Kayıt
14 Mayıs 2007
Mesajlar
24.644
Beğeniler
3
Şehir
İstanbul
Bu ceza kime?
Sezonun en iyi transferi diye düşünülürken erken lastik patlattı. Ülkesine gitti, dönmedi, ipi çekildi. Broos oynatmayarak Tjikuzu'yu mu cezalandırıyor, yoksa Trabzon'u mu? İşte Fanatik yazarlarının yorumları...



Ceyhun’u yarattı

Geçen sezon Hüseyin’in gölgesinde kalan ve bu durum, “hadi deneyimsizdir, bir sezon beklemesi kendine yarar sağlayabilir” düşüncesini hakim kıldıran Ceyhun, Tjikuzu alındığında da kulübe korkusu yaşadı.
Tjikuzu, Hollanda Kampı’nın gözdelerinden olsa da, performansını lige yansıtamadı. “Olur mu acaba, düzelir mi?” derken, sabıka kaydında yazan, “disiplinsizlik” maddesini işletti. Nijerya Milli Takım kampından öyle böyle değil bayağı geç geldi, kesik yedi!
Bu sırada Ceyhun çıktı sahneye. Kaptı formayı ve haklı olarak çıkartmak niyetinde değil. Ceyhun’u kendi yarattı bir bakıma.
Tjikuzu’nun dışarıda kalışının nedeni cezayla değil, Ceyhun’la ilgili. “Özünde Trabzonspor mu cezalandırılıyor?” sorusuysa Ceyhun’a haksızlık olur. Disiplin bir yana, “forma hak edenindir” öncelikle.
Her ne kadar zaman zaman bu kural işlemese de!

Olan Trabzon’a oluyor

Şartları zorlamışsınız, bütçeyi; takım içi dengeleri de bir kenara itmişsiniz, en önemlisi takım kaptanı ve orta sahanın ‘dalgakıranı’ Hüseyin’i de pazarlık dahi etmeden, dinlemeden bir kenara fırlatıp atmışsınız ve Tjikuzu’yu almışsınız. O Türkiye’yi, siz de Tjikuzu’yu tanıyorsunuz. İstanbul Belediye’de oynarken milli maç gidiş-gelişlerini biraz araştırsanız, ne olduğunu anlardınız. Şimdi oturmuş ah-vah çekiyorsunuz. Hoca da bir başka alem, ona ceza verdiğini düşünüyor. Orta saha aksıyor, paralar Tjikuzu’nun cebine gitmeye devam ediyor. Yönetmekteki zaaftan başka bir şey değildir. Hocaya kulübün durumunu ve camianın beklentilerini, futbolcuya da takip edildiğini ve orada ne için bulunduğunu anlatacak birileri olmalı. Yoksa, yeni bir Yattara yaratılır, Trabzonspor’un parasına da, hedefine de yazık olur.

Alanı kim cezalandıracak!

Tjikuzu, ilk olarak Duisburg’tan Rize’ye gelmişti. Kimse yeteneğini tartışmadı ama perde arkasını öğrendiklerinde iş işten geçmişti. Çünkü önemli bir disiplin ve özel hayat zaafı vardı. Rize’de sosyal olarak mutlu olamayan Tjikuzu, İstanbul’da daha pozitif işler yapar düşüncesindeydi herkes. Ama huylu huyundan vazgeçmez. İşe yaramayacağını anlayan Belediye, Trabzonspor kapıyı çalınca da tereddütsüz ‘evet’ dedi, kurtulduk havası içinde. Bizim bildiklerimizi transferi yapanlar nasıl bilmez? Bilmiyorlarsa bu bir zaaf değil mi? Eğer biliyorlarsa neye güvenip aldılar? Şimdi beklenen oldu Tjikuzu kadro dışı. Bu yaptırımla hem oyuncu hem kulüp cezalandırılıyor. Madem Tjikuzu elinde, ondan yararlanmak lazım. Para cezası ve uyarıları yaparsın, Belediye’nin yaptığı gibi kapıyı çalan oldu mu da yollarsın. Geleni cezalandırırken alanı kim cazalandıracak? Asıl sorun burada galiba.

‘Arızalı’ politikalar

Tjikuzu’nun çıkarması ve daha önce çıkardığı muhtemel ‘arızalar’ belliydi. Tıpkı daha önceki Musampa, Marcelinho, Jabi gibi... Zamanında onlar nasıl ‘uyar mı?’ diye düşünülmeden alındıysa haliyle riskleri de beraberinde alındı. Sonuçta onlardan hiçbir verim alınamazken, kulüp imajı zedelendi. Şimdi ona ceza vermek de, oynatmayıp kulübe ya da tribünde bekletmek de işin en kolaycı yanı. Keşke tüm hesaplar ‘arıza’ çıkmadan yapılsa, önce kendi dinamiklerini bilerek, sonra da hedeflenenleri iyi analiz ederek bir transfer politikası oluşturulsa... Profesyonelleşmek çok sayıda ismi değişik unvanlarla masa sahibi yapmakla olmaz. Eğer o da ‘uğrayıp-geçenler’ arasına eklenmeyecekse Tjikuzu’yu kazanacak tek isim Broos’tur. Eğer iyiyse oynamalı, hala aklı başka yerlerdeyse de vakit kaybetmeden ve iş bir kangrene dönüşmeden yollar ayrılmalıdır. Ki bu hastalık tüm bünyeye sirayet etmesin.​

Fanatik ^^
 
Yukarı Alt