Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
Call of Duty 2

Büyük devletlerin dünyayı paylaşma konusunda anlaşamamaları sonucunda, İkinci Dünya Savaşı’nın ilk temelleri atılmış oldu. Bu savaşta 35 milyon insan hayatını kaybetti, 20 milyondan fazla insan sakat kaldı, 17 milyon litre kan döküldü; 12 milyondan fazla bebek, daha dünyaya gelemeden anne karnında hayata gözlerini yumdu. Ve bu savaşta, 390 trilyondan fazla mermi ve bomba atıldı.

Oyun yapımcıları da, yıllardır İkinci Dünya Savaşı’nı konu alan oyunlar geliştiriyor. Şimdiye kadar strateji türünden tutun, aksiyon türüne kadar birçok İkinci Dünya Savaşı konulu oyun geliştirildi. Fakat içlerinde biri vardı ki, o kendini diğer İkinci Dünya Savaşı konulu oyunlardan ayırıyordu. Onun farklı bir cazibesi vardı. Evet, doğru tahmin ettiniz, Call of Duty’den bahsediyorum!

Call of Duty ile ilk olarak 2003 yılında tanıştık. Gerek grafikleri, gerek müzikleri, gerekse de başarılı savaş atmosferi ile hem oyunculardan, hem de oyun otoritelerinden tam puan almayı başarmıştı. Daha önce birçok kişi, bu kadar başarılı savaş atmosferine sahip başka bir FPS daha görmemişti. İşte Call of Duty’yi, diğer İkinci Dünya Savaşı konulu oyunlardan ayıran en büyük özelliği



Aradan bir yıl geçtikten sonra, yapımcı firma Infinity Ward, United Offensive adındaki genişleme paketini oyuncuların beğenisine sundu. Bu genişleme paketi sayesinde oyundaki bazı teknik hatalar ortadan kalkıyor; oyuna yepyeni görevler, savaş alanları, silahlar ve multiplayer mod’ları ekleniyordu. İşte bu genişleme paketi sayesinde Call of Duty, sıkı rakiplerine
adeta “Yıkılmadım, ayaktayım!” diyordu.

Ve yıl 2005. 26 Eylül’de single player demosu yayınlanan Call of Duty 2; 25 Ekim’de PC, 17 Kasım’da da XBOX 360 platformu için piyasaya sürüldü. Peki bu sefer neler değişti? Yoksa Call of Duty de, tıpkı diğer İkinci Dünya Savaşı konulu oyunlar gibi kendi kendini tekrar mı ediyordu? Elbette ki hayır! Bu kez çok daha zeki, çok daha geniş, çok daha gerçekçi, çok daha eğlenceli bir Call of Duty ile karşı karşıyayız. Şimdiden cephanelerinizi hazırlamanızı öneriyorum, çünkü çok zor bir savaş sizi bekliyor!

Call_Of_Duty-front.jpg


Oyuna ilk girdiğimizde karşımıza profil yaratma ekranı çıkıyor. Profilimizi yarattıktan sonra ise oyunun menüsü ile karşılaşıyoruz. Menüde kontrol edilmesi gereken en önemli bölüm, Options bölümü. Options bölümünde oyunun kontrol, grafik, ses ve benzeri teknik ayarları bulunuyor. Ayrıca şunu da belirtmeden edemeyeceğim; oyun, GeForce 4MX 440’ta dahi çok rahat bir şekilde çalışıyor. Fakat bunun için Graphics bölümü altındaki birçok özelliği en alta çekmeniz veya tamamen kapatmanız gerek. Bu da oyunun grafik kalitesinin epeyce düşeceği anlamına geliyor.

Oyunda 3 farklı campaign(kampanya) mevcut. İlk kampanya Rus kampanyası, bu kampanyayı bitirdikten sonra İngiltere kampanyasını, son olarak da Amerika kampanyasını oynuyoruz. Her kampanyada farklı askerleri kontrol ederek, farklı hayatları yaşıyoruz. Rus kampanyasında Vasili Ivanovich adındaki askeri, İngiltere kampanyasında John Davis adındaki çavuşu ve David Welsh adındaki komutanı, Amerika kampanyasında ise Bill Taylor adındaki onbaşıyı kontrol ediyoruz.

