Kayıt
8 Şubat 2008
Mesajlar
1.268
Beğeniler
0
Şehir
Sandalye..
Köpek balıkları ters çevrildiğinde bayılırlar.
- Resim Silinmiş.
Kediye Aspirin Verirseniz Ölür.. (Bunu sakın denemeyin)
- Resim Silinmiş.
Böyle Bi Olüm Sebebi Duymadınız.
Havadaki Uçağın tuvaletinden sızan
Donmuş idrar, bir kadına saplanarak can vermiştir.
- Resim Silinmiş.
Paris'teki Versailles Sarayında 1300 oda vardır ama hiç tuvalet yoktur...
- Resim Silinmiş.
Dünyada ki 13 milyon tüplu aracın 3 milyonu Türkiye'dedir.
- Resim Silinmiş.
Bir Mavi balinanin Dili bir Filden daha ağırdır...
- Resim Silinmiş.
Kahire'de bulunan Keops piramitinin:
12 ton agirliginda iki buçuk milyon
tas bloktan olustugunu, Günde on blok yerlestirilmesi halinde yapiminin 664 yil
sürecegini, Piramitin üstünden geçen meridyenin karalari ve denizleri tam esit
iki parçaya böldügünü ve piramitin dünyanin agirlik merkezinin tam ortasinda
bulundugunu, Yüksekliginin 164 m , bir milyarla çarpiminin günesle dünyamiz
arasindaki uzakligi verdigini, Taban alaninin, yüksekliginin iki katina
bölünmesinin pi sayisini verdigini, Biliyor muydunuz?
- Resim Silinmiş.
Hidrojen bombası:
ABD, 1952'de atom bombasından çok daha etkili ve yıkıcı bir silah olan hidrojen bombasını geliştirdi. İlk hidrojen bombası 1954 yılında Büyük Okyanus’taki Marshall Adaları’na atılarak ABD tarafından denenmiştir. Atılan bomba Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının tam 1000 katı gücündedir.
Sovyetler 30 Ekim 1961 tarihinde, saatler Greenwich saati ile 8.30'u gösterirken Novaya Zemlya'da Çar Bomba lakaplı 57 megatonluk bir hidrojen bombası denemesinde bulunmuştur. Bu bomba Hiroşima'ya atılan atom bombasından 3800 kat daha güçlüdür. Oluşturduğu alev topu [965 km]'den görülebilmiştir. Patlama anında oluşan şok dalgası Dünya çevresini 12 kez dolaşmıştır.
- Resim Silinmiş.
Sinekler Çok Hızlı Düşünüyor...
Sinek avlamanın neden çok zor olduğu sorusunun cevabının sineklerin aşırı hızlı çalışan beyinleri olduğu ortaya çıktı.Etrafı sezip tehlikeleri belirleyip kaçış planlarını önceden hazırlayan sinekler,duruş şekillerini tehlikeye göre ayarlıyor ve herhangi bir atakla karşı karşıya kaldığı an planını devreye sokuyor.
Temizlenirken,beslenirken ya da yürürken bile çevrede bulunan tehlikelere karşı tetikte olan sineklerin tehlikeyi farketmesi ve planını hazırlaması 200 milisaniyede gerçekleşiyor.Bu sonuçlara ulaşabilmek için sineklikle vurulmaya çalışan meyve sineklerine ait görüntüleri izleyerek araştırma yapan California Teknoloji Enstitüsü’nde görevli uzmanlar,bir sineği vurmak için yavaşça ve sürünerek hareket etmek gerektiğini belirtti.
- Resim Silinmiş.
Sivrisineklerin sadece "dişi" olanları kan emer.
- Resim Silinmiş.
Flaş patladığında gözün arka tarafındaki kan damarlı bölge aniden aydınlandığı için gözlerin içi kırmızı çıkar..
- Resim Silinmiş.
ABD Temsilciler Meclisi’nin salonunun duvarlarında
dünyaya ün salmış kanun koyucularından 23 tanesinin mermerden yapılmış
kabartma portresi asılıdır. Bunlardan biri de ünlü heykeltraş Joseph
Kiselewski tarafından yapılan Kanuni Sultan Süleyman portresidir.
- Resim Silinmiş.
Yeryüzünün ağırlığı her gün tonlarca artar. Bunun sebebi dünyaya düşen meteor tozlarıdır.
- Resim Silinmiş.
Şimşeklerin Efendisi-

