Kayıt
23 Mart 2007
Mesajlar
296
Beğeniler
1
Şehir
::NOT HERE:::
Geçen gün National Geograpic kanalında izledim
En baştan söyleyim benim bu olaydan haberim yeni oldu belkide eski olabilir ama yinede bundan haberi olmayan arkadaşlarımızın var olduğunu düşünerek paylaşma gereği duydum.

Bilim adamları erkek bir aslan ile dişi bir kaplandan elde edilen spermlerle yeni bir hayvan elde etti hayvanın adı ingilisce liger türkçe ise kaslan olarak telafuz ediliyor hayvanın devasa cüssesi ise görenleri hayrete düşürüyor çünkü boyutu 3.54 metre arası değişebiliyor ve kilosu ise 450 kgnin üstüne çıkıyor.

liger1_sm.jpg


 

Dosyalar

Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Windows Server 2008: Yeni Bilgiler
Çok uzun süredir gecikme haberlerinden başka bilgi açıklanmayan Windows Server 2008 serisinden bu sefer farklı haberler var. Hyper-V özelliği ile oldukça iddialı görünüyor.


Microsoft, Vista işletim sistemi için hazırladığı Service Pack 1 ile birlikte Windows Server 2008 ailesini, diğer yandan da Windows Server R2 üzerinde yoğun bir çalışma sürdürüyor. Fakat karşılaştıkları zorluklardan mı yoksa üzerlerindeki yüklerden mi bilinmez, devamlı bir gecikme haberi ile karşı karşıya kalınıyor.

Yeni haberlere hızlı bir geçiş yaparsak, yeni sunuculara özel işletim sistemi için temel olarak üç adet seçenek mevcut olacak; Standard, Enterprise ve Datacenter. Açıklananlara göre fiyatları ise sırasıyla 999, 3999 ve 2999 olarak belirlenmiş.

Her bir sürümün kaç kullanıcıya destek vereceği daha önce belli olmayan bilgiler arasındaydı. Yeni bilgilere göre Standart sürüm için 5 kullanıcıya kadar kullanım izni, Enterprise için ise 25 kullanıcıya kadar izin bulunuyor. Datacenter sürümünde ise hibrit bir lisanslama modeli kullanılacak. Sunucu lisansı olarak tanımlanan lisanslama modelinde her işlemci için bir lisanslama ve kullanıcılar için ise kullanıcı başına bir lisanslama gerekiyor.
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Fedora 8 Çıktı
Red Hat Linux'un serbest geliştirici topluluğu tarafından üretilen kolu diyebileceğimiz Fedora, 8 numaralı sürümünü çıkarttı. Yeniliklere yakından bakıyoruz.


Fedore, büyükçe bir serbest geliştirici takımıyla üretilen ve Red Hat Linux'un topluluk tarafından geliştirilen sürümüdür. Fedora, Red Hat'ın sürümlerine de temel oluşturan bir dağıtım olmasıyla daha da önemli bir hâle gelmektedir. En yeni sürümü olan Fedora 8 geçtiğimiz gün dağıtıma çıktı ve her zaman olduğu gibi Linux camiasından olumlu tepkiler aldı.


Neler Var?


Fedora'nın yeni sürümü olan Fedora 8 ile gelişmiş masaüstü arabirimlerinden Gnome 2.20 ile KDE'nin 3.5.8 sürümü geliyor. Bunun yanında KDE'nin 4.0 sürümü için beta yazılımı yazılım deposundan indirip kurabiliyorsunuz. OpenOffice.org'un 2.3 sürümü de bu dağıtımla gelen araçlar arasında. Bunun yanında açık kodlu çözücüler konusunda CodecBuddy ile desteklenen Fedora 8'de açık Java ortamı olan IceTea de geliyor.Yalnız Fedora 8 ile ilgili yapılan yorumlarda, çoklu ortam desteğinin, eğer kullanıcı bir müdahalede bulunmazsa pek keyifli olmadığı belirtilenler arasında. Yani özgür olmayan çözücüleri sonradan yüklemekle uğraşmanız gerekebilir
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Elvedâ Demonoid!
Bittorrent paylaşım sistemi konusunda en itibarlı(!) sitelerden olan Demonoid, hukukî baskı sonucunda kapılarını kapattı. Sunucuları barındıran firma tehdit edildi.

