Kayıt
16 Haziran 2008
Mesajlar
659
Beğeniler
0
ATATÜRK
NE YAPTI DA
BÖYLESİNE HEDEF OLDU?

Atatürk Düşerse Hepiniz Düşersiniz !


Son günlerde AKP’nin perde arkasının organize ettiği ve başını Cüneyt Zapsu ve ekibinin çektiği ifade edilen “Atatürk Düşmanlığı” internet ortamında ivme kazanıyor. "Atatürk’ün adını anmaktan utanılacak günlerin yakın olduğu, Atatürk’ün İngiltere’ye dayanarak bir şeyler yapmaya çalıştığı ve başarının İngiltere’ye ait olduğu" ifade edilmeye çalışılıyor, bunun propagandası yapılıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri içinde de 28 Şubat süreci ile başlayan, Org. Çevik Bir’in o dönemde yaptıklarını düşününce, Atatürk’ü gözden düşürme operasyonun Şeriat tehlikesi çığırtkanlığı adı altında başlatıldığını, Sayın Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök Paşa'nın omuz verişi ile son sürat devam ettiğini görüyoruz.
Atatürkçülüğü, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletini imha etmek için ticari ve etnik İslamcılar, bazı etnik gruplar ve Masonların faaliyetini hep birlikte izliyoruz.
Bir defa, Atatürk mason localarını kapattı, bizde Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü sileceğiz diyen İshak Alaton'un da içinde bulunduğu çevrelerin onun koyduğu öğretileri gündemden düşürerek, hatta ortadan kaldırmak için ne tür çalışmalar yaptıkları bilgimiz dahilinde.
Acaba Atatürk ne yaptı da böylesine hedef oldu ?!!!
 Türk İstiklal Savaşının başarıya ulaşmasını sağlayacak planlamayı yaptı ve muvaffak oldu.
 Osmanlı İmparatorluğunu oluşturan asli unsur Türklerin ve diğer etnik unsurların yok edilmesini, ve soykırımını engelledi.
 İslam'ı sadece Mekke ve Medine ye hapsedecek makro operasyonu çökertti.
 İngilizleri, onlara uşaklık yapan Yunanlıları, Fransızları ve İtalyanların Osmanlı’yı yani Türkleri ve İslam'ı yok etme ve Anadolu’ya yerleşme planlarını iptal etti.
 Batıyı kendi silahları ile kendi yöntemleri ile vurabileceklerini sömürülen ülkelere ortaya koydu.
 Yok olmaktan nasıl kurtulunulacağını ampirik olarak gösterdi.
 Gerçek İslam'ın (İngiliz ve Siyon eli değmemiş İslam'ın) nasıl bir güç olduğunu somut olarak ortaya koydu.
 Kısacası, emperyalizmi yenilgiye uğratarak dünyaya örnek oldu.
 Türk’ün ve diğer etnik unsurlar Arap'ın, Kürdün, Çerkez'in, Hıristiyan'ın, Musevi'nin, Ermeni'nin Anadolu'da var olabilmelerine sebep oldu.
 Şarkta bir zihniyet devrimi planladı ve başardı.
 Şarkta medeniyet tasavvurunu ve bilincini yeniden uyandırdı.
 Gayr-ı milli odakların üstüne korkmadan gitti.
 Dini istismar eden Batı güdümlü sahte İslamcıları teşhir etti.
Liste uzatılabilir. Atatürk’e hakaretin sebebi işte yukarıda ki listedir.