Nicola Tesla kendisine ait 700 buluşla en çok patent sahibi kişi olarak tarihe geçmiştir
- Resim Silinmiş.
Bir hamamböceği başı olmadan 9 gün yaşayabilir. Böyle bir durumda ölüm sebebi kafasızlık değil, açlık olur
- Resim Silinmiş.
Bir çift sineğin sadece Nisan ve Mayıs aylarında bıraktıkları yumurtarların tamamından sinek çıksa idi, dünyayı 14 metre kalınlığında bir sinek tabakası kaplayacağını biliyor muydunuz ?
- Resim Silinmiş.
Eğer aynı zamanda aksırır, hıçkırır ve gaz çıkarırsanız, patlarsınız
- Resim Silinmiş.
Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.Peki neden ?
- Resim Silinmiş.
Aşırı Duş Almak Beyne Zarar Verir !
Suda bulunan mangan adlı element, solunum yoluyla geçerek vücuda zarar verir. Özellikle beyinde kümelenerek, titreme ve uyuşukluk belirtilerini içeren Parkinson benzeri rahatsızlıklara neden olur.
- Resim Silinmiş.
Mimar Sinan'ın Sırları.
1.Olay: Birkaç yıl önce, Süleymaniye Camii’nin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı anlaşılmış. Eğer çözüm bulunamazsa, koca cami kısa bir zaman içinde yıkılacakmış. Caminin tüm taşıyıcı yükü kemerlerindeymiş. Bu kemerlerin ortalarında bulunan kilit taşları zamanla aşınmış. Ama elde yazılı bir proje olmadığı için nasıl değiştirileceği bilinmiyormuş. Hemen Türkiye’nin en yetkin mühendis ve mimarlarından oluşan bir heyet oluşturulmuş. Ortaya bir sürü fikir atılmış. Her kafadan bir ses çıkmış ama sonuç alınamamış. Tartışmalar sürerken caminin içinde büyük bir karmaşa sürüyormuş. Ülkenin çeşitli bilim kuruluşlarından bir sürü mimar, mühendis kemerleri inceliyormuş. Bu adamlardan biri ortalarda dolanırken, kazara, gizli bir bölme bulmuş. Bölmede, üzerinde eski yazı olan bir not varmış, Uzmanlara inceletilen kağıdın orijinal olduğu belgelenmiş. Bu kağıt parçası bizzat Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan bir mektupmuş. Mektupta yazılanlar günümüz Türkçesine tercüme ettirilince ortaya söyle bir metin cıkmış.

” Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz.”

Koca Sinan, kademe kademe, kilit taşının nasıl değiştirileceğini anlatıyormuş.

Bu oyuk içinde yer alan bir şişe ve şişe içindeki notta söyle bir şey yazıyormuş:

” Her kim bu tas eskidiğinde yenisiyle değiştirmek isterse eski taşın yerine takılacak. Yeni kilit taşının iki tarafından yağlı iple taşı bir taraftan sokup öteki taraftan çeksin ve sonra ipin dışarıda kalan kısımlarını kessin”.

Heyet Sinan’ın söylediklerini aynen yapmış. Süleymaniye camisi böylelikle kurtarılmış. Bu mektup su an Topkapı Sarayı’nda saklanıyor.

2.Olay: Bir gün Selimiye Camii’ne girenler,kubbenin altında bir Japon’un ayaklarını kıbleye doğru uzatmış sırtüstü yattığını görmüşler.Tabii hemen Japon’u, “Burası kutsal bir yer. Bu şekilde yatmak bizim inançlarımıza göre saygısızlıktır. Lütfen oturun veya ayakta durun” diyerek uyarmışlar.Ancak, Japon trans vaziyetteymiş, gözlerini kubbeden ayırmadan söyle sayıklıyormuş;

”Bu imkansız Ben yılların mühendisiyim. Bu kubbe var olamaz. Hayal görüyorum Bu kubbenin orada o şekilde durması fizik ve matematik kurallarına aykırı. Bu imkansız orada hiçbir şey yok orada hiçbir şey yok.”

3.Olay: Selimiye camisisinin zemini gevsek toprakmış.Bu nedenle minarelerinin yakin zamanda yıkılacağı fark edilmiş.Uluslar arası bir grup bilim adamı toplanmışlar.Nasıl kurtarırız bu tarihi minareleri diye kafa kafaya vermişler. Sonuçta en son teknoloji olan metal kelepçelerle minarelerin temellerini sabitlemenin en iyi çözüm olduğuna karar vermişler. Minarelerin temellerini açınca, koymayı düşündükleri kelepçelerin aynısıyla karsılaşmışlar. Mimar Sinan bilmem kaç yüzyıl önce ayni şeyi düşünmüş meğerse?