Kanada'nın plakçılar birliği Demonoid'in sunucusunu barındıran şirketi yasal adımlar atmakla tehdit ederek sunucunun kapatılmasını ve içeriğin dağıtımının durmasını istedi. Tabii dava açılmasıyla tehdit edilen firma da eli mahkum şekilde sunucuların fişini çekmek zorunda kaldı. Gerçi Demonoid.com adresine gittiğinizde kısa bir yazı karşılıyor. Bu yazıda bu durum kısaca özetleniyor. Öyle ki, yazıda HTML etiketleri bile kısıtlı kullanılmış.
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Sony'den Çevreyi Korumaya Devam
Avrupa Komisyonu'ndan Sürdürülebilir Enerji Avrupa Ödülü'nü kazanan Sony, ürünlerindeki güç tüketimlerini ve enerji verimliliklerini her geçen gün artırıyor.

2006 yılının Temmuz ayında, Küresel Çevre Koruma Örgütü (WWF) ile “İklim Koruma Programı”na katılmak üzere bir anlaşma da imzalayan Sony, bu program kapsamında, karbondioksit (CO2) emisyonlarını 2010 yılına kadar 2000 yılındaki düzeyden % 7 oranında düşürecek. Bu yolla her yıl ürettiği yeni ürünlerde enerji tüketimini azaltmaya da devam edeceğini belirten Sony, neredeyse her ürün grubunda güç azaltma işlemine gitmiş durumda.

Hangi Ürünler Listede?

Çevreye duyulan saygı ve koruma etkinliği çerçevesinde ismi yayınlanan ürün gruplarından en çok dikkat çekenleri Sony'nin Bravia LCD TV'leri, ev ses sistemleri ve VAIO dizüstü bilgisayarlar olarak gözümüze çarptı. Bravia LCD TV'ler ortam ışığına göre kendisini ayarlayarak hem lamba ömürlerini uzatıyorlar, hem de daha az enerji harcıyorlar.
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Sürücünün parmak damarlarını tanıyan araç
Japon elektronik grubu Hitachi, bir otomobilin direksiyonuna yerleştirilerek, sürücünün parmak damarlarının görüntüsünü saptayacak bir alet tasarladı.

Aracın, tanımlanan sürücü dışında başka birinin direksiyona geçmesi halinde harekete geçmemesini sağlayacak mekanizma, parmağın damar şemasının tanımlanmasına yönelik biyometrik teknolojiye dayanıyor.

Aynı zamanda, şirket çalışanlarının işe giriş çıkışlarında ya da bankalar tarafından müşterileri için kullanılabilecek sistem, otomobilde uygulandığında, aracın önceden tanımlanmış sürücü dışında kullanılmasını önlediği gibi, ayrıca araçta, direksiyonun ya da koltuğun kişiye özel olarak otomatik ayarlanması gibi başka bazı hizmetler de sunuyor.

Hitachi, parmak damarlarının kişiye mahsus olduğunu, zaman içinde değişmesinin ya da müdahaleyle değiştirilmesinin imkansız olduğunu söylüyor.

Sistem, internet bağlantısıyla internetten alışveriş yapılabilmesini de mümkün kılıyor ve sürücü kod ya da parola kullanmadan internetten şarkı indirebiliyor.
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Geri vites tarih olacak
Japonya’nın önde gelen otomobil firması Nissan, tasarım harikası yeni otomobiliyle, sürücülere geri vitesi unutturacak.

TOKYO - Pille çalışan “Pivo 2”, kabininin kendi çevresinde 360 derece döndürebilme yeteneğiyle geri gitmeyi tarih yapacak.

Nissan, pille çalışan “Pivo 2” adlı yeni tasarım otomobilini tanıtmaya hazırlanıyor. Pivo 2, 27 Ekim’de başlayacak Tokyo Motor Show’da görücüye çıkacak.

Aracın tekerleklerinin de 90 derece dönme özelliği paralel park etmeyi sevmeyenler için büyük kolaylık sağlayacak ve sürücüler araçlarını yanyana park edebilecek.

3 koltuklu bu araçta, sürücünün ifadelerini alıcılarla izleyip, sohbetini buna göre ayarlayabilen bir tür cihaz da bulunuyor
.
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Geleceğin aracı trafikte

YTÜ Güneş Enerji Sistemleri Kulübünce imal edilen, hidrojenle çalışan araç trafiğe çıktı.
Yıldız Teknik Üniversitesi Güneş Enerji Sistemleri Kulübünce (YTÜ GESK) imal edilen güneş enerjili araç ''Barracuda'' ve hidrojen yakıtlı araç ''Hyd-R'', İstanbul trafiğine çıktı.Şişli Cevahir Alışveriş Merkezi önünden hareket ederek, eskortlar eşliğinde Taksim Meydanı'na, oradan da İstiklal Caddesi boyunca ilerleyerek Galatasaray Lisesi önüne gelen araçlara vatandaşlar büyük ilgi gösterdi.