Oyuna başladığımızda gözümüze çarpan ilk şey, oyunun atmosferi ve grafikleri oluyor. İlk oyuna nazaran grafikler çok daha detaylı tasarlanmış, fakat ilk oyunda olduğu gibi bu oyunda da fizik motoru vasatın altında kalmış. Maalesef bazı varilleri patlatmanın dışında hiçbir obje ile birebir etkileşime geçemiyoruz

call_11.jpg


Düşmanların yapay zekası oldukça etkileyici. Öyle ki, artık bize direkt saldırmıyorlar; tam aksine, bizi öldürmek için sipere geçip uygun zamanı kolluyorlar. Onlara bomba attığımızda, bombayı tekrar bize geri yolluyorlar. Ya da ölmemek için bombanın etki alanı dışına çıkıyorlar. Yani her konuda artık bizim kadar zeki düşmanlar ile başa çıkmamız gerekiyor. Hatta bu düşmanların ölüp ölmediklerini bile kontrol etmemiz gerekiyor. Çünkü öldüğünü düşündüğümüz bir düşman, bir anda doğrulup bize ateş edebiliyor.

Düşmanların yanı sıra, kendi takım arkadaşlarımızın da yapay zekası oldukça etkileyici. İlk oyundaki gibi kendilerini sürekli mermi önüne atmıyorlar. Bunun yerine kendilerini korumak için sipere geçiyor, kendilerine atılan bombaları tekrar karşı tarafa iade ediyor, birbirlerine ve tabii ki bize yardım ediyor, dikkatli ve planlı hareket ediyorlar. Zaten düşmanları yenmek için de dikkatli olmalı, planlı hareket etmeli ve takım anlayışı içinde olmalıyız. Oyun boyunca bizimle birlikte ilerleyen bir
takımımız olduğu için, kendimizi asla yalnız hissetmiyoruz. Bu da oyunun diğer güzel bir yanı.

call-of-duty-2-1.jpg


yun, tamamen görev al – görevi yerine getir döngüsü içinde ilerliyor. Görevleri tamamlayarak o bölümü bitiriyor, bölümleri bitirdikten sonra da kampanyaları tamamlamış oluyoruz. Oyunda düşman tanklarına bomba yerleştirmekten tutun; tank ve ağır silah kullanmaya, asker ocaklarını havaya uçurmaya, denizden çıkartma yapıp uçak savarları yok etmeye kadar birçok eğlenceli, eğlenceli olduğu kadar da zor görevlerde rol alıyoruz. Ayrıca bazı görevlerde dürbünlü tüfek kullanmamız gerekiyor. Dürbünlü tüfek kullanırken nefesimizi tutabiliyoruz. Nefesimizi tutarak, silahın sallanmasını önlüyor, böylece avımızı daha kolay ve daha hızlı bir şekilde avlayabiliyoruz. Nefesimizi uzun süre tutunca, slow-motion’u andıran bir durum ortaya çıkıyor. Nefesimizi bıraktığımız da ise her şey normale dönüyor. SHIFT tuşuna basılı tutarak nefesimizi tutabiliyoruz.

Dürbünlü tüfek dışında, her ülkenin kendine has silahları var. Oyun boyunca ağır makineliden tutun, tüfeğe, pompalı tüfeğe, yarı makineliye, tabancaya ve makineli tüfeğe kadar birçok silahı kullanabiliyoruz. Her silahın kendine has hasar derecesi var. Pompalı tüfek bir vuruşta 10 üzerinden 10 hasar veriyorsa, normal bir tüfek bu değerin daha altında olabiliyor. Ayrıca oyun boyunca yanımızda gaz bombası ve el bombası da taşıyabiliyoruz.

