Kayıt
2 Haziran 2009
Mesajlar
3.202
Beğeniler
0
Tarihlerden 15 mayıs 1919. İzmir'e işgale gelen Yunan ordusuna bir pusuda bekleyen Hasan TAHSİN (Osman NEVRES) ilk kurşun'u sıkar. Bu kurşun bir simge halini aldı. Kurşun, Yunan ordusuna değil, ülkeyi parçalamaya gelen emperyal güçlere idi. Cesaretlendi türk halkı, bu kurşunun sesi ile. Öldü hasan tahsin ilk kurşunun yarattığı etki ile. Hasan tahsin silahından çıkan kurşunu ateşlemedi, kurtuluş hareketini ateşledi.

Her ne kadar ilk kurşunun İzmir de atıldığı söylenmekte ise de ilk kurşun 19 aralık 1918 yılında Mehmet Çavuş (Mehmet KARA) tarafından atılmıştır. Bölgesel savunmalar ile nice yiğitlerimiz her yerde kurşun sıkmaktadır düşmanlarımıza. İzmir'in işgali ile atılan ilk kurşun bölgesel savunmadan ulusal savunma hattına yaklaşmıştır türk halkını. Hattı müdafadan sathı müdafaya geçmek için simge sayılmıştır ilk kurşun.

Tarih 30 ağustos 1919. Dumlupınar (Başkomutanlık) meydan muhaberesi kazanılmıştır. Daha bitişinde dinlenmeden askerler, gelen yeni bir emir ile coşkularına coşku katmışlardır.

01 eylül 1919 tarihinde Yüce Türk, ATATÜRK'ün "ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ AKDENİZDİR" emri ile. Şahlandı türk askerleri, kaçan düşmanı takip ettiler. Nice yokluklar engel olmadı koşmalarına. Her gün bir şehir temizlendi düşman askerlerinden.

09 EYLÜL 1919 CUMARTESİ günü İzmir'e yetişti kurtuluşun askerleri. Betimlemeler düşman askerlerini İzmir'in körfezine döktüğüdür. İzmir kurtulmuştur artık.

Hayır arkadaşlar işte yanılgımız burada. İzmir kurtulmamış, tüm TÜRKİYE kurtulmuştur. 9 eylül savaşların sonuncusu, 9 eylül emperyal güçlerin ülkeden kovulmasının son hamlesidir. Sadece İzmir'in kurtuluşu demek, kurtuluş savaşını küçümsemek demektir.

Kutlamalar yapılmalı her yerde. İzmir'in kurtuluşu kutlamaları değil, ülkenin kurtuluşu kutlamaları. Emperyal macera, ilk kurşunla başlamış ve son kurşunla başladığı yerde bitmiştir artık.

İzmir'in kurtuluş şenlikleri bu yüzden bu kadar önemlidir. İzmir bu şenlikleri daha coşku ile kutlamalıdır. Oysa uzunca bir zamandır şenlikler sönümlenmiş. Neredeyse sembolik kutlamalar haline gelmiştir. Korkarım bir dönem sonra sadece anılarda kalacaktır.

Yunanlılar ile dostuz demektedirler. Evet, dostuz elbette. Bir hata yaptılar tarihte. Amaç hataları Yunanlılara göstermek değildir. Sadece yunanlılar işgal etmemiştir ülkeyi. İzmir'in kurtuluşu şenliklerini dostluklar adına yok etmek geçmişi silmek demektir. Dostluklar ayrı, tarihi anmak da ayrıdır. Ülke işgalinde rol oynayan İngiliz ve Fransızlar da dostlarımızdır bu günlerde. Ama geçmişi silecekmidir bu dostluklar. Yada dostluk fikri ile geçmişin izlerini silecekmiyiz. Geçmişte dostumuz olan Almanlar bizi iki gemi ile savaşa ve sonucunda SERV'e mahkum etmişlerdi. Fakat yine dostuz biz Almanlarla. Ne bir düşmanlık edindik, ne de kızgınlık. Tarihi bilmek ayrı birşey değil mi?

Ben daha okula bile gitmeyen yaşlarda iken, rahmetli ninem (anneannem) ile basmane yolu üzerine iner şenlikleri izlerdik. Efeler gelir, geçerdi oyunlarını oynayarak. Arabalardan çocuklara küçük oyuncaklar atılır, şekerlemeler atılırdı. Bir bayramdı kurtuluş şenlikleri. İzmir'in değil ülkenin kurtuluş şenlikleri. Şimdi daha bir bilincindeyim ama şenlik bulamıyorum. İzmir belediyesi nerede ise terk etmiş şenlik düzenlemeyi. Küçük bir kutlama, konuşmalar, birkaç küçük gösteri. Bu kadar mı ülkenin kurtuluşuna ve İzmir'in kurtuluşuna sevincimiz?

Oysa bu kurtuluş şenlikleri, kurtuluş karnavalı nitelğinde olmalı. Karnaval kadar zengin olmalı. Hem ticari canlılık kazandırır karnavallar, hem de dostluk kazandırır. İlle de düşmanı denize dökmek değildir. İlle de gördünüz mü ülkemizi işgal etmek değildir. Sadece geçmişte olan olaylardan ders almaktır. Geçmişte yaşanan acılardan kurtulmuş olmanın sevincini paylaşmaktır.

Haydi daha vakit var. İzmir'in kurtuluşunu daha bir canlı kutlayalım. Bayraklar asalım evlerimize. Elimizden ne gelirse artık. Yazılar yazalım kurtuluşun hikayesine. Bir kaç arkadaş için olsa dahi küçük şenlik toplantılarını düzenleyelim. İlle de günün maha ve önemini belirten konuşmalar yapmak değil ki amaç. Geçmişin bilincine ermektir. ATATÜRK Türkiyesinde geçmişin etkileri hafifledikçe yada hafifletildikçe bizler daha bir canla kutlamalar yapalım.


Saygılarımla..
 
Yukarı Alt