4.Olay: Mimar Sinan’ın Selimiye Camii’nin kubbesini o genişliğe oturtmak için 13 bilinmeyenli bir denklemi matematiğin bilinen 4 ana işleminden farklı besinci. bir işlem yaratarak çözdüğü söylenir.
Ayrıca minarelerin şerefelerine çıkanların yolda birbirlerini görmemeleri ise büyük bir bir dehanın urunudur. Almanlar ayni sistemi meclislerinin önündeki dev kürede kullanmışlar. Mimar Sinan bu sistemi 2 metre çapındaki minarelere yüzyıllar önce monte edebilecek bir dehadır.Almanların dehası ise, o çirkin metal yığınına Selimiye’den fazla turist çekebilmelerindedir
- Resim Silinmiş.
İskandinav ülkesi Norveç de şu günlerde dünyanın en büyüleyici manzaralarından birine ev sahipliği yapıyor. Kuzey Işıkları yeryüzünen en esrarengiz doğa olaylarından kabul ediliyor. Bu ışıklar, Güneş üzerinde meydana gelen patlamalarla oluşuyor. Oluşan yüksek enerjili elektronlar yaklaşık 3 milyon millik bir yolculuğun ardından, atmosferdeki gaz molekülleriyle çarpışıyor ve ortaya doğal bir havai fişek gösterisi çıkıyor.
- Resim Silinmiş.
ÖNERİ:İstanbul'da bu gece dışarıda hissedilen ısı -10 olacakmış. evsiz birini görürseniz lütfen İBB'ye haber verin: 0 212 455 13 00
- Resim Silinmiş.​
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:

NiGHTMaRe

Aileden
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesajlar
7.529
Beğeniler
0
Misery burada ilkleri yaşatıyorsun.Bu vakte kadar bu tarz konular çok açılmıştı ama bu kadar isabetli bilgiler görmemiştim :muck: Bu arada şu piramitlere bittim ya.Elin firavunları 1000 sene sonrasındaki teknolojiden fazla kafa yürütmüşler.Adamlar aşmış :P
 
Kayıt
8 Şubat 2008
Mesajlar
1.268
Beğeniler
0
Şehir
Sandalye..
Limanerg demiş ki:
Misery burada ilkleri yaşatıyorsun.Bu vakte kadar bu tarz konular çok açılmıştı ama bu kadar isabetli bilgiler görmemiştim :muck: Bu arada şu piramitlere bittim ya.Elin firavunları 1000 sene sonrasındaki teknolojiden fazla kafa yürütmüşler.Adamlar aşmış :P
Teşekkürler :beer: :muck:
 
Kayıt
31 Aralık 2009
Mesajlar
1.444
Beğeniler
2
Hayranım abi şu Mimar Sinan'a
 
Kayıt
14 Kasım 2008
Mesajlar
3.130
Beğeniler
0
Şehir
Hayat Nereye Suruklerse..
Limanerg demiş ki:
Misery burada ilkleri yaşatıyorsun.Bu vakte kadar bu tarz konular çok açılmıştı ama bu kadar isabetli bilgiler görmemiştim :muck: Bu arada şu piramitlere bittim ya.Elin firavunları 1000 sene sonrasındaki teknolojiden fazla kafa yürütmüşler.Adamlar aşmış :P
sen sadece orda yazilan kismi goruyorsun bizim dil anlatim kitabinde sunlar yaziyordu birde;
yaralar daha cabuk iyilesiyor
firavunun mezarina sadece yilda 2 kere gunes giriyor gunes giren vakitler dogdugu zaman bide oldugu zaman.
bir sutu oraya koydunuzmu 3 4 gun icinde yogurt oluyor(tabi mayalarsan)
bide geziye gittinmi belli bi yerden sonra gezemiyorsun kayboluyormussun.
 

NiGHTMaRe

Aileden
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesajlar
7.529
Beğeniler
0
xFactoria demiş ki:
sen sadece orda yazilan kismi goruyorsun bizim dil anlatim kitabinde sunlar yaziyordu birde;
yaralar daha cabuk iyilesiyor
firavunun mezarina sadece yilda 2 kere gunes giriyor gunes giren vakitler dogdugu zaman bide oldugu zaman.
bir sutu oraya koydunuzmu 3 4 gun icinde yogurt oluyor(tabi mayalarsan)
bide geziye gittinmi belli bi yerden sonra gezemiyorsun kayboluyormussun.
:buddha: :buddha:
 