Oyundaki görevleri, devasa büyüklükteki savaş alanlarında yapıyoruz. İlk oyundaki küçük savaş alanlarından, ikinci oyunda eser kalmamış. Artık istediğimiz gibi hareket edebiliyoruz. Hiçbir kısıtlama yok. İstersek Batı’daki köprüyü kullanarak karşıya geçiyoruz, istersek de Kuzey’deki mezarlıktan ilerliyoruz… Yani karar tamamen bize kalıyor. Ayrıca bu savaş alanlarının büyüklüğü kadar, tasarımları da insanı mest ediyor. Sanat departmanı, her ülkenin kendine has mimari tarzını oyuna en iyi şekilde yansıtabilmiş. Bu konuda Infinity Ward’un sanat departmanını kutlamak gerek.



Oyun sırasında ekranda mevut sağlığımızı görebileceğimiz herhangi bir sağlık barı yok. Sağlık barı olmadığı gibi, oyun boyunca almamız gereken sağlık paketleri de yok. Call of Duty 2, hayatta kalma konusunda oldukça farklı bir yol izliyor. Eğer ağır bir şeklide vurulursak; zaman yavaşlıyor, nefes alıp verişimiz zorlaşıyor ve ekranda kırmızı lekeler oluşuyor. Tam bu sırada yapmamız gereken tek şey, bir kez daha vurulmamak ve biraz dinlenmek için bir yere sığınmak. Biraz dinlendiğimiz zaman, ekrandaki kırmızı lekeler ortadan kalkıyor ve nefes alıp verişimiz tekrar normale dönüyor. Eğer saklanacak bir yer bulamaz ve peş peşe vurulmaya devam edersek, oracıkta ölmemiz an meselesi oluyor.

Savaş bitmiştir! Kazanan: Call of Duty 2!

Uzun zamandır Call of Duty 2 kadar güzel bir İkinci Dünya Savaşı konulu FPS oynamamıştık. Call of Duty fanatiklerinin asla kaçırmaması gereken ve 2005 yılına damgasını vuracak oyunlardan biri. Eksileri yok mu? Elbette var. Fakat artıları o kadar çok ki, insan oyunu oynarken eksileri görmezden geliyor. Şimdi tek ümidimiz, yeni bir genişleme paketinin yayınlanması. Fakat o zamana kadar Call of Duty 2 ile idare edeceğiz. En azından idare etmeye çalışacağız.

Call Of Duty 3
Call of Duty 2, Geçtiğimiz yılın Kasım ayında XBOX 360 versiyonunu oyun için gösterilmiş ve hepimizi adeta büyülemişti. Öyleki üzerinden büyük zaman geçmiş olmasına rağmen, halen kendisi için oyuncu bulmayı başaran bir yapım olmuştu. Aylar sonra yayınlanan World War II versiyonu, halen en çok oynanılan Xbox Live oyunu. (xbox.com adresinde yayınlanan 8 Temmuz tarihli bir araştırmaya göre bunu söylüyorum) Oyuna ilgi bu denli büyük olunca, ister istemez yapımcılar yeni oyun için hazırlıklara başladılar.

Serinin sıradaki oyunu olan Call of Duty 3 ,daha önceki versiyonlarının yapımcısı yerine (Infinity Ward) beklide en iyi işleri olan Spider-Man 2 ve Ultimate Spider-Man oyunlarının yapımcılığını üstlenen Treyarch firması tarafından hazırlanıyor. Treyarch firması aynı zamanda Call of Duty 2: Big Red One oyunu ile de bir deneme yapmış fakat çok başarılı olamamıştı bana göre. Çıkan dedikodulara göre, Treyarch firması aslında Call of Duty 4 için kolları sıvamış ama Call of Duty 3 oyunu ile neler yapabileceklerine bir bakmak istemişler. Yani oyunun dördüncü versiyonu için ilk bilgiler, eğer doğru iseler, bunlar. Neyse dedikoduları bırakıp işimize bakalım artık.