Atatürk, Türkün, İslam’ın ve Türkün kardeşlerinin en büyük darbesi, İngilizlere, Fransızlara, İtalyanlara, Yunanlılara, ABD’lilere olmuştur.
İşte bu yüzden de Atatürk’le ve Atatürkçülükle en çok İngilizler ve diğer emperyalistler meşgul olmuştur. Çanakkale’de ve Anadolu’da aldıkları darbeyi hala anlamaya çalışmakta ve hasarı telafi etmek isterken, o yarayı açanları imha planları yapmakla meşguller.
Sadece onlar değil elbet; diğer ülkeleri ve onların içerdeki işbirlikçilerini unutmayınız.
İhanetin perdesi açılıyor;

İşte Atatürk’ün ve Türk Milletinin Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda emperyalizme indirdiği bu ölümcül darbeyi yiyenlerin Türkiye’ye dayattıkları Atatürk profili ve Atatürkçülük;
Öğretilen ATATÜRK;

 İçki sofrasından kalkmayan bir insan.
 Milletin namusuna sarkan bir zampara.
 Din düşmanı bir adam.
 Modernliği dayatan ve çıplaklığı özendiren lider.
 Türk dilini ve kültürünü unutturmaya çalışan lider.

Öğretilen ATATÜRKÇÜLÜK
 Din düşmanlığı
 Halk düşmanlığı
 Gelenek düşmanlığı
 Faşist ideolojiyi hedefleyen ırkçılık
 Irkçılık

Her iki konuda da listeyi isteyen uzatabilir. Biz kısa kestik.
Yukarıda ki Atatürk profili ve Atatürkçülük anlayışını Türkiye’ye ve Türk Milletine dayatanları ve onların hedeflerini aslında hepimiz biliyoruz.
Ama maalesef Atatürk’ü gizlenen ve görmememiz istenen yönüne bizler de nerede ise gönüllü olarak yabancı kaldık.
Dayatılan Laikliğin Atatürkçülük’le Atatürk’le ne kadar uyuştuğunu hiç araştırmadık. Dayatılan Laikliğin Atatürk tarafından ne şekilde algılandığı, neden öyle algılandığını ve neden Laikliğin (bugünkü haliyle değil) devlete hakim kılınmaya çalışıldığını anlamadık ve anlatamadık.


Dolayısıyla Atatürk zihnimizde iki üç resimle çakılı kaldı :
 Sürekli içki içen, içki sofrasından kalkmayan bir insan,
 Modern kıyafetli, kadınlarla konuşan ve dans eden bir salon beyefendisi,
 Karatahtanın başında Latin harflerini öğreten (güya öz kültürünü reddeden) başöğretmen,
 Halka zorla şapka giydiren adam


KAHRAMANLARI KARALAMAK
Hep kolay olanı seçtik. Kahramanları karalamayı tercih ettik. Peki, neden bu güne kadar hiç kimse sormadı ;
- Peki bu ayyaş zevk-ü sefa düşkünün adam, İstiklal Savaşı’nı nasıl organize etti? Büyük Millet Meclisi’nin verdiği Başkomutanlık görevini nasıl yaptı? Nasıl savaştı? Savaş sonrası diplomasiyi nasıl idare etti? Anadolu’yu nasıl turladı?
- Atatürk, rakı ve çerezden ibaret bir hayat sürdü ise Türkiye Cumhuriyeti gibi bir Devleti nasıl kurdu, kurguladı?
- Atatürk ve arkadaşları gerçekten içki masasından kalkmamış ise Türkiye kimin eseri?
- Güya sürekli içki içen, zevk sefa peşinde koşan bu adam , bir kütüphane dolusu kitabı nasıl okudu?
- Atatürk din düşmanı olsa idi acaba Türkiye de bu gün İslam ın İ ..si kalır mıydı?
- Bu içkici adam, Misak-ı Milli’nin yeniden hayata geçirilmesi için nasıl çalıştı? Hatay’ı nasıl topraklarımıza kattı. Batı Trakya ile Gagavuzlarla, Afganistan'la nasıl bu kadar yakinen ilgilenebildi?
- Bu adam madem bu kadar içkici idi, Trablusgarp'da, Şam da, Galiçya'da, Çanakkale'de Sakarya'da son olarak Ankara'da bunca işi nasıl yaptı?
- Dağlara taşlara “Ne Mutlu Türküm” diye yazanlar kimlerdi ve neyi amaçlıyorlardı?
- Atatürk bir ırkçı olsaydı, acaba bu gün Türkiye de kendisini niteleyen Kürt, Arap, Ermeni, Çerkez ve diğerleri olur muydu?
- Yoksa bizler, içmesi abartılan ve abartıya inandırılan kandırılmışlar mı olduk?
- Yoksa Atatürk’ün kahramanlığını ve dehasını karalayarak İngilizlerin ve topluca İslam düşmanlarının, daha açık ifade ile dünyada tek bir Müslüman'a ve Türk'e tahammül edemeyenlerin oyununa mı geldik?
- ACABA ATATÜRK MİSAK-I MİLLE GİBİ MUAZZAM BİR ASKERİ SİYASİ VE KÜLTÜREL OPERASYONU YAPMASAYDI, bugün ona düşmanlık besleyenler yaşıyor olacaklar mıydı?
- Çanakkale de, Balkanlar da, Kafkaslar da, Ortadoğu da, Afrika da savaşılmasaydı, acaba haritadan hangi etnik unsurlar silinirdi, hiç baktınız mı?

