Bünyamin Gezer hiçbir futbolcunun emeğinin önüne geçmek istemediğini, bunun için sahada sadece gördüğü şeylere düdük çaldığını ifade etti. Gezer, "Bir maçta Arda topu eliyle almış ben görmedim ve devam ettirdim. Pozisyon sonunda Arda yanıma gelerek topu eliyle aldığını söyledi" dedi!
Bünyamin Gezer, Futbol Federasyonu'nun aylık resmi yayın organı Tam Saha dergisinin kasım sayısında yer alan röportajında, futbolcuların ağabey dedikleri yaştaki bir hakemi karşılarında gördüklerinde biraz daha dikkatli davrandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Türk futbolcusunun yapısı, otorite isteyen bir yapı. Otoriter hakemi daha çok tuttuklarını gördüm. Geçmişten günümüze hakemleri takip ettiğim zaman, otoriter hakemlerin daha başarılı olduğu kanaati oluştu. Yüz hatları ve beden dili de beni o yola itti. Çünkü hakemlikte otorite ve futbolcunun size güven duyması çok önemli. Oyuncular sizin verdiğiniz karara saygı duyduğu müddetçe maç yönetiminiz oldukça kolaylaşıyor.''
-''NE GÖRÜRSEM ONU ÇALARIM''-
Bünyamin Gezer, hiçbir futbolcunun emeğinin önüne geçmek istemediğini, bunun için sahada sadece gördüğü şeylere düdük çaldığını ifade etti.
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde polis olarak görev yapan Gezer, hakemliğin çok zor bir iş olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
''Karşınıza çıkan zorluklarla bir şekilde baş etmeniz gerekiyor. Ben iki şey düşünürüm, bir polis teşkilatı, iki kul hakkı. Kul hakkından çok korkuyorum. Bu düşünce içinde çıkıyorum maçlara. Benim için kırmızı-beyaz takım, sarı-mavi takım var. Çünkü futbolcu kardeşlerim o müsabaka için bir hafta alın teri döküyor. Teknik direktörleri de öyle. Hiçbir futbolcu kardeşimin alın terinin, alacağı primin, yapacağı transferin bilerek ve isteyerek önüne geçmek istemem. Onun için de ne görürsem onu çalarım. Evet, medyayı takip ederim ama maça çıktığım an bütün düşüncelerim sadece teşkilatımın adına ve kul hakkına odaklanır. Bu arada saha içinde bazen yanlış bir düdük çaldığınızı da fark edersiniz ve 'Eyvah ben ne yaptım' dersiniz. Ama benim için o hata orada kalır. Devamında yine sıfır hatayla maç yönetmeye çalışırım.''
Gezer, ''Siz, 'Benim tipim ve yapım otoriter hakemliğe müsait mi?' diyorsunuz'' sorusunu şöyle cevaplandırdı:
''Tabii ki, ona gidiyor. Sizi öyle kabulleniyorlar. Kamuoyu 'Gülmüyor, sempatik değil' diyor ama bir futbolcu da beni bugüne kadar şikayet etmedi. Müsabaka içerisinde futbolculara ne hakaret ediyorum, ne bağırıp çağırıyorum. Onlarla çok güzel diyaloglarım var. Beni çok seven futbolcu kardeşlerim var. Topu eliyle aldığı zaman gelip bana söyleyen futbolcu var.''
-''ARDA, TOPU ELİ İLE ALDIĞINI SÖYLEDİ''-
Bünyamir Gezer, kendisinin yönettiği Galatasaray-Antalyaspor maçında Arda Turan'ın bir pozisyonda topu eli ile aldığını dile getirerek, ''Görmedim ve devam ettirdim. Pozisyon autla sonuçlandı. Arda yanıma gelip 'Hocam kusura bakma, topu elimle aldım' dedi. Bu futbolcunun size duyduğu güvendir. Ben de 'Ardacığım görmedim ama lütfen bir daha yapma' diye uyardım. 'Tamam hocam' dedi. Eğer ben onlara sürekli bağırıp çağırsam futbolcu bu iyi niyeti göstermez'' diye görüşlerini aktardı.
Hakem Gezer, küçükken hakemler açısından problemli bir futbolcu olduğunu ve çok kırmızı kart gördüğünü anlatarak, ''Futbol oynayan insanın durumu daha farklı. Dışarıda çok beyefendi dediğimiz, aile yaşamıyla, davranışlarıyla örnek gösterdiğimiz insanların saha içerisinde çok agresif olabildiğini görüyoruz. Futbol oynarken insan bambaşka bir ruha bürünebiliyor. Bende de böyle bir yapı vardı herhalde. İlkokul öğretmenim bile beni oyundan atmıştı bir kere'' ifadelerini kullandı.