Call of Duty 3, serinin önceki oyunlarından farklı olarak, PC için çıkmayacak ne yazık ki. Bunu okuduğum zaman öyle çok şaşırdım ki, defalarca okuyup bir yerde bir espri yada şaka gibi bir şeyler aradım ama maalesef bir şey bulamadım. Muhtemelen XBOX 360 platfrmunda şimdiye kadar çıkmış olan oyunlar içerisinde en iyilerinden bir tanesi olacak olan Call of Duty 3, şu anda xbox ve xbox 360 platformlarında satışa sunuldu bile. Aynı zamanda PlayStation 3, PlayStation 2 ve Wii platformlarında da boy gösterecek olan yeni nesil dünyalar savaşımız, Activision’ın yaptığı bir açıklamaya göre tüm platformlar için aynı oyun olacakmış. (tabii ki konsolların teknik güçlerinden kaynaklanan farklılıklar olacaktır ama bunlar sadece grafiksel anlamda yada frame sayısında belli olacak)

Call of Duty 3, yine eski versiyonlarında olduğu gibi, ikinci dünya savaşını konu alan bir oyun. Fakat yeni oyunda birazcık Almanya – Fransa arasındaki çekişmeye odaklanacakmışız. Aynı zamanda Amerikalı, İngiliz, Kanadalı yada Polonyalı olarak da oynayabilecekmişiz oyunu.

Xbox 360 Live’da yayınlanan demoda, oyunun aksiyon dolu bir bölümünü oynama şansımız oldu. Dövüşe başlamadan önce inanılma sinematiklerle süslenmiş bir bölüm, zaten hepimizin gözünü boyamayı baştan başardı. Hepinizin bildiği normal bir savaş kamyonunun arkasında birkaç yoldaşınızla birlikte oturmuş bir şeylerden kaçıyorsunuz. Aynı zamanda takım arkadaşlarınızdan bazıları kamyonetin arkasından koşarak onu yakalamak ve zıplamak suretiyle içine atlamak umuduyla iyice hırslanıyorlar. Tam o sırada, askerlerin ve kamyonetin yakınlarında patlayan bir roket, kamyonetin yoldan çıkmasına ve askerlerin havaya uçmasına neden oluyor.

Kendinize geldiğinizde, buna bin pişman olarak kendinizi tam bir kargaşanın içinde buluyorsunuz. Üzerinizden geçen mermiler adeta bir çekirge sürüsünü andırıyor. Bununla da bitse iyi :) etrafınızda patlayan bombalar, koşuşan ve bağrışan askerler… Gözünüze iki asker takılıyor. Kendilerine kurşunlardan ve bombalardan kurtulabilecekleri bir yol belirlemişler. Ama bir tanesi biraz aceleci. Bunu canıyla ödüyor doğal olarak. Diğeri hayatını kurtarabiliyor. Artık ne yapmanız ve nasıl yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Fakat herkes kendi kaderinden sorumludur.

Oyunda gördüğüm en büyük ilerleme, (yenilik demiyorum çünkü önceki oyunlarda vardı bu) çevre unsurlarının nasıl patladığı ve yok edildiği olmuş. O kadar gerçekçi bir hal almış ki, fizik motorunun ne denli güçlü olduğunu bir yere saplanan her silah mermisi ile hissedebiliyorsunuz. Bu ne demek? Demek oluyor ki artık bir varilin yada bir sandığın arkasına geçerek dakikalarca onu kendimize siper edemeyeceğiz demek. Bir varile isabet eden bir kurşun onu parçalamasa bile en azından savur gerçek hayata değil mi? Tabii ki kurşunun geliş açısı ve uzaklığı gibi etkenlerin etkisi oyunda da gözümüze çarpıyor. Mesela Call of Duty 2 oyununda olduğu gibi bir duvarın arkası artık güvenli bir yer değil. Bir yada en faza iki el bombası duvarı yerle bir ettiği gibi, size de büyük ölçüde hasar verecektir.