ŞU UNUTULMAMALIDIR Kİ, ATATÜRK’E ATATÜRKÇÜLÜĞE, TÜRKLÜĞE VE TÜRK DEVLETİNE DÜŞMANLIK BESLEYENLER BİZİ YOK ETMEYE ÇALIŞANLAR ÖNCELİKLE KENDİLERİNİ KASTETMEKTEDİRLER.

Atatürk’ün posterleri, duvarlardan düşmeye başladığı gün, Türk’ün ve her zaman kol kanat gerdiği Kürdün, Çerkez’in, Arap’ın ve diğer Müslümanların kellerinin düşmeye başlayacağı talihsiz bir süreci önümüze koyar.
Atatürk’ün posterlerinin duvarlardan indirilmeye başlandığı gün, köleliğin, kula kulluğun, gavura köpekliğin, yeniden başlayacağı zamanı işaret eder ki, kabul edilemez.
Atatürk’ün posterlerinin, duvarlardan düşmeye başladığı gün, Allah’ın vazettiği İslam’ın değil, İngiliz’in, Siyon’un İslamının önümüze koyulacağı gündür ki, hiç kabul edilemez.
Atatürk’ün posterlerinin duvarlardan indirilmeye başlandığı gün, Barzani’nin Talabani’nin ve Araplar’ın önderlerinin Batı Başkentlerinde çalacak kapı bulamayacakları bir tabloyu işaret edecektir.
Atatürk’ün posterleri ve Türk Bayrağı emperyalistlerin kabusları, bu topraklarda yaşayanların mutluluklarıdır.
Eğer Atatürk ve Türk düşmanı iseniz amacınız, onların varlığını ortadan kaldırmaksa, bilesiniz ki, kendi canınızı ve varlığınızı hedeflemişsinizdir.
Çünkü, NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE, diyebilmek emperyalizme, kula kulluğa, adaletsizliğe, köleliğe, onursuzluğa, karşı bir haykırıştır. Adaletin, asaletin ve insanlığın haykırışı.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyebilmek, birliğin gücünü, emperyalizmin yüzüne şamar gibi indirmektir.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE diyebilmek ALLAH var şeriki yok, kula kulluk yok demektir.
Neden sonuç ilişkisine bağlı kalarak açıklamaya çalıştığımız Atatürk’e ve Türk’e (yani Müslümanlara) düşmanlığın sebebi, bu toprakları emperyalizme açmamalarıdır.
Hülasa, bu topraklarda kim ki, Atatürk’e ve Türk’e düşmandır, kendisine de düşmandır.
Bu yüzden yaklaşık 90 Yıldır İngilizler, Atatürk’ü, Türk’ü, İslam’ı, Anadolu’yu, Ortadoğu’yu ve Orta Asya'yı okumakta, yazmaktadır. Çünkü “Güneş Batmayan İmparatorluk” Çanakkale’de ağır hasar almış, Sakarya’da ayaklarından budanmıştır. Bohça dikiş tutmamaktadır. Bu ağır hasara Abdullah Güller, Recep Tayyipler, Güven Erkayalar, Çevik Birler yama olamazlar.
Bu ağır hasara, Kürt Teali Cemiyetinin ardılı danışmanlar, Barzaniler, Talabaniler, merhem olamazlar, yama olamazlar, geçmişte Arap işbirlikçilerinin olamadığı gibi.
Atatürkçülüğü rakı ve çerez olarak algılayanların karşısına maalesef İslam’ı üçkağıt olarak algılayan tüccar bir zihniyet çıkmıştır.
Bu günler, ticari Atatürkçülüğün ve Laikçiliğin (İslam düşmanlığının), tüccar İslamcılığın, kalpazan İslamcılığın, kalpazan Atatürkçülüğün bittiği günlerdir.
Yani İngiliz’in ve diğer mütegalibenin makus talihinin başladığı günlerdeyiz.
Bu günler de tıpkı 1914’le 1923 arasında olduğu gibi, vatanlarını, bayraklarını, ordularını ve dinlerini satılığa çıkaran korkak ve pısırık tüccarlar göreceksiniz.