Ödüllü araçların pilotları, İstanbul trafiğine çıkmadan önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

TÜBİTAK'ın Temmuz ayında düzenlediği Başkent Kupası'nda birincilik kazanan yakıt hücreli araç ''Hyd-R''ın pilotu Alev Kaçar, aracın, tüplerdeki hidrojenin elektrik motoruna iletilmesi suretiyle çalıştığını anlattı.

Hidrojenle çalışan aracın atık olarak çevreye sadece su saldığını belirten Kaçar, aracın hem çevre dostu olduğunu, hem de petrole alternatif oluşturduğunu söyledi.

Kaçar, aracın oldukça küçük boyutta tasarlanmasının nedenini ise ''az yakıtla çok verimlilik ilkesinden hareketle verimliliği artırmak'' olarak açıkladı.

Ortalama hızı 50 km/saat, maksimum hızı ise 70 km/saat olan ''Hyd-R''ın, Fransa'da yapılacak Shell Eco Marathon'da yarışacağını ifade eden Kaçar, ''Bu yarışmada da oldukça iddialıyız'' dedi.
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
2900 GT Sessiz Sedasız

Her ne kadar Nvidia'nın 8800GT'siyle rakip olarak görülmemesi gerekse de son ek bakımından benzeşen 2900 GT, sessiz sedasız dağıtıma çıkmaya hazırlanıyor.


AMD'nin ATI Radeon HD 2900 XT grafik kartı bildiğiniz gibi 80 nanometre üretim teknolojisine sahip vediğer HD 2000 serisi grafik kartlarından bu anlamda ayrılıyor. Her ne kadar bu kartın gazlanmış sürümlerini pek fazla etrafta görmesek de, maliyeti ve dolayısıyla performansı da bir miktar aşağı çekilmiş olan bir sürüm olarak Pro ve GT modellerinden daha önce bahsetmiştik. Tabii bunlar tahminler ve bir şekilde üreticilerden sızdırılmış olduğunu düşündüğümüz bilgilerdi.


Azıcık Kırpılmış


Daha önceden de bahsettiğimiz kırpılmış modeller bizi yanıtlmayarak şu anki 2400 ve 2600 serisi kartların üretildiği 65 nanometrelik işlem sürecine inmemiş, yalnızca 2900 XT'nin türevi olarak inşa edilmiş olarak gözüküyor. Gördüğümüz ürün ise ATI'nin önde gelen üreticilerinden Sapphire'ın internet sitesinde yayınlanan bilgiler.

Bir diğer mesele de, kartın benzer (aynı mı desek?) bir soğutucuyla gelmesi; fakat üzerindeki bellek ve işlemci hızlarının düşük tutulması. Diğer taraftan güç gereksinimi azalmış ki, görselde sadece bir tane PCI Express güç bağlantısı görüyoruz. Durun, esas kırpılmış noktayı söylemedik: Bellek arabirimi 512 bitten 256 bite inmiş durumda. Gerçi 2900 XT bu arabirimi her zaman çok verimli kullanamıyordu; dolayısıyla ilk bakışta performansa en çok etki edecek şeyin bu olacağını söylemek abartılı olur.
 
Kayıt
10 Kasım 2007
Mesajlar
610
Beğeniler
0
Firefox 3'ün Sahtesi Çıktı
Firefox'un 3 numaralı sürümünün bir beta sürüm adayı olduğu iddia edilen bir Firefox sürümü internette yayıldı. Halbuki henüz böyle bir sürüm yok.
Geçtiğimiz Çarşamba günü, büyük bir sosyal ağ olarak tanımlayabileceğimiz Digg'de açıklanan habere göre Firefox 3 Beta 1'in resmi sürümü hazır ve indirilebiliyor. Ama aslında büyük bir hata söz konusu, bu sürüm sadece Firefox 3 Beta 1'in "Sürüm Adayı". Bu hatanın geç de olsa farkına varan Mozilla, beta sürümü için kalite standartlarını tam olarak yerine getiremeyen sürümün, resmi Beta 1 sürümü olarak indirilmesine engel oldu.