Oyunda yine birçok silah çeşidi bulacaksınız. Tabii ki hepsi de ikinci dünya savaşında kullanılan silahlarla birebir tasarlanmış. Oyundaki 14 bölüm boyunca, tüm silahları kullanabileceksiniz. Aynı zamanda, jipler, tanklar, motor bisikletler (taramalı tüfek entegreli), sandal v bunlar gibi daha birçok aracı da kullanabileceksiniz. Bu sayede her bölümün birbirinden farklı olması amaçlanmış.





Call of Duty 2’deki muhteşem multiplayer özelliği, Activision ve Treyarch firmalarının yaptıkları açıklamalara göre, Call of Duty 3’de çok daha iyi olacakmış. Genel ve sınıf liderleri, standart özellikler fakat çok daha fazla oyun modu, ve daha da önemlisi çok daha fazla takım oyun modu, multiplayer bölümüne eklenecekmiş. Takım arkadaşlarınla konuşabilme özelliği v 24 kişiye kadar desteklenen multiplayer modu (CoD2’de sadece 8 kiş destekleniyordu) hepimizin vazgeçilmezi arasına girecek gibi geliyor. Tüm bunlara ek olarak, split screen de (yani bir ekranda ekranın bölünmesi şeklinde oynuyorsunuz) 4 oyuncuya kadar Xbox Live üzerinden oynayabilirisiniz.


Call of Duty 4 : Modern Warfare geliyor
Call of Duty serisinin günümüz savaşlarını konu alan CoD 4: Modern Warfare yakında aramızda.
Call of Duty serisini geliştiren firma Infinity Ward, serinin yeni oyunu Call of Duty 4 : Modern Warfare'i yarın ESPN'de duyuracak.

Call of Duty 4 : Modern Warfare hem PC'lere hem de konsollara uyarlanacak, PSP de unutulmayanlar arasında.Oyun günümüzde ortadoğuda gerçekleşen modern savaşları konu alacak.

Normalde FPS türü oyunlarda karakterin kafasında 4 adet kritik nokta bulunurken, söylentilere göre Call of Duty 4'te bu rakam 16.Bu da şu demek oluyor; düşmanın neresine ateş ederseniz o noktaya özgü bir eylem gerçekleşecek. Örneğin düşmanın kulağına ateş ettiğinizde kulağın kopması, kasketinin kenarına ateş ettiğinizde kasketin dönecek olması bunlardan sadece ikisi. Fakat tüm bunların Activision tarafından henüz doğrulanmadığını da belirtelim.

20070427191038.jpg


Bekleyiş bitti. Call of Duty 4: Modern Warfare, PC, PlayStation 3 ve Xbox 360 için piyasaya çıkıyor.
Call of Duty serisinin yaratıcısı Infinity Ward, korkunç savaş atmosferini bir kez daha yaşatıyor. Ancak bu sefer tamamen farklı bir formatta. Call of Duty 4: Modern Warfare, serinin önceki oyunlarının aksine, İkinci Dünya Savaşı’nı değil, modern çağ savaşlarını konu alıyor. Modern çağın teknolojisi ve silah gücü ile dünyanın en zalim noktalarına gidiyoruz ve dünyayı tehdit eden terörist grubuna karşı savaşıyoruz.
Oyuncular, ABD ve İngiliz askerlerinin rolünü alıyor, iniş çıkış ve ani değişimlerle dolu hikayenin içine giriyor. Karmaşık teknoloji, üstün silah gücü, koordinat ayarlı kara ve hava saldırıları. Galibiyet için hız, isabet ve iletişim bir arada kullanılmalı.

* Teknoloji harikası silahlar. 70’den fazla silah ve silah donanımı COD 4'de bizleri bekliyor. Lazer destekli tüfekler, Claymore mayınları, 0.5 kalibreli uzun namlulu tüfekler, M-249 makineli tüfekleri. Gece görüş gözlükleri, kamuflaj ekipmanı. Görevi tamamlamak için tüm teçhizat hazır.