Bunların,
Bir kısmı Türkleri,
Bir kısmı Kürtleri,
Bir kısmı Çerkezleri,
Bir kısmı Arapları, İngilizlere, Amerikalılara, Almanlara, Fransızlara ve daha başkalarına satmaya çalışan işbirlikçi, hain, korkak ve pısırık tüccarlar olarak piyasaya çıkacaklardır.
BU HAİN, PISIRIK VE KORKAK TÜCCARLAR DÜN BAŞARAMADILAR, BUNDAN SONRA DA İNŞALLAH BAŞARAMAYACAKLAR..
Tüm eski oyuncuların, figüranların ve patronları emperyalistlerin perdeleri inmiştir ve inmektedir.
Zaman hükmünü icra etmekte, hak yerini bulmaktadır.
İngiltere’nin, ABD’nin, Fransa’nın ve diğer emperyalist güruhun hakim olduğu dünyanın taşları yerinden oynamıştır.
Batının kapısında ihanetlerden dolayı hüsnü kabul görenlerin, yüzlerini ve yüreklerini korku sarmaktadır.
Amerika’nın kendi ayaklarının altına mı yoksa petrol’ün altına mı kırmızı halı serdiğini anlamayan andavalların da varlığı geçicidir.
Bu bağlam da Türk’e ve Atatürk’e düşmanlık da geçicidir.
Tarihi iyi okuyamayanlar, kendilerini devlet zannedenler, kendilerini Tanrı zannedenler, korkaklar, pısırıklar ve onursuzlar için makus talih ve dönem başlamıştır.
Kime ve neye düşman olduklarını bilmeyenlere öğretmenlik yapacak olaylar dizisi başlamıştır.
Firavun’un sarayında panik had safhadadır.
Meryem hamiledir.
Kureyş'in mütegalibesi Hz.Muhammed’e dünyayı vaat etmektedir.
Fakat panik faydasızdır.
Türk’ü ve Atatürk’ü imha ettim derken ihya ettiğinin farkında olmayanlar, Allah‘ın tuzaklarınızı ayağınıza dolayacağını tabii bilmiyordunuz değil mi?
Kur-an’ı okumamış, anlamamış, inanmamış ve yaşamamıştınız; ama Atatürk okumuş, inanmış ve üstelik yaşamıştı. Tıpkı soydaşı Türkler ve kardeşleri gibi.
İzmihlaliniz tam olsun!

Lütfen Okumayıpta Yorum yapmayınız.
 
Kayıt
31 Aralık 2009
Mesajlar
1.444
Beğeniler
2
Bir Tartışma Programıyla Yine Karsınızdayız :mrgreen:
 
Yukarı Alt