Web sitesi üzerinden sunulan http bağlantılarına erişimi engelleyen Mozilla kullanıcıların daha fazla resmi olarak adlandırılan ama aslında sürüm adayı olan Firefox 3 Beta 1'den bu bağlantı aracılığıyla edinmemelerini istediklerini açıkladı.

Ayrıca Digg gibi büyük bir sosyal ağ üzerindeki bir haberden gelen inanılmaz derecede yüksek dosya indirme trafiği de bu kararın en büyük sebeplerinden birini oluşturuyor. Normalde Digg sunucusu tarafından sağlanması gereken hizmetin bağlantılarının Mozilla sunucularına yönlenmiş olması, Mozilla sunucusu üzerinde çok büyük bir trafik yaratmış.

Peki bu dosyaya erişimi engellendiyse nasıl edineceğiz derseniz, http bağlantıların yerine FTP bağlantısını kullanarak Mozilla'nın sunucusundan bu sürüme ulaşabiliyorsunuz.
 
Kayıt
25 Nisan 2007
Mesajlar
758
Beğeniler
0
Şehir
sandalyeye yapışmış durumda...
çok güsel bilgiler sadece ilk 2 ve so nsayfayı okudum diğerlerinide inş. en kısa zamanda okuyacağım dünyanın uzay ve zamanı bükmesi benim en çok dikkatimi çekendi böyle bir şey oluyorsa ayrı bir qerçeklikde zaman zaman yaşayabiliriz demekdir ki buda deja vu diye adlandırılan şeye denk qelmesmi? bilim adamı değilim ama sanırım böyle bir yorum yapabilirim...
 
Kayıt
27 Nisan 2007
Mesajlar
7.427
Beğeniler
0
Şehir
In Dem Kampus
Bundan Sonra Haberlere Buradan Ve Diğer Sabit Başlıktan Devam Edeceğim..


Kansere karşı mor domates

Bilimadamları kansere karşı mor domates geliştirdi. "Antokiyan" adı verilen antioksidan pigment açısından zengin hale getirilen domatesin anti-kanserojen özellikler taşıdığı düşünülüyor.



ngiltere’nin Norwich kentindeki John Innes Merkezi’nden bir grup bilimadamı, antokiyan açısından zengin olan aslanağzı çiçeği genlerini domatesle birleştirdi.

Nature Biotechnology adı tıp dergisinde de yayımlanan çalışmada, bu şekilde geliştirilen domatesleri yiyen farelerin daha uzun yaşadıkları belirlendi.

Böğürtlen, kızılcık ve kuş kirazı gibi meyvelerde bol miktarda bulunan antokiyan maddesinin kalın bağırsak kanseri hücrelerininin büyümesini önemli oranda yavaşlattığı belirlendi.

Bu meyveler aynı zamanda vücudu kardiyovasküler ve yaşlanmayla ilgili dejeneratif hastalıklara karşı da koruyor.

Pigmentlerin iltihaplanmayı önleyici, görme yeteneğini güçlendirici, obezite ve diyabet hastalıklarına karşı koruyucu olduğuna dair kanıtlar da bulunuyor.

John Innes ekibi bu pigmentlerin daha çok tüketilen meyve sebzelerde de bulunmasını sağlamanın yollarını araştırıyor.

Domates, likopen ve falavanoid gibi faydalı antioksidant madde açısından zengin olan bir bitki. Şimdi domates genetik değişime uğratılarak genelde mor renkli meyvalarda bulunan diğer faydalı pigmentlerde eklendi.

Çalışmaya başkanlık yapan profesör Cathie Martin, “Birçok kişi günde beş porsiyon meyva ve sebze yemiyor ama eğer biyoaktive madde açısından zengin hale getirilmiş sebze ve meyveleri az miktarlarda da yeseler daha çok faydalanabilirler” dedi.​
 
Kayıt
27 Nisan 2007
Mesajlar
7.427
Beğeniler
0
Şehir
In Dem Kampus
BP1 geni prostat kanserinde de etkili

Meme kanseriyle bağlantılı olduğunu kanıtlanan değişime uğramış BP1 geninin yüzde 70 oranında prostat tümörlerinde de bulunduğu belirlendi.

Amerikalı bilim adamları, George Washington Üniversitesi Tıp Fakültesinden Dr. Patricia Berg'in önderliğinde yaptıkları araştırmada, hastalardan alınan prostat tümörü örneklerinde BP1'in çok faal olduğunu bulduklarını belirterek, BP1'in diğer kanser türlerinde de bulunabileceğini vurguladılar.

