verilen 512 MB hafıza kartı kısa bir süre içinde yetmeyecek. Veri transferinde ise sabrınız en iyi şekilde deneniyor. Diğer telefonlar bu konuda çok daha hızlı.

W610i'yi 279 € + KDV'ye bulabilirsiniz.

Alternatifler
Hızlı veri transferi yapabilen bir telefon mu arıyorsunuz? Kesenizi az daha zorlayıp MOTORAZR maxx V6'yı elde edebilirsiniz. Şık tasarım, UMTS, HSDPA, iyi ses kalitesi ve 2 MP kamera ve MP3-Çalar gibi multimedya özelliklerini de elde etmiş olursunuz.

Cep telefonun sörf yapmayı istemeyen ve MP3-Çalara da ihtiyacı olmayanlar Sony Ericsson K550i'ye göz atmalılar.
20071019171101.jpg
 
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Nokia, Nisan-Haziran ayları arasında sırayla satışa çıkması beklenen üç yeni cep telefonunun duyurusunu yaptı. Daha önceden 5300 olarak bilinen modeli geliştiren Nokia ilk olarak müzik tutkunlarına yönelik 5700 XpressMusic 3G modeliyle kullanıcıların huzuruna çıkacak. Avrupa satış fiyatının 350 Euro civarında olması beklenen telefonun temel özellikleri ise şöyle;


Sistem: QuadbandGSM 850/900/1800/1900, WCDMA 2100
Ebatları: 108mm x 50mm x 17.3mm
Ağırlık : 115gr
Ekran : 2.2 inç 320x240 QVGA, 16 milyon renk
Kamera: 2 megapiksel, flaş ve 4x dijital zum, MP4 player desteği
İletişim: EDGE, GPRS/EGPRS, HSCSD, 3G, bluetooth, kızıl ötesi, USB
İşletim sistemi: Symbian OS v9.2
Hafıza: 2GB MicroSD'ye kadar (yaklaşık 1500 şarkı)
Desteklediği dosyalar: MP3, WMA, M4A, AAC, AAC+ ve eAAC+
Bekleme süresi: 290 saate kadar
Konuşma süresi: 3.5 saate kadar


Ayrıca telefona standart veya bluetooth'lu kulaklık seti, hoparlör ve kablosuz araç kiti gibi ek donanımlar da bağlanabiliyor.

Gençler için Nokia 5070

Daha çok gençlere yönelik tasarlanan Nokia 5070'in satış fiyatı ise 100 Euro olarak düşünülüyor. Kamerası ve müzik çaları da bulunan bu modelin temel özellikleri ise şöyle;


Sistem: GSM 900/1800/1900
Ebatları: 105.4mm x 44.3mm x 18.6mm
Ağırlık : 88gr
Ekran : 128x160, 65k renk
Kamera: 640x480 video kaydı,
İletişim: EDGE, GPRS, HSCDS, kızılötesi, USB
Hafıza: 4MB
Desteklediği dosyalar: MP3, MIDI
Bekleme süresi: 290 saate kadar
Konuşma süresi: 3.5 saate kadar


Nokia 7088

Nokia'nın CDMA modeli olan 7088 ise daha çok tarz bir tasarıma sahip olacak ve henüz açıklanmasa da fiyatının yüksek olması bekleniyor. Telefona dair detaylı bilgiler de henüz açıklanmadı. Ancak internette bazı sitelerde telefonun fotoğrafları yayınlandı.
20070329184058.jpg
 
Yukarı Alt