Kayıt
25 Nisan 2007
Mesajlar
3.431
Beğeniler
0
Şehir
Bursa
Kod:
1950–60 arası bir tarihte inşaat mühendisi, mimar ve jeofizikçilerden oluşan bir Japon heyeti Türkiye’ye gelmiş. Heyet İmar ve Iskan Bakanlığı’ ndan izin alarak ülkemizdeki tarihi yapıları incelemeye başlamış. Ayasofya' yı, Yerebatan Sarnıcı' nı filan gezdikten sonra sıra Sinan' ın kalfalık eseri Süleymaniye Camii' si ile Sinan’ ın öğrencisi Mimar Davut Ağa’ nın eseri Sultanahmet Cami' sine gelmiş. Japonlar bu camiler üzerinde günlerce inceleme yapmışlar. Her geçen gün şaşkınlıkları daha da artıyormuş. Çünkü Japonlar daha ilk incelemede camilerin gevsek bir zemin üzerine inşa edildiğini anlamışlar. Ama bunca yıl, bu camilerde bir çatlak dahi olmamasına akıl sır erdirememişler. Bunun üzerine Türkiye programının gerisini tamamen iptal edip, bu iki cami üzerine yoğunlaşmışlar. Araştırmalarının sonucunda herhangi bir sarsıntı sırasında bu iki caminin sabitlenmediği, aksine yerinde oynayarak yıkılmaktan kurtulabildiği ortaya çıkmış. Minareleri incelediklerinde ise dumurları ikiye katlanmış. Minarelerin çok daha gelişmiş bir raylı sistem mekanizması üzerine oturtulduğunu ve her yöne yaklaşık 5 derece yatabildiğini görmüşler. Daha derin araştırma yapmak için Edirne' ye, Sinan’ ın ustalık eseri Selimiye Camii' sine gitmişler. Oradaki olağanüstü sistemleri görünce iyice dumur olmuşlar. Selimiye' nin tüm sırlarını aylarını harcayarak çözmüşler. Japonya' ya döndüklerinde ise Sinan’ ın sırlarını uygulamaya sokarak şehirlerini Sinan’ ın kullandığı sistemlerle kurup muazzam gökdelenler dikmişler. Yani su an gelişmiş ülkelerin gökdelen yapımında kullanıldıkları çoğu sistem, yüzyıllar önce Mimar Sinan’ ın geliştirdiği mekanizmalarmış. Not; Tac Mahal’ in mimarı Mehmet Efendi, Mimar Sinan' ın öğrencisiymiş!...
ekle bunuda aga buda güzelmiş ^^

Teşekkürler.
 
Kayıt
4 Ekim 2008
Mesajlar
3.597
Beğeniler
0
Bomba olayına bittim özellikle çok güzel paylaşım ama sonuncu resmin neden konduğunu anlamadım :sfff:

Limanerg demiş ki:
Misery burada ilkleri yaşatıyorsun.Bu vakte kadar bu tarz konular çok açılmıştı ama bu kadar isabetli bilgiler görmemiştim :muck: Bu arada şu piramitlere bittim ya.Elin firavunları 1000 sene sonrasındaki teknolojiden fazla kafa yürütmüşler.Adamlar aşmış :P
Bro çoğu piramitin gizemi hala çözülememiş bilim adamları o teknolojiyle yapılmaları imkansız diyo bazıları günümüzdeki teknolojiyle yapılması bile çok zor ve duvardaki hiyeroglifler hala çözülemedi :think:
 
Kayıt
24 Mart 2007
Mesajlar
732
Beğeniler
0
Şehir
TURKEY / Antalya
süper özellikle mimar sinan deha bir insan.
ama şunu okuyunca daha çok etkilenmiştim zamanında.
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında,
iki kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da
“Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri
Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır.
Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.

Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi
aşıktır! Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle
sanatına yansıtmıştır.
Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540
yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir.
Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının”
dış çizgilerini verir.

Derken, ilk kez padişah fermanı
olmaksızın, Edirnekapı’da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama
İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya
koyulur Mihrimah Sultan’a. Cami küçücüktür. Minaresi otuz sekiz
metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç
güzeliğini aydınlatır. İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki
işlemeler Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır
insana. İşte, aşka adanmış iki eser.

Şimdi, gidin Edirnekapı ve
Üsküdar’daki camileri aynı anda görebileceğiniz bi yer seçin. Ve 21
Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin. Unutmadan,
21 Mart Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür.
Göreceğiniz manzaraysa şudur mirim:

Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken,
Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar! Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay.
Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır; nasıl bir güzellik anlayışıdır ....
 
Yukarı Alt