Araştırma lideri Berg, daha önce yayımladıkları bir araştırmada, genin meme kanseri örneklerinde yüzde 80, akut miyeloid lösemide yüzde 63 oranında etkin olduğunu kaydettiklerini ifade ederek, şimdi de BP1'in prostat kanserinde
etkin olduğunu belirlediklerini söyledi.

Berg, BP1'in prostat dokusundaki kanser öncesi gelişimi gösteren prostatic intraepithelial neoplasia'da (PIN) da çok etkin olduğunu bildirdi.

Berg ve arkadaşları, Modern Patoloji dergisinde yayımladıkları araştırmalarında, Silahlı Kuvvetler Patoloji Enstitüsü'nden 50, Ulusal Kanser Enstitüsü'nden de 123 prostat kanseri örneği üzerinde yaptıkları testlerde, kanserli prostat dokularını sağlıklı prostat dokularıyla karşılaştırdılar.

BP1'in kanserin gelişme sürecinin başlangıcında etkin olabileceğini belirten Berg, genin etkilerinin azaltılması için ilaçlar bulunabileceğini kaydetti.

Prostat kanseri kimi ülkelerde erkekler arasında kanserden ölümlerde ikinci sırada yer alıyor. Her yıl prostat kanseri tanısı konulan 670 bin erkekten 221 bini yaşamlarını yitiriyor.

Berg'in 2003 yılında ekibiyle yaptığı araştırmada, meme kanseri olan hastalardan alınan doku örneklerinde yüzde 80 oranında BP1'e rastlanmıştı. BP1, siyah kadınlardan alınan örneklerde ise yüzde 89 oranında çıkmıştı.
 
Kayıt
27 Nisan 2007
Mesajlar
7.427
Beğeniler
0
Şehir
In Dem Kampus
Cep telefonu beyin kanseri yapar mı?

Güney Florida Üniversitesi Moffitt Kanser Araştırmalar Merkezi'nden Prof. Dr. David Fenstermacher, cep telefonu kullanımının beyin kanserine neden olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu olmadığını söyledi.

Ps:Kapak Olsun Tüm Konuşanlara :mrgreen:



ABD'de bulunan Moffit Kanser Araştırmalar Merkezi Biyomedikal Enformasyon Bölüm Başkanı Prof. Dr. David Fenstermacher, Akdeniz Üniversitesinde düzenlenen "6'ncı Uluslararası Biyomedikal Gelişen Teknolojiler Sempozyumu" için geldiği Antalya'da AA muhabirine, beyin kanserinin oluşumu ve tedavisi konularında açıklamalarda bulundu.

Uzun zamandır cep telefonu kullanımıyla beyin kanseri arasında ilişki kurulduğunu ifade eden Fenstermacher, "Cep telefonlarının beyin kanserine neden olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu yok" dedi.

Cep telefonu kullanımının artmasıyla, beyin kanserine yakalanan hasta sayısı arasında paralellik gören bazı bilim adamlarının cep telefonunun beyin kanserine neden olduğunu söylediklerini anlatan Fenstermacher, şu bilgileri verdi:

"Beyin kanseriyle ilgili literatürü inceliyoruz. Cep telefonlarının beyin kanserine yol açtığına ilişkin söylemler var. Ancak bunun doğru olduğuna ilişkin herhangi bir bulgu yok. Çoğu zaman hastalıklara neden olan faktörler araştırılırken, aslında hastalıkla gerçekten ilgisi olmayan etmenler de hastalığın sebepleri arasında sayılabiliyor.

Cep telefonları da bence öyle. Sorunun kaynağı incelenirken yanlış sorular üzerine araştırma yapılınca yanlış sonuçlara ulaşıyorlar. Yapılan analizler de yanlış oluyor doğal olarak. Cep telefonu kanser ilişkisinde olduğu gibi..."

Beyin kanseri tedavisi


Beyin kanserinin tedavisi için geliştirilmekte olan birkaç ilaç olduğunu ve bu ilaçların klinik deneylerinin başarılı sonuçlar verdiğini belirten Fenstermacher, ancak bu ilaçların beyin kanserini kesin tedavi edemeyeceğini söyledi.

