Münevver Karabulut’un öldürülmesiyle ilgili olarak tutuklu yargılanan Cem Garipoğlu, yaşının küçük olmasına rağmen bir haberde fotoğrafının ve adının açık olarak kullanıldığı gerekçesiyle muhabir hakkında açılan davada "mağdur" sıfatıyla ifade verdi.
Eyüp 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Gül Kireklo katıldı. Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilen Cem Garipoğlu da duruşmada hazır bulundu.
Sanık Kireklo, bu konuda daha önce verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirterek, söz konusu haberi yaptığı zaman Garipoğlu’nun kaç yaşında olduğunu bilmediğini söyledi.
Garipoğlu’nun o tarihte kaçak olduğunu, söz konusu haberi kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığını söyleyen Kireklo, beraatini istedi.
Kireklo’nun avukatı Mustafa Doğan İnal da söz konusu suçun unsurları itibariyle oluşmadığını, davanın Basın Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilen zaman aşımı süresi dolduktan sonra açıldığını belirterek, davanın düşürülmesi gerektiğini savundu.
Müşteki Cem Garipoğlu da sanıktan şikayetçi olduğunu kaydederek, "Haberin yapıldığı tarihte 17 yaşındaydım" dedi.
Suçtan zarar gören Cem Garipoğlu’un davaya katılmasına, Orhan Kaya’nın katılan avukatı olarak duruşmalara kabulüne karar veren hakim Ali Yücel Erdoğdu, sanık avukatının zaman aşımı itirazının incelemeye alınmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Kireklo, Cem Garipoğlu’nun cinayeti işlediği tarihten sonra 197 gün kayıp olduğunu belirterek, gazetelerde bunların birçok kez yazıldığını ifade etti.
Garipoğlu’nun polislerce arandığını, bu nedenle isminin ve fotoğrafının yayımlanmasının suç teşkil etmediğini ileri süren Kireklo, bu nedenle uzlaşmayı kabul etmediğini söyledi.
Haberini olay tarihinde Garipoğlu’nu taşıyan şoförün anlatımlarına dayanarak yazdığını ifade eden Kireklo, "Bu nedenle bunların yayımlanmaması için bir neden yoktu, kamuoyunun merak ettiği bir cinayetti" diye konuştu.
Gül Kireklo, duruşma sırasında Cem Garipoğlu’nun çok sıkılgan olduğunu, sürekli elleri ve dudaklarıyla oynadığını belirterek, "Böyle bir cinayeti işleyen bir kişiyle aynı salonda bu kadar yüz yüze gelmek, onunla bu kadar yakın göz göze gelmek gerçekten ürkütücüydü" dedi.
Garipoğlu’nun avukatı Orhan Kaya da davanın tanımadıkları bir kişinin ihbarı üzerine açıldığını belirterek, Garipoğlu’nun görüntüleri ve kimliğinin açık olarak yazıldığı tarihlerde 18 yaşından küçük olduğunu, bu da Basın Kanunu uyarınca suç teşkil ettiği için bu davanın açıldığını söyledi.
Duruşmanın ardından jandarmalar eşliğinde ring aracına bindirilerek cezaevine gönderilen Garipoğlu’nun kilo almış olması dikkati çekti.
Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Yeni Şafak gazetesinde 25 Mart 2009 tarihinde "Rusya planını takside anlattı" başlığıyla verilen haberde, suç işlediği iddia edilen Garipoğlu’nun suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu halde gazetede mağdurun fotoğraflarının yayımlanarak kimliğinin açık olarak yazıldığı anlatılıyor. Sanık Gül Kireklo’nun işlediği iddia edilen "kimliğin açıklanması" suçunun yalnızca adli para cezasını gerektirip ön ödemeye tabi suçlardan olduğuna yer verilen iddianamede, ön ödeme talebinin Kireklo tarafından kabul edilmediği belirtiliyor. Kireklo’nun Basın Kanunu’na muhalefet suçundan yargılanması talep ediliyor.
Eyüp 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Gül Kireklo katıldı. Silivri 5 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevinden yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirilen Cem Garipoğlu da duruşmada hazır bulundu.
Sanık Kireklo, bu konuda daha önce verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirterek, söz konusu haberi yaptığı zaman Garipoğlu’nun kaç yaşında olduğunu bilmediğini söyledi.
Garipoğlu’nun o tarihte kaçak olduğunu, söz konusu haberi kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yaptığını söyleyen Kireklo, beraatini istedi.
Kireklo’nun avukatı Mustafa Doğan İnal da söz konusu suçun unsurları itibariyle oluşmadığını, davanın Basın Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilen zaman aşımı süresi dolduktan sonra açıldığını belirterek, davanın düşürülmesi gerektiğini savundu.
Müşteki Cem Garipoğlu da sanıktan şikayetçi olduğunu kaydederek, "Haberin yapıldığı tarihte 17 yaşındaydım" dedi.
Suçtan zarar gören Cem Garipoğlu’un davaya katılmasına, Orhan Kaya’nın katılan avukatı olarak duruşmalara kabulüne karar veren hakim Ali Yücel Erdoğdu, sanık avukatının zaman aşımı itirazının incelemeye alınmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
Duruşmanın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Kireklo, Cem Garipoğlu’nun cinayeti işlediği tarihten sonra 197 gün kayıp olduğunu belirterek, gazetelerde bunların birçok kez yazıldığını ifade etti.
Garipoğlu’nun polislerce arandığını, bu nedenle isminin ve fotoğrafının yayımlanmasının suç teşkil etmediğini ileri süren Kireklo, bu nedenle uzlaşmayı kabul etmediğini söyledi.
Haberini olay tarihinde Garipoğlu’nu taşıyan şoförün anlatımlarına dayanarak yazdığını ifade eden Kireklo, "Bu nedenle bunların yayımlanmaması için bir neden yoktu, kamuoyunun merak ettiği bir cinayetti" diye konuştu.
Gül Kireklo, duruşma sırasında Cem Garipoğlu’nun çok sıkılgan olduğunu, sürekli elleri ve dudaklarıyla oynadığını belirterek, "Böyle bir cinayeti işleyen bir kişiyle aynı salonda bu kadar yüz yüze gelmek, onunla bu kadar yakın göz göze gelmek gerçekten ürkütücüydü" dedi.
Garipoğlu’nun avukatı Orhan Kaya da davanın tanımadıkları bir kişinin ihbarı üzerine açıldığını belirterek, Garipoğlu’nun görüntüleri ve kimliğinin açık olarak yazıldığı tarihlerde 18 yaşından küçük olduğunu, bu da Basın Kanunu uyarınca suç teşkil ettiği için bu davanın açıldığını söyledi.
Duruşmanın ardından jandarmalar eşliğinde ring aracına bindirilerek cezaevine gönderilen Garipoğlu’nun kilo almış olması dikkati çekti.
Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Yeni Şafak gazetesinde 25 Mart 2009 tarihinde "Rusya planını takside anlattı" başlığıyla verilen haberde, suç işlediği iddia edilen Garipoğlu’nun suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu halde gazetede mağdurun fotoğraflarının yayımlanarak kimliğinin açık olarak yazıldığı anlatılıyor. Sanık Gül Kireklo’nun işlediği iddia edilen "kimliğin açıklanması" suçunun yalnızca adli para cezasını gerektirip ön ödemeye tabi suçlardan olduğuna yer verilen iddianamede, ön ödeme talebinin Kireklo tarafından kabul edilmediği belirtiliyor. Kireklo’nun Basın Kanunu’na muhalefet suçundan yargılanması talep ediliyor.