Bünyamin Gezer, Futbol Federasyonu'nun aylık resmi yayın organı Tam Saha dergisinin kasım sayısında yer alan röportajında, futbolcuların ağabey dedikleri yaştaki bir hakemi karşılarında gördüklerinde biraz daha dikkatli davrandıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Türk futbolcusunun yapısı, otorite isteyen bir yapı. Otoriter hakemi daha çok tuttuklarını gördüm. Geçmişten günümüze hakemleri takip ettiğim zaman, otoriter hakemlerin daha başarılı olduğu kanaati oluştu. Yüz hatları ve beden dili de beni o yola itti. Çünkü hakemlikte otorite ve futbolcunun size güven duyması çok önemli. Oyuncular sizin verdiğiniz karara saygı duyduğu müddetçe maç yönetiminiz oldukça kolaylaşıyor.''
-''NE GÖRÜRSEM ONU ÇALARIM''-
Bünyamin Gezer, hiçbir futbolcunun emeğinin önüne geçmek istemediğini, bunun için sahada sadece gördüğü şeylere düdük çaldığını ifade etti.
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde polis olarak görev yapan Gezer, hakemliğin çok zor bir iş olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
''Karşınıza çıkan zorluklarla bir şekilde baş etmeniz gerekiyor. Ben iki şey düşünürüm, bir polis teşkilatı, iki kul hakkı. Kul hakkından çok korkuyorum. Bu düşünce içinde çıkıyorum maçlara. Benim için kırmızı-beyaz takım, sarı-mavi takım var. Çünkü futbolcu kardeşlerim o müsabaka için bir hafta alın teri döküyor. Teknik direktörleri de öyle. Hiçbir futbolcu kardeşimin alın terinin, alacağı primin, yapacağı transferin bilerek ve isteyerek önüne geçmek istemem. Onun için de ne görürsem onu çalarım. Evet, medyayı takip ederim ama maça çıktığım an bütün düşüncelerim sadece teşkilatımın adına ve kul hakkına odaklanır. Bu arada saha içinde bazen yanlış bir düdük çaldığınızı da fark edersiniz ve 'Eyvah ben ne yaptım' dersiniz. Ama benim için o hata orada kalır. Devamında yine sıfır hatayla maç yönetmeye çalışırım.''
Gezer, ''Siz, 'Benim tipim ve yapım otoriter hakemliğe müsait mi?' diyorsunuz'' sorusunu şöyle cevaplandırdı:
''Tabii ki, ona gidiyor. Sizi öyle kabulleniyorlar. Kamuoyu 'Gülmüyor, sempatik değil' diyor ama bir futbolcu da beni bugüne kadar şikayet etmedi. Müsabaka içerisinde futbolculara ne hakaret ediyorum, ne bağırıp çağırıyorum. Onlarla çok güzel diyaloglarım var. Beni çok seven futbolcu kardeşlerim var. Topu eliyle aldığı zaman gelip bana söyleyen futbolcu var.''
-''ARDA, TOPU ELİ İLE ALDIĞINI SÖYLEDİ''-
Bünyamir Gezer, kendisinin yönettiği Galatasaray-Antalyaspor maçında Arda Turan'ın bir pozisyonda topu eli ile aldığını dile getirerek, ''Görmedim ve devam ettirdim. Pozisyon autla sonuçlandı. Arda yanıma gelip 'Hocam kusura bakma, topu elimle aldım' dedi. Bu futbolcunun size duyduğu güvendir. Ben de 'Ardacığım görmedim ama lütfen bir daha yapma' diye uyardım. 'Tamam hocam' dedi. Eğer ben onlara sürekli bağırıp çağırsam futbolcu bu iyi niyeti göstermez'' diye görüşlerini aktardı.
Hakem Gezer, küçükken hakemler açısından problemli bir futbolcu olduğunu ve çok kırmızı kart gördüğünü anlatarak, ''Futbol oynayan insanın durumu daha farklı. Dışarıda çok beyefendi dediğimiz, aile yaşamıyla, davranışlarıyla örnek gösterdiğimiz insanların saha içerisinde çok agresif olabildiğini görüyoruz. Futbol oynarken insan bambaşka bir ruha bürünebiliyor. Bende de böyle bir yapı vardı herhalde. İlkokul öğretmenim bile beni oyundan atmıştı bir kere'' ifadelerini kullandı.