Fenstermacher, şöyle konuştu:


"Şunu söyleyebiliriz: Beyin kanserinin mekanizmasını biliyoruz. Ancak, ben kanseri tam olarak tedavi edebileceğimize inanmıyorum. Kanserin oluşmasını engelleyebileceğimizi düşünmüyorum. Ancak kanseri yönetmeyi başarabiliriz. Radyasyon tedavisi ve kemoterapi ile tümörü kontrol altına alabiliyoruz. Gelecekte daha az dozda ilaç kullanarak tümörün gelişiminin engellenmesi mümkün hale gelebilecek.

Yani kanseri kontrol edebilmemiz, bir mucize hapla kanserin tamamen ortadan kaldırılmasından daha mümkün görünüyor. Bazı spesifik tür kanserin ilaç geliştirilerek tedavi edilmesi mümkün olsa da genel anlamda kanserin tamamen tedavi edebileceğini düşünmüyorum. Ancak önümüzdeki 5 ya da 10 yıl içinde kanseri çok etkili bir şekilde yönetmeyi başarabileceğimizi
umuyorum."

Kanserden korumak için genel olarak sigara, alkol, uyuşturucu ve güneşin zararlı ışınlarından uzak durulması gerektiğini ifade eden Fenstermacher, kanserde DNA'ların tahribata uğradığını, bu DNA'ların onarılması için sebze ve meyve tüketilmesinin faydalı olacağını sözlerine ekledi.
 
Kayıt
27 Nisan 2007
Mesajlar
7.427
Beğeniler
0
Şehir
In Dem Kampus
Antarktika'da yeni bir mineral keşfeden Türk

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Mühendisliği mezunu olan ve halen Hollanda'da Delft Teknik Üniversitesi'nde kimya mühendisi olarak görev yapan Dr. Elif Genceli, doktora çalışması sırasında, Antartika buzulunda adını "Meridianiite" verdiği yeni bir mineral keşfederek uluslararası literatüre girdi.



enceli, adını "Meridianiite" koyduğu ve formülü "MgSO4·11H2O" olan ve International Mineral Association'dan (IMA) onay alarak literatüre giren mineralin hikayesini AA muhabirine şöyle anlattı:

"2005 yılında, MgSO4'ün (Magnezyum sülfat) düşük sıcaklıktaki molekül yapısı 'MgSO4·11H2O'nun bilimsel literatürde hatalı kayıtlı olduğunu bulmuştum. Molekülün mineral olduğunun ispatı için dünya üzerinde herhangi bir yerde doğal olarak oluştuğunun kanıtlanması gerekiyordu. Yaptığım araştırmada bunun Antartika buzulunda olabileceğini düşündüm. 2007 yılı Ocak ayında Japonya'ya gittim, orada Antartika buzulunda ve Hokkaido Adası-Saroma Gölü'ndeki deniz tuzunda bu minerali buldum."

Japonya'dan Hollanda'ya dönünce IMA'ya buluşa ilişkin bir teklif götürdüğünü anlatan Dr. Genceli, aynı zamanda NASA için çalışan Prof. Dr. Ron Peterson adlı araştırmacının da Kanada'nın kuzeyinde bir ağacın gövdesinde minerali bulduğunu öğrendiğini ve uzun görüşmeler sonucunda buluşun her ikisinin adına kayıt altına alındığını anlattı.

İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyelerinden merhum Prof. Dr. Osman Feyzi Genceli'nin kızı olan Dr. Elif Genceli, çocukluğundan beri hep araştırmaya özendirilerek büyütüldüğünü, konu üzerinde uzun süre ve sabırla çalıştığını dile getirdi.

Küçüklüğünden beri en büyük hayalinin akademisyen olmak olduğunu söyleyen Dr. Genceli, çalışmasında molekülü önce laboratuvarında sentezleyip sonra da Antartika buzulunda bulduğunu ifade etti.

Bu arada, kimya mühendisliği eğitimi alan, kristalizasyon ve ayırma teknolojileri alanında çalışmaları olan Dr. Genceli, bir minerolog olmamasına karşın NASA'nın bilim adamları ve güçlü olanaklarına karşı eş zamanlı yaptığı bu çalışmayla literatüre girerek, başarısının değerini bir kat daha artırdı.

Öte yandan Elif Genceli, doktor unvanını bu yılın Ocak ayında Hollanda Delft Teknik Üniversitesi'nden kendisine verilen üstün başarı ve onur derecesi (Cum-Laude) ile alırken, halen aynı üniversitede doktora sonrası çalışmasını sürdürüyor.

 
Yukarı Alt