* Koordinatlı saldırı ve destek. Az zayiat için hava desteği gerekli. Helikopter ile taşıma, düşman piyadeleri için saldırı helikopterleri, düşman üsleri için jetler.

* Sinema görüntüsü kalitesinde grafik ve sesler. Yeni nesil, göz kamaştıran grafikler. Derin gerçekçilik, ışıklandırma efektleri, karakter gölgeleri, gerçeğe uygun fizik değişimleri ve diğer muhteşem özel efektler. Sinema görüntüsü kalitesinde bir atmosfer.

* Ve tabii ki online oyun. Çığır açan Call of Duty 2’nin online oyunda yarattığı kalıcı etkinin ardından, bekleyiş içindeki online oyun tutkunlarını tatmin edecek yeni multiplayer özellikleri geliyor. Sabit asker sınıflarından birini seçebilir veya uygun ekipmanı seçip yeni bir sınıf yaratabilirsiniz. Kilitli özellik ve ödülleri açmak için yetenek puanı toplamalısınız. Call of Duty 4: Modern Warfare’ı oynadıktan sonra başka online oyun oynamayacaksınız.


call-of-duty-4-g.jpg


Call Of duty 2 dowloand
http://www.yenidownload.com/program.asp?id=13589
 

Dosyalar

Kayıt
4 Ekim 2007
Mesajlar
2.262
Beğeniler
3
Şehir
Lise
LibLibi demiş ki:
cod4 nerdeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee Rolling Eyes
Bekleyiş bitti. Call of Duty 4: Modern Warfare, PC, PlayStation 3 ve Xbox 360 için piyasaya çıkıyor.
Call of Duty serisinin yaratıcısı Infinity Ward, korkunç savaş atmosferini bir kez daha yaşatıyor. Ancak bu sefer tamamen farklı bir formatta. Call of Duty 4: Modern Warfare, serinin önceki oyunlarının aksine, İkinci Dünya Savaşı’nı değil, modern çağ savaşlarını konu alıyor. Modern çağın teknolojisi ve silah gücü ile dünyanın en zalim noktalarına gidiyoruz ve dünyayı tehdit eden terörist grubuna karşı savaşıyoruz.
Oyuncular, ABD ve İngiliz askerlerinin rolünü alıyor, iniş çıkış ve ani değişimlerle dolu hikayenin içine giriyor. Karmaşık teknoloji, üstün silah gücü, koordinat ayarlı kara ve hava saldırıları. Galibiyet için hız, isabet ve iletişim bir arada kullanılmalı.

* Teknoloji harikası silahlar. 70’den fazla silah ve silah donanımı COD 4'de bizleri bekliyor. Lazer destekli tüfekler, Claymore mayınları, 0.5 kalibreli uzun namlulu tüfekler, M-249 makineli tüfekleri. Gece görüş gözlükleri, kamuflaj ekipmanı. Görevi tamamlamak için tüm teçhizat hazır.

* Koordinatlı saldırı ve destek. Az zayiat için hava desteği gerekli. Helikopter ile taşıma, düşman piyadeleri için saldırı helikopterleri, düşman üsleri için jetler.

* Sinema görüntüsü kalitesinde grafik ve sesler. Yeni nesil, göz kamaştıran grafikler. Derin gerçekçilik, ışıklandırma efektleri, karakter gölgeleri, gerçeğe uygun fizik değişimleri ve diğer muhteşem özel efektler. Sinema görüntüsü kalitesinde bir atmosfer.

* Ve tabii ki online oyun. Çığır açan Call of Duty 2’nin online oyunda yarattığı kalıcı etkinin ardından, bekleyiş içindeki online oyun tutkunlarını tatmin edecek yeni multiplayer özellikleri geliyor. Sabit asker sınıflarından birini seçebilir veya uygun ekipmanı seçip yeni bir sınıf yaratabilirsiniz. Kilitli özellik ve ödülleri açmak için yetenek puanı toplamalısınız. Call of Duty 4: Modern Warfare’ı oynadıktan sonra başka online oyun oynamayacaksınız.
 
Yukarı Alt