Kayıt
10 Nisan 2007
Mesajlar
7.172
Beğeniler
0
Şehir
Paralel evren


Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Tayfun Acarer, kamuoyunda bilinenin aksine baz istasyonlarının insan sağlığı için tehlikeli olmadığını savundu. Acarer, elektromanyetik dalga ile radyasyonun birbirine karıştırılması sebebiyle bu yanılgının ortaya çıktığını dile getirdi.

Kamuoyunu teknolojik gelişmeler hakkında bilinçlendirmek amacıyla yola çıkan Teknoloji Bilgilendirme Platformu ikinci toplantısını Bursa'da düzenledi. Ulaştırma Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Dairesi ile İletişim Kurumu (BTK) desteğiyle 2009 yılında kurulan platformun Bursa'daki toplantısına konuşmacı olarak BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Teknoloji Bilgilendirme Platformu Başkanı Serhat Özeren, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demir katıldı. Toplantıda; yeni teknolojiler, teknoloji ekosistemi, katma değerli servisler, internet güvenliği, bilişim ve hukuk, teknoloji ve sağlık ile teknoloji ve çevre konuları ele alındı.

BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, toplantıda, baz istasyonlarının bilinenin aksine insan sağlığına zarar vermediğini açıkladı. Bu konudaki denetim görevini kendilerinin üstlendiğini dile getiren Acarer, şunları söyledi: "Baz istasyonlarının zararlı olduğuna yönelik eleştiriler, elektromanyetik dalga ile radyasyonun birbirine karıştırılmasından kaynaklanıyor. Elektrikle çalışan cihaz bir enerji yayar. Ancak elektromanyetik enerji kesinlikle radyasyon ile aynı değildir."

Baz istasyonlarını etkin bir şekilde denetlediklerini anlatan ıÜüAcarer, "Dünyadaki GSM operatörlerinin referans aldığı, baz istasyonları için Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen elektrik alanı limit değeri 41,25V/m iken, bu rakam Türkiye'de 10.23 V/m'dir." dedi.

Başkan Tayfun Acarer, ülke genelinde olduğu gibi Marmara Bölgesi'nde de alan ölçümlerinin sürdürüldüğünü dile getirdi. Bursa'da bin 300 baz istasyonu bulunduğunu kaydeden Acarer, "Bunların yüzde 70'inin ölçümleri yapılmış olup, elektromanyetik alan değerleri belirlenen standart değerin altında sonuç vermiştir." ifadesini kullandı.

KONUNUN UZMANLARI BİLGİLENDİRDİ

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Biyofizik Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Tunaya Kalkan ise baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalganın toplumsal korkuya, yani elektro fobiye neden olduğunu anlattı.

Kalkan, "Korkulması gereken şey baz istasyonları değil, elektro fobidir. Kamuoyunda radyasyon ile düşük frekanslı ışımalar birbirine karıştırılıyor. Birinin zararlı etkisi kesinleşmişken diğeri de sanki aynıymış gibi değerlendiriliyor." diye konuştu.

İnsanlar arasında, özellikle cep telefonu, baz istasyonu ve elektrikli cihazlarından yayılan ışınların kansere sebep olduğu kanaatinin hakim olduğunu ifade eden Kalkan şöyle konuştu: "İşte buna elektro fobi deniliyor. Baz istasyonunun şiddeti çoğu zaman izin verilen sınırın yüzlerce kat altındadır. Kişiler, bu alanın zararlı olmadığının farkında olmadan baz istasyonlarının kaldırılmasını istiyor. Hal bu ki baz istasyonları ne kadar fazla olursa cep telefonlarının zararları da o kadar azalacaktır."

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demir de insanların yaşamda doğal radyasyon ile iç içe olduğuna dikkat çekti. Demir, "Doğal radyasyonlar bölgeden bölgeye farklılık gösterir. Dünyada ortalama yıllık radyasyon dozu 3-3,5 milisievert düzeyinde. Erzurum'un bazı bölgelerinde 18-20 milisievert şiddette. Bu bölgelerde yaşayan insanların sağlığında herhangi bir zararlı etki artışı tespit edilememiş." ifadesini kullandı.

İnsanlar elektromanyetik dalgalarla iç içe yaşamasına rağmen, vücudunda belirgin, zararlı etkisi konusunda somut bir kanıtın bulunamadığını aktaran Demir, sık cep telefonu kullananların kulaklık takmasını tavsiye etti:

"Cep telefonlarının çalışabilmesi için sinyalleri alan ve veren baz istasyonuna ihtiyaç var. Baz istasyonu yakın olan konuşma alanlarında cep telefonu sinyalleri en düşük düzeyde almakta. Uzak alanlarda ise sinyaller daha şiddetli olarak cep telefonuna dolayısıyla vücudumuza yansımakta. Baz istasyonlarından gelen sinyaller cep telefonu ile konuşurken maruz kalınan sinyallerden çok daha düşük düzeyde. Baz istasyonunun bir korku abidesi olmadığını, bizim cep telefonu ile konuşma ihtiyacımızı karşılayan bir aygıt olduğunu bilmeliyiz."


 
Yukarı Alt